Siyonist İsrail rejiminin karşı karşıya bulunduğu diplomatik krizin devamında İtalya’da İsrail elçisini kabul etmedi.
Siyonist Haarets gazetesinin yazdığına göre İtalya hükümeti, İsrail başbakanı Benyamin Netanyahu’nin, Viyama Nirneştayn’ı İsrail’in Roma’ya yeni elçisi olarak atamasını kabul etmedi.
İtalya başbakanı Matteo Renzi yaklaşık bir buçuk ay önce Netanyahu’ya gönderdiği mektupta ondan kendi kararını gözden geçirmesini istemişti.
Netanyahu geçen yıl Ağustos ayında 71 yaşındaki Viyama Nirneştayn’ı İsrail’in yeni Roma elçisi olarak atamış, ancak İsrail elçisinin güven mektubu İtalya yönetimince kabul edilmemişti.
Bundan önce de Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, Batı Şeria’da işgal altındaki Filistin topraklarında yasadışı Yahudi yerleşimlerini destekleyen İsrailli siyasetçi Dani Dayan’ın ülkesine büyükelçi olarak atanmasına karşı çıktığını açıklamış ve bu durum iki ülke arasında diplomatik krize yol açmıştı.
Brezilya ve İsrail arasında 8 aydır süren krizin ardından, İsrail Dayan’ı Brezilya’ya elçi olarak atama kararından vazgeçtiğini duyurdu. İşgal rejimi İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada ise, Dayan’ın New York’a başkonsolos olarak atandığı kaydedildi.
Netanyahu daha önce, Arjantin doğumlu olan Dayan’ın atanması konusunda kararlı olduklarını ve iki ülke ilişkilerinin bozulması pahasına geri adım atmayacaklarını söylemişti.
İsrail’in yayılmacılığı aleyhindeki itirazların giderek büyümesi üzerine işgal rejimi ile diplomatik ilişkilere sahip olan ülkelerin bile İsrail’in bu tutumu karşısında tavır ortaya koyarak, kendi rahatsızlıklarını bir nevi belli etmektedirler. İsrailli diplomatlara getirtilen kısıtlama ve sınırlamalar ise bu rahatsızlıkların ilk tepkisi olarak ortaya çıkmaktadır ki bu durum söz konusu ülkelerin siyonist rejimle ilişkilerinin soğumasına sebep olmaktadır.
Son dönemlerde Avrupalı yetkililerle siyonist rejim yetkilileri arasındaki söz düellosu ve tartışmaların artması ve Avrupalı yetkililerin İsrailli makamlarla görüşmekten kaçınmaları, İsrail’in uluslararası alanda diplomatik krizinin önemli derecede arttığını göstermektedir.
Daha önce de İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wahllström, İsrail askerlerininin Filistinli gençlere karşı aşırı güç kullandığını ve onları yargılamadan infaz ettiğini söylemiş ve bu açıklamasıyla İsrail’in çılgına dönmesine sebep olmuştu.
Cevaplaması istemiyle yöneltilen bir soru üzerine parlamentoda söz alan İsveç Dışişleri Bakanı Wahllström, İsrail’in aşırı güç kullanmasını, yargılamadan insanları infaz etmesini kabul etmediklerini ve bunu şiddetle kınadıklarını söylemişti.
İsveç ve İsrail arasındaki krizin artması üzerine ayrıca Filistinlilerin İsrail tarafından katliam edilmesinden duyulan kaygının artması ardından, İsveç dışişleri bakanı İsrail’in Stokholm elçisini dışişleri bakanlığına çağırarak, İsrail yetkililerinin Avrupalı makamları özellikle de İsveç dışişleri bakanını işgal altındaki topraklara gitmesine izin vermemesini şiddetle kınadı ve bu durum İsrail ile Avrupa ülkeleri ilişkisinin daha da soğumasını beraberinde getirdi.
Dünya toplumu mümkün her yolla artık İsrail aleyhindeki nefret ve itiraz sesini duyurmaya çalışıyor ve bu da işgal rejiminin artık dünyada yalnızlaştığını gösteriyor ve bu ise siyonist makamlarca da artık itiraf edilen bir gerçektir.
