Mısır’ın, Kızıldeniz’deki iki adasını Suudi Arabistan’a verme kararına ülkedeki farklı kesimlerden tepkiler gelmeye devam ediyor.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in Nisan 2016’da Kahire ziyareti sırasında a Mısır ile Suudi Arabistan arasında yapılan ve Kızıldeniz’de yer alan Tiran ile Sanafir adalarının Suudi Arabistan sınırlarına dahil edilmesini öngören anlaşma Mısır Muhalefetiyle askeri darbe sonucu iktidar olan General Abdul-Fettah El-Sisi yanlıları tarafından ortak bir şekilde protesto edildi. Protestocular, “Tiran ve Sanafir” adalarının yüzde yüz Mısır’a ait olduğunu ve Mısır yönetiminin referandum yapmadan ya da parlamentoya danışmadan adalar üzerindeki hakkından feragat ettiğini, anlaşmanın iptal edilmesi gerektiğini vurguladılar. Elsisi hükümetiyse, halkın protesto gösterilerini güvenlik sorununa dönüştürüp, açılan ateş sonucu onlarca protestocu öldürüldü ve yaralandı. Yüzlerce Mısırlı da tutukladı. Bunun üzerine Mısır yüksek idari mahkemesi-Danıştay’ı- bu anlaşmanın iptaline karar verdi.
Mısır Cumhurbaşkanı El-Sisi ise Mısır Adalarını Suudi Arabistan’a devretme kararını haklı ve meşru göstermek amacıyla, bu adaların Mısır toprak bütünlüğünün bir parçası olmadığını, sadece Arabistan’a iade işlemlerini tamamladığını, protesto gösterilerinin yasa dışı olduğunu iddia etti.
Mısır Bakanlar Kurulu, Kızıldeniz’de yer alan Sanafir ve Tiran adalarının iki ülke arasında belirlenen yeni deniz sınırı anlaşması çerçevesinde Suudi Arabistan sınırları içinde yer aldığını açıklamıştı. Suudi hanedan rejimi de Suudi Arabistan’ın eski Kralı Abdulaziz el-Suud’un 1950 yılında Sanafir ve Tiran adalarının güvenliğinin sağlanması ve ırkçı İsrail rejiminin taciz ve işgaline uğramaması için Mısır’ın himayesine girmesini, Mısır yönetiminden talep ettiğini, Adaların Suudi Arabistan kraliyet ailesine ait olduğunu ileri sürdü. Tiran Adası, Akabe Körfezi’ni Kızıldeniz’den ayıran Tiran Boğazı’nın girişinde yer alıyor. Tiran Adası’nın hemen doğusunda Sanafir Adası yer alıyor.
Mısır halkının iki adaya sahip çıkması ve Suudi rejimine devredilme kararının iptalini talep etmesi ardından Mısır meclisi de adaların hukuki statüsünü belirleyecek özel bir araştırma komitesi kurdu. Mısır Danıştay’ı da olaya el attı. Mısırlı avukat Halid Ali de mahkemede, 2007 yılında düzenlenen askeri bir harita’yı sunarak, iki adanın Mısır’a ait olduğunu ispatladı.
Mısır Yönetiminin Mısır yüksek İdari Mahkemesinin kararını uygulayarak Suudi Arabistan ile yaptığı anlaşmayı iptal edip etmeyeceği bilinmiyor. Fakat eğer El-Sisi yönetimi anlaşmayı iptal etmezse, Mısır Halkının Suudi krallık rejimine teslim edilen adaları geri almak için yaptıkları protesto gösterileri devam edecek. Fakat Mısır siyasi ve ekonomik sorunları gidermek için, hukuk düzeni çerçevesinde hareket edip, halkın taleplerini yerine getirmeli ve toplumsal barış içinde sorunlarını çözümlemelidir.