Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

KOBANİ’Yİ ANLAMAK

, kategorisinde, 16 Eki 2014 - 07:58 tarihinde yayınlandı
KOBANİ’Yİ ANLAMAK

Kobani Filistin’dir,
Kobani Irak’tır,
Kobani Lübnan’dır,
Kobani Afganistan’dır,
Kobani Türkiye’dir,
Kobani mazlum ve mustazaf bir halktır,
Kobani emperyalist devletlerin zulmünün özetidir,

Filistin, yıllardır gasıp İsrail devletinin zulmü altında inim inim inlemektedir. Bu zulüm üç kuşaktır devam ediyor. Nerede insan hakları savunucuları, uluslararası toplum, demokrasi havarileri..? Bugüne kadar Filistin direniş guruplarına İran’dan başka yardım eden bir devlet oldu mu? Ah şu mezhepçi politikadan yakınanlar bari kınadıkları gibi mezhepçi olup mazlum Filistin halkına yardımda bulunsalardı. Bahreyn’e ,Yemen’e değil Filistin’e. Hani siz Sunnisiniz ya. Nerede Sunnilik? Nerede insanlık, vicdan ve merhamet? Bunlar timsah gözyaşları ile dünya halklarını kandırmaya çalışıyorlar. Evet, en iyi bu cümle özetler bunların ruh halini. İsrail ile her türlü ilişki en üst düzeyde devam ettirirler ama iş kınamaya gelince en üst perdeden sallarlar.Maalesef eylem ve söylem birliği yoktur. Müslümanım diyen böyle olunca gerisini varın siz düşünün. Filistin ihanet çemberleri içinde kendi kaderine terkedilmiş mazlum bir halktır.

Irak halkı yıllarca Saddam canavarının insafına terkedildi. Saddam’ı kuduz bir köpek gibi hem kendi halkına hem de İran halkına saldırttılar. Irak-İran savaşında yüzbinlerce Müslüman(Sunni-Şii-Kürt) öldü. Bu savaş süresince batı ve bölge uşak devletler Saddam’a her türlü silah yardımında bulundular. Halepçe’de acımasızca katledilen Müslüman Kürt halkı batı’nın Saddam’a verdiği kimyasal silahların sonucudur. Vurana mı vurdurana mı bakalım? Allah ikisine de lanet etsin. Yine Büyük Şeytan Amerika ve avarelerinin Saddam’ı bahane ederek iki defa Irak’ı işgal etmesiyle 2 milyon Iraklı katledildi, milyonlarca insan yetim ve dul kaldı, ülke tarumar edildi. Hala Irak halkının tüm tabakaları bu zulmü yaşamaktadır. Saddam, Amerika, İŞID ne fark eder ki. Sadece isimler, etiketler, şekiller değişti.
Lübnan halkı Siyonist İsrail’in varlığı ile birlikte rahat yüzü görmemiştir. Siyonist İsrail askerleri baltalar, satırlarla, en sadist yöntemlerle bu halkı katliamdan geçirdi. Ta ki İran devrim muhafızları bölge halkını eğitip Suriye aracılığıyla mühimmat gönderene kadar bu cinayetler uluslararası toplumun gözü önünde hiç çekinilmeden işlendi. Hizbullah hareketi, İran’ın Lübnan halkına bir armağanıdır. Bu hareket ile birlikte İsrail Güney Lübnan’da çekilmek zorunda kaldı. Lübnan halkı çok acılar çekti ve hala diken üstündedir. Dün tehditler İsrail’den geliyordu bugün IŞİD’ ten geliyor. İŞID Siyonist askerin sakallı şeklidir. Ama zihniyet aynı zihniyet, fark yok. Balta, satır, katliam, vahşilik..

Afganistan halkı hiçbir zaman rahat yüzü görmedi. Bir taraftan Rusya diğer taraftan Amerika.Savaş Afgan halkının gündelik işleri arasındadır.Maalesef Afganistan yıllardır MOSSAD, CIA, M16,KGB..gibi istihbarat örgütlerinin cirit attığı bir bölgeye haline gelmiş. Afganistan’ı cazip kılan en önemli etken hiç kuşkusuz uyuşturucudur. Çünkü uyuşturucudan elde edilen gelirle bölge terör örgütleri finanse edilmektedir. Afganistan halkı iliklerine kadar iniminim inlemektedir.MOSSAD, CIA, M16,KGB,el-kaide hepsi tıpkı bir ahtapotun kolları gibi. Bu yapılanmalar girdikleri bölgelere kan ve gözyaşından başka bir şey götürmediler.

