Sierre Leona’daki ilk Ebola vakalarının incelemesi virüsün insandan insana geçerek 300’den fazla mutasyona uğradığını ortaya çıkardı. Araştırmacılar bu hızlı değişimlerin deneysel tedaviler ve tanı koymak için kullanılan testlerin etkisini kaybetmesine sebep olabileceğini söylüyor. Harvard Üniversitesi ve Broad Enstitüsü’nden Pardis Sabeti şöyle diyor:
“Virüsün, her virüs gibi davrandığını keşfettik. Mutasyon geçiriyor.”
Araştırma, hastalığın ilk görüldüğü yer olan Gine’den hastalığı bulaştırdığı iddia edilen bir inanç şifacısının enfeksiyonunu takip ettiği düşünülen 78 Sierra Leone’li hastayı temel alıyor. Science dergisinde yayınlanan bulgular virüsün çok çabuk mutasyon geçirdiğini ve bunun klinik denemeleri yeni başlamış olan Glaxo Smith Kline’nın Ebola aşısı ya da California’daki biyoteknoji şirketi Mapp Biopharmaceutical tarafından üretilen antikor ilacı Zmapp gibi kullanımdaki ve gelecekteki aşıları ve tedavileri etkileyebileceğini gösteriyor. Tulane Üniversitesi’nden Robert Garry şunları söylüyor:
“Virüs meyve sinekleri gibi hayvanlara oranla insanlarda iki kat daha hızlı mutasyon geçiriyor. Değişimler virüsün insan hücrelerine tutunmasını sağlayan bir yüzey olan glikoproteinlerde gerçekleşiyor ve bu virüsün ev sahibi insanda üremesine olanak sağlıyor. Ayrıca bağışıklık sisteminizin tanıyacağı şey de bu glikoproteinler.”
California’daki Scripps Research Institute’den Ebola ve ilişkili virüsleri tedavi etmek için araştırmalar yapan Erica Ollmann bulguları Sierre Leone’de Ebola virüsüne maruz kalan ve iyileşen iki Amerikan görevli dahil birçok kişide denenmiş olan Zmapp’ı etkileyip etkilemediğini öğrenebilmek için kontrol etti. Erica Olhmann:
“Görünen o ki Zmapp’ı etkilemiyor. Ancak bu bilgiler diğer antibiyotik havuzlarını etkileyip etkilemediğini öğrenmek için çok önemli olacaklar. Ayrıca Sabeti ve iş arkadaşlarının virüsün değişim hızını haritalamaları da RNA’ya dayalı tedaviler üreten firmalar için çok önemli olacak.”
Salgını Çözmek
Bu bilgileri işe yarar kılan bir başka şey de salgını tam haliyle gözler önüne sermesi. Sabeti laboratuvarındaki yıllar süren çalışmalarına, Tulane’deki iş arkadaşlarına ve Batı Afrika’da yayılan Ebola’ya benzer bir virüs olan Lassa ateşine karşı bir ağ oluşturan Sierra Leone Sağlık Bakanlığı’na teşekkür ediyor.
Birçok araştırma yazarı işlerini yaparken hayatını kaybetti, tıpkı Kenema Devlet Hastanesi’nden Ebola virüsü sebebiyle hayatını kaybeden “kahraman” Dr. Sheik Humarr Khan gibi. 25 Mayıs’ta ilk Ebola vakası Gine’den geldiğinde takım iki aydır araştırmalar yapıyordu. Bu vaka Gine yakınlarındaki insanları o bölgeye çeken bir kabile iyileştiricisini, yani “sowei”yi de içeriyordu. Garry şunları söylüyor:
“Dr. Khan öldüğünde cenazesine gelen çok sayıda insan vardı. Bir tanesi hastalanan ve Kenama Hastanesi’ne gelen ve orada Ebola tehşisi konan genç hamile bir kadındı.”
Lassa gözetme takımı ile birlikte örnekler incelenmeye başladı. Garry:
“O bir kişiden yayılışı ve bütün ilişkileri takip etmeyi başardık ancak belli olmayan şey mutasyonun virüsün daha kolay ve çabuk bir şekilde yayılmasını sağlayıp sağlamadığı. Bu daha da fazla laboratuvar testi gerektiriyor.”
Takım, çözümlemenin daha iyi sonuçlar için tekrarlandığı “derin çözümleme” denilen bir tekniği kullandı ve bu onların sadece virüsün insandan insana nasıl mutasyona uğradığını değil, bir insan bedeninde farklı hücrelerde nasıl değiştiğini de bulma imkanı sağladı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) salgının 20,000’den fazla insanı etkileyebileceğini ve daha fazla ülkeye yayılabileceğini söylüyor.
Çeviren: Gizem Şentürk (Evrim Ağacı Okuru)
Kaynak: ABC