Sağlıklı beslenme ve egzersiz yaparak kalp hastalıklarını kontrol altına alınabileceğini belirten uzmanlar, sağlıklı bir yaşam için 40 yaşından sonra yılda bir defa kalp kontrolünden geçilmesi gerektiği uyarısında bulundular.
Kalp hastalıklarının 21. yüzyılın en önemli hasatlıklarından biri olduğuna dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gökmen Bellur, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizlerle kalp hastaları riskinin önleyebileceğini söyledi.
‘29 Eylül Dünya Kalp Günü’ münasebetiyle İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) değerlendirmelerde bulunan Dr. Gökmen Bellur, şunları söyledi: “Kalp hastalıkları 21. yüzyılın en önemli ölüm nedeni sıralamasında birinci sırada yer almaktadır. Daha önceki yıllarda enfeksiyon ya da diğer hastalıklar birinci sıra ölüm nedeniyken antibiyotiklerin keşfi ve tıp alanındaki gelişimlerle birlikte onlar önemli ölçüde kontrol altına alındı. Şu anda en önemli ölüm nedeni gelişmiş olan ülkelerde kalp hastalıklardır. Kalp hastalıkların ortaya çıkmasında çeşitli risk faktörleri vardır. Risk faktörlerine sahip olan insanlar biraz daha dikkat etmeleri gerekiyor.”
Risk faktörlerin nedenlerini söyleyen Bellur, “Risk faktörler ailede kalp hastası öyküsünün olması, hipertansiyon diye tabir ettiğimiz tansiyon yüksekliği, diyabet ve şeker hastalığı, sigara kullanımı ve kolesterol yüksekliği bunlar en önemli risk faktörleridir.” dedi.
“Erkekler 40 yaşından sonra yılda bir defa kalp kontrolünden geçmelidir”
“Sağlıklı bir yaşam için risk faktörlerine sahip olan kişiler mümkün olduğunca bunları kontrol altına almaları gerekmektedir.” diyen Bellur, sözlerine şöyle devam etti: “Özelikle sigara kullanan, hipertansiyon, diyabet ve şeker hastaları düzenli kontroller yapmalıdır. Erkeklerin 40 yaşından sonra yılda bir defa kalp kontrolünden geçmelerinde fayda vardır. Bu kontörlerde riskler gözden geçirilir, yapılacak olan tetkiklerle ilgili kalpte yapısal veya fonksiyon bir bozukluk olup olmadığı anlaşılır. Efor testi ile damar tıkanıklığı konusunda fikir sahibi olunabilir. Kan tahlili yapılarak kolesterol yüksekliği olup olmadığı, şeker seviyesine bakılabilir. Dolayısıyla belli bir yaştan sonra düzenli kontrollerin yapılması gerekmektedir.”
“Kalp hastalığına neden olan her şey beslenmeyle ilişkilidir”
Beslenmenin çok önemli bir faktör olduğunu ifade eden Bellur, “Kalp hastalığına neden olan her şey beslenmeyle ilişkilidir. Hipertansiyonu olan kişi için tuz çok önemlidir, kısıtlaması gerekiyor. Düzenli beslenme hipertansiyonu olan kişiler önemli olduğu kadar şeker hastaları için de önemlidir. Bu hastaların kırmızı et yerine beyaz et yemelerini; sebze ve meyve ağırlıklı bir diyet yapmalarını öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kalp hastalığı riskini egzersiz yaparak giderin”
Kalp hastalığı riskinin egzersiz yaparak giderilebileceğini belirten Bellur, “Günde en az yarım saat 45 dakika egzersiz yapmayı öneriyoruz. Kalp hastallıklarına neden olan risk faktörlerin hepsinde egzersiz önemli bir işlev görüyor. Uzak yerlere arabayla gitmemek, asansörü kullanmak yerine merdivenleri tercih etmek kalbe bağlı ölüm riskini önemli bir ölçüde azaltıyor. Günlük hayata çok basit şeylerle bile egzersiz yapmak mümkündür.” dedi.
“Anjiyo yapmaktan çekinmeyin”
Anjiyografi tanısal doğruluğu yüzde yüz olan bir test olduğunu söyleyen Bellur, “Koroner anjiyografi, yani kalp damar hastalığının tanısında altın yönetim yüzde yüz tanısal güvenirliği olan bir şeydir. Net bir şekilde ortaya koymak mümkündür. Herkese biz anjiyoyu önermiyoruz. Onun öncesinde bazı algoritmalar izliyoruz. Risksiz bir işlemdir. Kasık damarından ya da bilek damarından yapmak mümkündür. İşlem süresi 5 ile 10 dakikadır. Herhangi bir risk ihtiva etmemektedir. Damar tıkanıklığı teşhisini ortaya koyan önemli bir yöntemdir. Aynı zamanda tanıyı koyduktan sonra eğer ciddi bir darlık var ise balon veya stend işlemiyle de o tıkanık damarı açmak mümkündür.” diye konuştu.