Filistin Hamas Hareketi Siyasi Büro üyesi Halil El-Hiye, Hamas ve İran İslam Cumhuriyeti arasında sıcak bir ilişki olduğunu belirtti.

Hamas siyasi büro üyesi yaptığı röportajda Hamas’ın bütün taraflarla denge esasına dayalı ilişki kurmak istediğini ifade ederek şunları söyledi:

“Biz bu yolda tarafsız bir şekilde, bütün İslam ümmetinin menfaatini ve Filistin halkının menfaatlerini dikkate alarak ilerliyoruz ve sonuç olarak bu esasa bağlı olarak çeşitli ülkelerle yakınlık kuruyoruz ve herkesin bize işgalcilere karşı İslam bayrağı altında başkalarının işlerine müdahalede bulunmayan ılımlı bir taraf olarak bakmasını ümit ediyoruz. Biz başkalarının bizim işlerimize müdahalede bulunmasına karşıyız.

Hamas ve İslam ümmeti arasında ortak menfaatler bulunmaktadır. Hamas’ın aynı zamanda diğer ülkelerle de ortak menfaatleri vardır. Biz herkesin bunları dikkate alması gerektiğine inanıyoruz ve biz de kendi adımıza Mısır, Irak, Suriye ve diğer ülkelerle ilişki kurmayı ümit ediyoruz.”

Hamas’ın bu üyesi İslam dünyasındaki bölünmeler hakkında uyarıda bulunarak, bu bölünmelerin Filistin meselesini yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını belirtti.

El-Hiye sözlerine şöyle devam etti: “Derin bir üzüntü ve esefle şunu söylemeliyim ki, İslam Ümmeti Siyonist düşman ile mücadele etmek için vahdet sağlamak yerine bölünmeler yaşayıp, kendi kendisiyle meşgul olarak işgalci Siyonist Rejimin bölgeye daha fazla nüfuz etmesine neden olmuştur ve bu rejim açık bir şekilde Arap ülkeleriyle ilişki halindedir.”

Hamas Üyesi, İslam ülkeleri liderlerinden Arap ülkeleri sokaklarının kan gölüne dönmesini engellemek için ciddi adımlar atmalarını ve aynı zamanda Filistin için İslam ümmetinin birlik içerisinde olmasını istedi.

Halil El-Hiye yaptığı röportajın devamında şu ifadelerde bulundu: “Biz Yemen’deki, Irak’taki, Suriye’deki, Mısır’daki, Libya’daki ya da çeşitli bölgelerdeki İslam ümmetinden vahdet içerisinde olmalarını ve bu cinayetleri durdurmalarını istiyoruz. Atık etnik ve iç ayrımları sona erdirmenin vakti geldi. Çünkü İslam ümmetinin vahdet içerisinde olmasını gerektiren unsurlar ihtilafa düşecekleri unsurlardan daha fazladır. Bazılarının dayandığı Amerika, ne pahasına olursa olsun sadece kendi menfaatlerini düşünmektedir ve biz bunun pahasını her gün evlatlarımızın dökülen kanlarıyla ödüyoruz. Bizim egemen güçlere sorumuz şu, “neden bu konu karşısında sessiz kalıyor ve hiçbir şey yapmıyorsunuz?

Acaba ihtilafların alevlenmesi Müslümanların lehine midir? Ümmetin acıları ve iltihaplanan yaraları onların menfaatineyken, düşmanın bizi nasıl yıprattığını görüyorsunuz değil mi?”

El-Hiye, Hamas’ın Filistin meselsinin geleceğini nasıl gördüğü hakkında şunları söyledi: “Bizim seçeneklerimiz çok açık ve şeffaftır. Biz milli menfaatlerimizin işgalcilerin gölgesinde çok zor durumda olduğunu biliyoruz ve sonuç olarak birbirimize bağlanmaktan, ortak bir noktaya ve hedefe ulaşmaktan başka bir yol yoktur.

Arap ülkeleri işgalcilerle ilişkilerini normalleştirmek isterken, biz, net ve stratejik esaslara dayalı olarak, saflarımızı düzenlemek istiyoruz.”