ABD’li Müslümanlar, “İslam bizden nefret ediyor” diyen Trump’a özür dileme çağrısı yaparken Trump sözlerinin arkasında olduğunu söyledi.
BD’li Müslümanları temsil eden çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcileri, “İslam bizden nefret ediyor” diyen Cumhuriyetçi aday adayı iş adamı Donald Trump’a, “Müslümanlardan özür dile” çağrısında bulundu.
ABD’li Müslümanları temsil eden ve aralarında Amerikan İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) ile ABD Müslüman Organizasyonları Konseyi’nin de (USCMO) bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcileri, katıldığı bir programda, “İslam bizden nefret ediyor” diyen Trump’a, Müslümanlardan özür dilemesi çağrısında bulundu.
CAIR’in Washington’daki genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan CAIR Başkanı Nihad Awad, “Trump, net bir dille hem Müslümanlardan, hem de Amerikalı diğer azınlıklardan özür dilemeli” dedi.
Daha önce Müslümanların ABD’ye alınmasının yasaklanmasını öneren Trump’ın artık İslam’ı suçlamaya kadar vardığını ifade eden Awad, İslam’ın ve Amerikan değerlerinin ırkçılığı yasakladığını ve Trump’ın bu değerlere büyük zarar verdiğini vurguladı.
Trump’ın sadece Müslümanları değil, aynı zamanda Hispanikleri, kadınları ve diğer bazı grupları da “hor gördüğünü” kaydeden Awad, “Bir başkan adayı olarak Trump’ın İslam hakkında yanlış bilgilere sahip olduğu ortadadır. Kendisi, aynı zamanda Amerikalı Müslümanların bu ülkeye ne kadar büyük hizmetler ettiğini farkında da değil” dedi.
Bir yanda DAEŞ gibi şiddet içeren aşırılıkla mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Trump’ın, Amerikan toplumuna nefret saçarak tersinden aynı amaca zemin hazırladığını belirten Awad, “Trump, çoğulcu bir yapıya sahip olan Amerikan toplumuna bölücü söylemleriyle büyük zararlar veriyor. Bu yüzden gidip ona karşı oy kullanın” ifadelerini kullandı.
USCMO Başkanı Usame Cemal de ABD’nin birlik olması gereken bir dönemde Trump gibi kişiler yüzünden daha fazla bölündüğüne dikkat çekti.
Trump’ın İslam hakkında herhangi bir bilgiye sahip olduğunu düşünmediğini dile getiren Cemal, Amerikan seçmeninin Trump’a, gerçek Amerikan değerlerinin ne olduğunu göstermesi gerektiğini vurguladı.
“Trump, çıkıp net bir biçimde ‘Benim kastım İslam dini değildi’ demelidir. ‘Kastım, insanları öldüren radikal Müslümanlardı’ diyebilir; ki bu radikal Müslümanlar, en çok da Müslümanları öldürüyor” ifadelerini kullandı.
Basın toplantısında söz alan diğer sivil toplum kuruluşu temsilcileri de son dönemde ABD’de artan İslamofobinin hem kendilerini hem de çocuklarını endişelendirdiğini ifade ederek, Trump’ın İslam karşıtı söyleminin bu yükselen dalgayı daha da kabarttığına işaret ettiler.
11 Eylül saldırılarından sonra bile bugünkü kadar İslam karşıtı bir dalganın olmadığını kaydeden konuşmacılar, bunun sorumluları arasında Trump gibi İslamofobik perspektife sahip siyasetçilerin de olduğu görüşünü dile getirdiler.
“Trump, o sözleri İslam için değil de başka bir din için söyleseydi neler olurdu bir düşünün?” diyen temsilcilerden biri, söz konusu İslam ve Müslümanlar olunca ana akım medyanın da olaya mesafeli yaklaştığını ifade etti.
Konuşmacılar, “Trump’ın kesin bir dille özür dilemesi” ve “kastının bir din olarak İslam olmadığını” kamuoyuna açıkça beyan etmesini talep ettiklerini vurguladılar.
Trump, önceki gün CNN’de katıldığı bir programda, “İslam bizden nefret ediyor” ifadelerini kullanmış ve toplumun hemen her kesiminden tepki toplamıştı.
Donald Trump, önceki gün söylediği “İslam bizden nefret ediyor” sözünün arkasında durduğunu belirterek, “Müslümanların birçoğu demek istedim. Sözlerimin arkasındayım” dedi.
Cumhuriyetçi başkan aday adayları Miami’de gerçekleşen ve CNN’de yayınlanan açık oturumda karşı karşıya geldi. Sosyal güvenlik reformu, serbest ticaret anlaşması, eğitim gibi gündemdeki konuları tartışan adaylardan Trump, sunucunun “(İslam bizden nefret ediyor) dediniz. 1,6 milyar Müslümanın tamamını mı kastettiniz?” diye sorması üzerine, sözlerinin arkasında olduğunu söyledi.
11 Eylül saldırılarını örnek gösteren Trump, “Müslümanların birçoğu demek istedim. Sözlerimin arkasındayım. Müslümanlardan Amerikalılara yönelik büyük bir nefret var” ifadelerini kullandı.
Adaylardan Florida Senatörü Marco Rubio, Trump’ın bu sözlerine karşı çıkarak ülkesini seven ve bunun için canını vermeye hazır birçok ABD’li Müslüman olduğunu belirterek, “Başkanlar istedikleri her şeyi söyleyemez. Bunun hem burada hem de dünya genelinde sonuçları olur” dedi.
Teksas Senatörü Ted Cruz da Trump’ı eleştirerek, “Çin kötü, Müslümanlar kötü diyerek sorunlar çözülemez” diye konuştu.
“BENDEN DAHA FAZLA İSRAİL YANLISI KİMSE YOK”
Programda adaylar, İsrail-Filistin sorununa ilişkin de görüşlerini ifade etme imkanı buldu. Tüm adaylar kendilerinin İsrail’in çıkarlarını diğerlerine göre daha iyi savunacaklarını iddia ederken Trump’a, “Barış anlaşmasına ara buluculuk yapmak için ABD’nin nötr davranması gerektiği” yönündeki sözleri soruldu.
“Benden daha fazla İsrail yanlısı kimse yok” diye konuşan Trump, İsrail’in güven içinde yaşayabilmesi için barış görüşmelerine bir şans verilmesi gerektiğini, ABD’nin burada tarafsız yaklaşmasının anlaşma şansını artırabileceğini söyledi.