IŞİD’in Irak’ta çöküşünün arifesinde, Arabistan tarafından Musul’da alternatif bir terör örgütü oluşturulmaya çalışılıyor.
TIrak’ta IŞİD terör örgütünün son askeri merkezine karşı çatışmaların başlamasının ardından hemen, Baas’ın eski liderlerinden İzzet El-Duri’nin liderliğindeki Nakşibendi Ordusu medyanın gündemine geri döndü. Bu tutum, özellikle Suudiler tarafından bu grubun IŞİD’e alternatif olarak getirilmeye çalışıldığını gösteriyor.
Aynı El-Ramadi ve Felluce’de olduğu gibi, yine Musul’da bir iç inkılaptan bahsediliyor. Geçen yıl şubat ayında yerel basın El-Anbar eyaletinin merkezi olan El-Ramdi şehrinde IŞİD’e karşı aşiret inkılapları meydana geleceği haberlerini yayınlamıştı. Bu haberler tam olarak Irak Ordusu tarafından bu şehrin IŞİD teröristlerinden kurtarılması için büyük bir operasyona başlamasıyla eş zamanlı olarak yayınlandı. Bu şekilde birkaç gün aşiretlerin inkılap gerçekleştireceği haberleri dillerde dolandı ve bu haberler yayınlanırken herkes bu şehirde kurtarma operasyonları başladığında El-Ramadi sakinlerinin sadece yüzde 5’inin şehirde bulunduğunu biliyordu.
Geçen yıl mayıs ayında da yine yerel basın geniş çaplı bir şekilde Felluce halkının IŞİD’e karşı ayaklandığı haberlerine yer verdi. Bu haberler de Irak kuvvetlerinin bu şehri kurtarma operasyonlarına başlamasıyla eş zamanlı olarak yayınlanmıştı ama bu şehrin sakinlerinden birçok kişinin şehit olmasına rağmen asla böyle bir olay meydana gelmedi.
Yukarıda bahsedilenlerin aynısı gibi, pazartesi günü sabah saatlerinde Musul’u kurtarma operasyonlarının başlamasıyla birlikte, her zamanki gibi Irak diktatörü Saddam Hüseyin’in Danışmanı İzzet El-Duri ile bağlantılı olan ve kendisini Nakşibendi Ordusu olarak tanıtan bir grup tarafından silahlı gruplara atfen bir bildiri yayınlandı.
Nakşibendi Ordusunun Suudiler tarafından IŞİD’e alternatif olarak getirilmesinin geçmişi
Ortaya atılan bu iddialara rağmen, El-Ahbar Gazetesinin bölge sakinleri ile yaptığı görüşme ve röportajlar böyle bir operasyonun gerçekleştiğini reddediyor. Konuyla ilgili olarak Irak siyasi konular analisti İbrahim El-Samidi şunları söyledi: “IŞİD 2014 yılında Musul’da kontrolü ele geçirdikten sonra, Nakşibendi Ordusunun da aralarında bulunduğu bütün silahlı grupları etkisiz hale getirdi. Nakşibendi Ordusu olarak adlandırılan grup, dağıtılan Baas Partisi ile ilişkilidir ve 2003 yılından sonra Ramadi, Felluce ve Musul’da Amerikalı işgalcilere karşı faaliyetleri görülmüştür.
Bu grubun temsilcileri açık bir şekildeki en son, 2013 yılında Nuri El-Maliki’nin politikalarını protesto etmek için El-Anbar’da oturma eyleminde görülmüşlerdir.
2014 Haziran ayına ve Musul’un devrilmesine kadar Nakşibendi Ordusunun adı sanı ortalarda yoktu ta ki dağıtılan Baas Partisine bağlı yayın organları bu grubun IŞİD ile birlikte Musul’un düşürülmesi operasyonlarına katıldığı yönünde haberler yayınlayana kadar.
Birkaç hafta sonra yerel kaynaklar, IŞİD’in Huveyce’de bazı binalarda Nakşibendi bayraklarının asılı olduğunu görmesiyle birlikte, bu grup liderlerinden ve mensuplarından bazılarını açık bir şekilde idam ettiğini açıkladı.”
Irak Güvenlik konuları uzmanı Hişam El-Haşimi de konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Nakşibendi grubunun üyeleri dini ve inanç geçmişi olan kişilerden oluşuyor. Musul’un düşürülmesinden sonra IŞİD, bu gruptan radikal kişileri cezbetti ve ılımlı olanları da idam etti. Bu yüzden bu grubun harici bir varlığı yoktur ve bununla birlikte o tarihten şimdiye kadar bu grup hakkında hiçbir haber duyulmamıştır.
Acaba Nakşibendi komplosu Musul’da başarılı olacak mı?
Yetkili kaynaklar, bu grubun Musul’da yeniden ortaya çıkması ve Musul’da oluşan siyasi fırsatlar arasında doğrudan ilişki olduğunu belirtiyorlar. Onların ifadesine göre çeşitli taraflar, Musul’un kurtarılmasından sonra bu şehirde bir yer edinmeye çalışıyorlar ve bu, Nakşibendi grubunun yeniden gündeme gelmesinin nedenlerinden biri olabilir.
Hişam El-Haşimi, El-Ramadi ve Felluce’de IŞİD’e karşı kıyam konusunun aslında bu şehrin sakinlerini IŞİD’e karşı kıyam etmeye cesaretlendirmek ve Irak Ordusunun maneviyatını ve psikolojisini yükseltmek için şehir dışındaki taraflarca yapıldığına inanıyor.
Bu bağlamda Arap dergilerinden biri İzzet El-Duri ile soru cevap şeklinde bir röportaj yayınladı ve El-Duri’nin ortadan kaybolduğu ve Arabistan’da bulunduğu günlerin ardından, Irak güvenlik ve siyaset alanına yeniden dönmesini gündeme getirerek, onun Irak’ta siyasi olarak bulunasına ortam hazırlamaya çalıştı.
Her ne kadar El-Kaide ve tekfirci gruplar, Sofileri mürtet olarak görseler de iki grubun Irak’taki ilişkisi çok samimidir. Bazıları Nakşibendi Ordusunun Baas Ordu liderlerinden Abdurrahman Nakşibendi isimli biri tarafından Irak’ın Deyali şehrinde 2003 yılında oluşturulduğuna inanıyor. Ve bazıları da bu grubun 2006 yılında kurulduğunu ve Saddam Hüseyin’in idamından sonra oluştuğunu belirtiyorlar. 2009 yılında ve Amerika Ordusunun Irak’tan çıkacağı günlerde, Amerikalılar Nakşibendi Ordusunun dağıtılan Baas Partisinin askeri bir kolu olduğu ve Saddam’ın eski ordu komutanlarını cezbetmek için fazla şansı bulunduğu sonucuna ulaştılar.
İzzet İbrahim El-Duri, 2003 yılındaki Amerikan işgaline kadar Irak Devrim Komuta Konseyi Başkan Yardımcısı olarak görev yapmıştır. Irak Devrim Komuta Konseyi ve Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak Saddam Hüseyin’e en yakın isimlerden biri olan İzzet İbrahim El Duri rejimin iki numaralı ismi haline gelmiş ve 2006 yılında Saddam Hüseyin’in idam edilmesinden sonra Baas Partisinin lideri sayılmaktadır ve hala tutuklanamamıştır.