Türkiye halkı terör belasından hiçbir zaman kurtulamadı. On binlerce Kürt ve Türk halkı beraberce katledilmektedir. PKK diye bir örgüt varmış. Bunların sayısı birkaç bini geçmezmiş. Dünyanın üçüncü ordusu bu örgütle 30 küsur yıldır baş edememiş. Bu iş yılan hikayesine dönmüş.. Kısacası birinci aşama olarak Kuzey Irak modeli bir yapılanma tasarlanmaktadır ve bu gerçekleşene kadar da terörün biteceği yoktur. Sonunda iş öyle bir aşamaya getirilecek ki halka ver-kurtul algısı otuşturulacak.

Kobani’de yaşananlar yıllardır bölge halklarının yaşadığı zulmün ortak adıdır. Kobani halkı katledilmektedir. Emperyalist devletlerin ne Kürd’e ne Türk’e ne Arab’a ne Sunni’ye ne de Şii’ye merhameti yoktur. Kobani’de Kürt, Arap ve Türk gençler görünürde IŞİD, aslında istikbar güçlere karşı mücadele vermektedir. Bu yüzden batı ve O’nların uşakları Kobani için hiçbir girişimde bulunmuyorlar. IŞİD’e her türlü ağır silahların verilme nedeni budur. Tüm bunlara rağmen elinde keleşiyle ve sınırlı mühimmatla Kobani halkı onurlu şekilde direniyor. Kobani halkı Barzani ve PKK gibi Siyonist mihraklarla işbirliği yapmadığı için yalnızlığa terkedilmiştir.Direnen onurlu halklar emperyalist oyunları bozacaktır. PKK, Barzani ve IŞİD yöneticilerinin Siyonist Yahudi olduklarından hiç şüphe yok. Biri seyrediyor diğeri vuruyor, katlediyor. Bir halk düştüğünde onları iten el ve ellerinde tutmayan ele iyi bakmaları lazım.
IŞİD,
PKK,
NUSRA,

Bunların hepsi yapay örgütlerdir. Bunların hepsi vitrinlik örgütlerdir.Sorun, Kürt, Türk, Sunni, Şii ,Esad,Maliki meselesi değil.. Çok daha derin..

IŞİD,PKK,NUSRA… gibi örgütler aslında ABD, İngiltere, Fransa, İsrail,Suud,Katar..istihbaratlarının, derin devletlerin özel harp ve psikolojik harp ajanlarının ortak kurdukları yapılardır. Bölgedeki tüm katliamlar özel yetiştirilen kişilerce yapılmakta ama adı görünürde PKK,İŞİD,NUSRA.. olmaktadır. Kandırılmış birkaç bin genç reklam amacıyla gösterilmekte ama perde arkasında asıl işi yapanlar bulunmaktadır.Kılıktan kılığa giren bu ekipler bir gün şalvar giyiyor PKK oluyor diğer gün sakal bırakıyor İŞİD oluyor. Kobani’de halk ile bu ekiplerin savaşı yaşanıyor. PKK’nin propagandadan, söylemden, beyit okumaktan başka Kobani ile işi olmaz. Vitrinde gösterilen birkaç PKK mensubu Kobani halkının PKK’li olduğunu göstermez. Medyaya verilen görev ise algı operasyonundan ibarettir.
Ha PKK militanı, ha IŞİD militanı,ha Siyonist İsrail askeri, ha katil Amerika askeri ne fark eder. Aynı kaynaktan çıkıp farklı ad alan cinayet şebekeleri.

Ha Kobani halkı, ha Filistin, Irak, Afganistan, Lübnan, Türkiye halkları ne fark var. Zulüm gören mazlum halklar aynı dertlerden muzdaripler.
Kobani halkı bizim kardeşimizdir, hatta kardeşten öte canımız, özümüzdür.
Karanlığın en koyu anı, aydınlığa en yakın olduğu zamandır. Bölgemiz büyük bir değişim ve dönüşüm eşiğindedir. Daha büyük krizlere hazır olmalıyız.Biraz fazla sabırsızız. Çabuk umuda kapılıyoruz, sonra da çabucak ye’se kapılıyoruz. Ortadoğu’da tüm yaşananlar Fırat havzası ve Amik Ovasında çıkacak Melhame-i Kübra’nın ayak sesleridir. Amerika ve İsrail’siz bir dünya dileğiyle…

Haber Editörü : Tüm Yazıları