KOCAELİ’nin Kandıra İlçesi’nde lise son sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Simay Kocaoğlu, başvurunun yapıldığı okulun müdür yardımcısının öğrencinin yerine tüm uyarılarına rağmen annesinin fotoğrafını çekerek belgeye koyması nedeniyle Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) giremedi.
Anne Sibel Kocaoğlu, “Bizim bir yılımızı yedi. Kızımın belki de hayatıyla oynadı. Böyle insanlar o masada oturmasın. O insana önce eğitim, sonra yetki verilseydi. Kendisi hakkında savcılığa şikayette bulundum” dedi.
Kandıra Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 12’nci sınıf öğrencisi Simay Kocaoğlu’nun YGS’ye girecek olması nedeniyle annesi Sibel Kocaoğlu, kayıt işlemlerinin nasıl olduğunu öğrenmek için 11 Ocak tarihinde Kandıra Anadolu Lisesi’ne gitti. Kandıra Anadolu Lisesi Okul Müdür Yardımcısı E.K.G., Sibel Kocaoğlu’ndan sınav için gerekli belgeleri aldı. Kayıt için öğrecinin fotoğraf çekilmesi gerekirken, müdür yardımcısı öğrencinin fotoğrafı yerine annesinin fotoğrafını çekmek istedi. Sibel Kocaoğlu, buna tepki gösterdi. Sibel Kocaoğlu’nun tüm uyarılarına rağmen, E.K.G. bir sorun olmayacağını söyledi, fotoğraf çekerek belgeyi işleme koydu.
Sibel ve kızı Simay Kocaoğlu bir sıkıntı olup olmayacağını öğrenmek için sınava 13 gün kala yeniden okula gitti. Müdür Yardımcısı E.K.G. herhangi bir sıkıntı olmayacağını, içlerinin rahat etmesi için İzmit’te bulunan ÖSYM bürosuna gitmelerini istedi.
ÖSYM bürosuna giden anne ve kızı, yetkililerin öğrencinin kendisinin fotoğrafının bulunmadığı belge ile sınava girilemeyeceğini söylemeleri üzerine şoke oldu. Tüm belgeler ÖSYM’ye kargo ile gönderilirken, müdür yardımcısı E.K.G. de devreye girerek, yetkililerle görüştü. Yapılan tüm girişimlere rağmen yapılan yanlışlık nedeniyle Simay Kocaoğlu’nun sınava giremeyeceği bildirildi.
‘ISRARLA SIKINTI OLMAYACAĞINI SÖYLEDİ’
Kızının stajda olması nedeniyle kendisinin okula gittiğini söyleyen Sibel Kocaoğlu, “Kızım hemşirelik sınıfı 12. sınıf öğrencisi. Kızım o gün stajdaydı. Kızım benden başvuruların nerede olduğunu öğrenmemi söyledi. Kandıra Anadolu Lisesi’nde okul müdür yardımcısının yanına gittim. Başvuruları kendisinin aldığını söyledi. Ben de kızımla birlikte geleceğimizi söyledim. Kızımın kimliğinin yanımda olup olmadığını sordu. ‘Kimliği var ama kendisi burada yok’ dememe rağmen herhangi bir sıkıntı olmayacağını söyledi. Formu doldurup benim fotoğrafımı çekmek istedi. Ben de ‘Sınava ben girmeyeceğim, bir yanlışlık olmasın’ şeklinde uyardım. Bana ‘Yok ne olabilir? Sen annesi değil misin? Kendinden emin değil misin?’ dedi. ‘Kendimden eminim ama formdaki bilgiler kızıma ait fotoğraf bana ait olacak’ dememe rağmen hiçbir şey olmayacağını, herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını söyledi. Müdür yardımcısı olduğu için ‘Tamam’ dedim, formlara imza attı ve formu bana verdi” dedi.
YANLIŞLIK DÜZELTİLEMEDİ
Sibel Kocaoğlu sınava 13 gün kala bir sorun olup olmayacağını öğrenmek için yeniden okula gittiklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Sınavdan 13 gün önce okula gittik. Müdür yardımcısına tekrar sorduk, bize yine sıkıntı olmadığını söyledi. Israr edince içimize sinmiyorsa İzmit’teki ÖSYM bürosuna gitmemizi, oradan öğrenmemizi söyledi. İzmit ÖSYM’ye kızımla birlikte gittik ve bize kesinlikle bu olayın yanlış olduğunu, düzeltilebiliyorsa düzeltmemiz gerektiğini fakat geç kalındığını söylediler. Bütün evraklarımızı Ankara ÖSYM’ye faksladık. Ardından kargoyla evrakların asıllarını gönderdik. Ertesi gün kurye ile belgeler ellerine geçmiş. Bu durumu müdür yardımcısına bildirdim. Bana yine itiraz etti. Yine bir sıkıntı olmayacağını söyledi. Kendisi de Ankara’yı aradı. Bu arada telefonla görüştüğü sırada ‘Ben hatalıyım. Öğrenciyi lütfen mağdur bırakmayalım. Ben hata yapmışım, lütfen düzeltme yoluna gidelim’ dedi. Daha sonra telefonu kapattıktan sonra. bize maddi ve manevi her türlü yanımızda olduğunu, hep birlikte Ankara’ya gidebileceğimizi ve tüm masrafları kendisinin ödeyebileceğini söyledi. Hiçbir şekilde sonuç elde edemedik ve sınava giremedik. Bizim 1 yılımızı yedi. Kızımın belki de hayatıyla oynadı. Böyle insanlar o masada oturmasın. O insana önce eğitim, sonra yetki verilseydi. Ben çocuğumun arkasındayım. Ben kesinlikle hatalı değilim. Ben bir veliyim. Bu olayın arkasını bırakmayacağım. Kendisi hakkında savcılığa şikayette bulundum. İdari yönden soruşturma başlatılması için Milli Eğitim’e de başvuracağım. Olan benim çocuğuma oldu.”
DHA