Güzel sesli hafızın okuduğu Kur’an’ı gözyaşıyla dinliyordu. Bu sırada elini ağzına kapayarak esneyen uykulu bir adam, Mevlânâ’nın gözyaşlarını görünce bir mana veremeyerek sordu:
-Efendi niçin ağlıyorsunuz, ağlanacak bir şey mi var ortada?
Mevlânâ uykulu adamı uyaracak şekilde cevap verdi:
-Güzel sesli hafızlardan gelen Kur’an sesi bana, cennet kapısının açılış sesi gibi geliyor da ondan, dedi.
Esnemeye devam eden adam da başını sallayarak:
-Bana da öyle geliyor, dedi. Mevlânâ uykulu adama aradaki farkı fark ettirme gereği duydu:
-Senin duyduğun ses, cennet kapısının açılış değil, kapanış sesi olmalıdır. Çünkü dedi, açılış sesi gözyaşı döktürür, kapanış sesi ise uyku getirir!. Uykulu adamın gözleri bundan sonra parladı birden..