Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Al-Monitor: Arabistan İran’a Karşı Arenada Kaybediyor – Analiz

, , , , , kategorisinde, 07 Kas 2016 - 18:15 tarihinde yayınlandı
Al-Monitor: Arabistan İran’a Karşı Arenada Kaybediyor – Analiz

Al-Monitor Sitesi yayınladığı yazısında, Suudi Arabistan’ın rakibi olan İran karşısında Bereketli Hilal bölgesindeki nüfuzunu kaybettiğini yazdı.

“Bereketli Hilal” bölgesi Ortadoğu’nun tarihi isimlerinden biridir ve Doğu Akdeniz, Mezopotamya ve antik Mısır’a kadar olan bölgeleri kapsamaktadır ve Batı ve Ortadoğu uygarlıklarının doğduğu bölgedir.

Bu site yayınladığı yazısında, Arabistan’ın başarısızlığının bir kısmının bu ülkenin elinde olmadan gerçekleştiğini ve bir kısmının da Suudi Arabistan’ın potansiyel zayıflığı sebebiyle yaşandığını belirtti.

Bu yazıya göre, Suudi kralının çeyrek yüz yıl önce Irak’ın idam edilen Cumhurbaşkanı Saddam’ın Kuveyt’e saldırısından ve bu ülkenin Suudi Arabistan’ın doğusundaki petrol zengini eyaletlere saldırıda bulunma tehdidinin ardından, Irak ile dostane ilişkileri oldu. Kral Fehd, Irak’ın İran’a karşı yürüttüğü sekiz yıllık savaş boyunca, Bağdat’a milyarlarca dolar yardımda bulundu ve eğer Arabistan’ın mali yardımı olmasaydı, Irak çökerdi.

Fehd aynı zamanda diğer Körfez ülkelerini de İran-Irak savaşında Saddam’a yardım etmeleri için teşvik etti ve Saddam’ı Washington’da iş birliği yapılabilecek bir kuvvet olarak güçlendirdi.

2003 yılında Kral Abdullah, Amerika’nın Saddam’ın yerine geçecek güçlü birini belirlemeden Saddam’ı tahttan indirmesinin tehlikeli ve acelece alınmış bir karar olduğunu düşünüyordu.

Arabistan o günlerde İran’ın Saddam’ın boşluğunu dolduracağından emindi. Riyad Amerika’nın Irak’a saldırdığı dönemlerde iktidarda bulunan hiçbir hükümet ile iletişim halinde olmak istemiyordu ve Irak’ta büyükelçilik açmasını ve buraya büyükelçi atamasını yıllarca askıya aldı.

Geçen ay Arabistan, büyükelçisine suikast düzenlenmek istediği bahanesiyle, büyükelçisini Irak’tan çıkardı ve henüz onun yerine bir büyükelçi atanmadı.

Site haberine şöyle devam etti, 2011 yılında Suriye’de huzursuzlukların başlamasıyla birlikte, Arabistan hemen Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad karşıtı silahlı muhaliflere desteğe başladı.

İran’ın ve Hizbullah’ın Suriye hükümetine yardım için Suriye’ye girmesi, Suudilerin Suriye’deki amaçlarını sonuçsuz bıraktı ve Esad bir yıl öncesine oranla, güç alanında daha sağlam bir konuma sahip oldu ve eskisinden çok daha fazla olarak İran ve Hizbullah’a bağlanmış durumda.

Şu an Arabistan Lübnan’da da başka bir yenilgiyle karşılaştı. Hizbullah’ın kahramanı olan Mişel Avn, Lübnan Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Başbakan olarak Saad Hariri Hizbullah’a karşı bir hükümet oluşturma çabasında sorunlarla karşı karşıya kalacak.

Hizbullah Riyad için bir sorun kaynağı haline geldi ve Hizbullah’ın Suriye ve Lübnan’daki başarısı Arabistan’ın menfaatlerini kaybetmesine neden oldu. Hizbullah’ın Yemen’de Ensarullah’a verdiği danışmanlıklar da Suudi Arabistan’ın sıkıntı yaşadığı diğer bir konudur.

Bu Amerikan sitesi bütün bu hususlara değinerek Arabistan’ın düşüşünün birçok sebebi bulunduğunu ve bunlardan birçoğunun bu ülkenin kontrolü dışında olduğunu yazdı.

El-Monitor’da yer alan yazıya göre, Amerika’nın eski Başkanı George Bush’un Irak’taki maceraperestliği, Arabistan ve Amerika’nın hayati çıkarları için tam tersi sonuçlara neden oldu.

Aynı zamanda Suudilerin İran’ın yıllardır elde ettiği gücüne nüfuz edebilmesi için de yeterli aracı bulunmamaktadır. Suudilerin İran’ın Devrim Muhafızlarına denk bir kuvveti yoktur. Aynı zamanda Suudilerin Kasım Süleymani gibi de hiçbir komutanı bulunmamaktadır.

Riyad güçlü görünmek ve nüfuza sahip olmak için mali desteğe bağlanmıştır ve petrol fiyatlarının düşmesi bu ülkenin güçlü görünmesini zorlaştırmıştır. Bu ülke Lübnan için yaptığı milyarlarca dolarlık projelerini tasarruf sebebiyle iptal etmiştir.

İran büyük ölçüde “Bereketli Hilal” bölgesinde en etkili oyuncudur ve İran’ın bu nüfuzu Arabistan’ın zararı pahasınadır.

Haber Editörü : Tüm Yazıları