Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Avrupalıların insan hakları anlayışının Suudi rejiminin petro-dolarlarına kurban edilmesi

, , , kategorisinde, 07 Eyl 2016 - 12:22 tarihinde yayınlandı
Avrupalıların insan hakları anlayışının Suudi rejiminin petro-dolarlarına kurban edilmesi

Suudi petro-dolarları ve insan haklarının bir araç olarak kullanılması, İnsan hakları savunucuları kitabında masum Yemen halkının canını değersiz kılmıştır.

Son 17 ay içinde 10 bin civarında suçsuz Yemen halkı, başta BM Teşkilatı ve insan hakları savunuculuğu iddiasında bulunan örgütler olmak üzere tüm dünyanın gözleri önünde Suudi rejiminin savaş kışkırtıcılığına kurban edilmiştir.

Yemen 26 Mart 2015 tarihinden şimdiye kadar insanlığa karşı açık cinayetler sergisi konumuna getirtilmiş ama insan hakları savunuculuğu iddiasında bulunanların meseleyi çıkarcı yaklaşımları, Arabistanla Batı arasındaki ilişkiler yumağında bu ülkede var olan insan hakları meselesini ikinci plana itmiştir ve hatta tamamen yok saymasına vesile olmuştur.

Suudi Petro-Dolarların, Avrupa ülkeleri piyasalarına enjekte edilmesi ve bu paralar sayesinde Amerika ve Avrupa’da büyük silah fabrikaları motorlarının harekete geçmesi, çocuk katili Suudi rejimi karşısında insan hakları konumunu belirlemektedir. Riyad açısından Suudi dolarları sayesinde daha da oburlaşan, şişmanlaşan Avrupa’nın insan hakları konusunda Suudi rejimini eleştirmeye ve kınamaya kesinlikle hakkı yoktur.

İngiltere dışişleri bakanı Boris Johnson’un bu ülke meclis milletvekilleri ile görüşmesinde Suudi Arabistan’a silah satışını savunması, Avrupalıların Suudi rejimle siyasi ve ekonomik ilişkileri çerçevesinde insan haklarının kurban edilmesinin açık bir örneğidir.

Suudi rejimine yeni silahların satımı konusunda İngiliz meclis üyeleri ile özel toplantısında konuşan İngiliz bakan Johnson, Britanya tarzı insan haklarının çerçevesini çizerek, Yemen’in bombardıman edilmesinin uluslararası insansever yasaların çiğnenmesi manasına gelemeyeceğini bildirdi.

2001 yılında Afganistan ve 2003 yılında da Irak’a karşı savaş başlatan Amerika’nın asıl baş müttefiki olarak bu ülke savaşlarında aktif yer alarak kendi cinayet dosyasını kabartan ve insan hakları geçmişini daha da karartan İngiltere’nin şimdiki dışişleri bakanı çocuk katili Suudi rejimine alenen destek vererek, Riyad’ın Yemen’de sivillere yönelik 8 bombardımanla ilgili belgelerin, İngiltere’nin Arabistan’a silah satışına engel olacak açık yasal bir ihlalin işlenmediğini gösterdiğini söyledi.

İngiliz dışişleri bakanı Johnson Suudi rejimine silah satımını savunması öyle bir ortamda yapılmaktadır ki İngiltere parlamentosu silah ihracatını kontrol komisyonu bugün Suudi rejimine silah satımının yasaklanması meselesini ele alarak görüşmesi gerekir.

Bundan önce de Avrupa Parlamentosu AP, Yemen’de işlediği geniş insan hakları ihlalleri nedeniyle Arabistan’a silah satımının yasaklanmasını istemişti. Bilindiği üzere Suudi rejiminin Yemen’e askeri tecavüzünün başlamasından sonra İngiltere bu ülkeye daha fazla silah sattığı gibi aynı zamanda Suudi güçlerinin eğitimini de üstlenmiş bulunmaktadır. İngiltere hükümeti sadece son 17 ay içinde Arabistan’a 3 milyar pound civarında silah satımı izin belgesi vermiştir.

Silah ticaretiyle ilgili yayınlanan bir rapora göre Arabistan, İngiltere’nin silah müşterileri içerisinde ilk sırada yer almakta ve 2010 yılından şimdiye kadar bu ülkeden 6 milyar 700 milyon pound değerinde silah satın almıştır.

Ancak ne var ki İngilizlerin en büyük silah müşterisi aynı zamanda Yemen savaşı sırasında insan hakları konusunda çok karanlık bir dosya ortaya koymuş ve bu durum insanlık vicdanını rencide etmiştir.

Şimdi ise İngiliz dışişleri bakanının Suudi rejimine silah satışını savunması ve BM Teşkilatının Riyad’ı eleştiri tecrübesi Arabistan karşısında savunma sınırlarını belirlemektedir. İnsan hakları mevzuunda Arabistan’ın tenkit edilmesi Suudi rejiminin kırmızı çizgisini oluşturmakta. Suudi rejiminin BM tarafından eleştirilmesi ve bu rejimi çocuk katili ülkeler listesine alması ve ardından Suudi rejiminin BM’yi, verdiği petro dolarları kesmekle tehdit etmesi ve ardından Suudi rejiminin adının tekrar bu kara listeden çıkarılması batının Arabistan’la ilgili insan hakları yaklaşımının hangi boyutta olduğunu gözler önüne sermektedir.

Gerçekte Suudi dolarları, Avrupalılar karşısında Demoklisin’in kılıcı rolünü oynamakta ve bunun en açık örneği de İngiltere dışişleri bakanının silah satımı konusunda Arabistan’ı savunması ve Arabistan’ın yardımları keseceği tehditler karşısında BM teşkilatının geri adım atarak Suudi rejimini çocuk katili ülkeler listesinden çıkarmasıdır.

Haber Editörü : Tüm Yazıları