Boykot Hareketi 2016 yılıyla ilgili olarak yayınladığı ve Filistin Enformasyon Merkezi’ne de ulaşan raporda “Filistinlilerle Filistin davasının destekçileri 2016 yılını çok iyi hatırlayacak” ifadesini kullandı.
BDS olarak bilinen Dünya Boykot Hareketi, 2016 yılı içinde Siyonist işgal rejimine yönelik boykot uygulamalarında dünya çapında ciddi mesafe aldıklarını belirterek, işgalci İsrail rejiminin hareketin bu yöndeki çabalarını sekteye uğratma ve engelleme girişimlerinin ise büyük ölçüde başarısızlıkla sonuçlandığını belirtti.
BDS yayınladığı raporda, Siyonist işgal rejiminin hareketin küresel çaptaki çalışma ve etkinlikleriyle mücadele etmek, onu içten bitirmek ve aleyhinde propaganda yapmak için devasa bir bütçe ayırdığını belirtti.
Siyonist işgal rejimine karşı dünya çapında sürdürdükleri boykotta elde ettikleri başarılara birkaç örnek veren BDS, hareketin küresel çapta birçok şirketin işgal rejiminde yatırım yapmayı durdurma kararını almalarına vesile olduklarına dikkat çekti.
BDS açıklamasında, dünya çapında meşhur Orange Şirketini işgal altındaki Filistin topraklarında yatırım yapmamaya ikna ettikleri gibi, işgal rejiminde yatırım yapan Avrupa’nın en büyük ikinci şirketi olan İrlanda’nın CHR Şirketini de bu yılın başında yatırımlarını geri çekmeye ikna ettiklerini ifade etti.
Raporda, İspanya’da birçok belediyenin “İsrail Irkçılığından Arınmış Bölgeler”e katıldığı; Gran Canaria, İsbilya, Kurtuba ve Santa bölgelerinin bunlar arasında oldukları hatırlatıldı.
Yaptıkları çalışmalar ve görüşmeler neticesinde, işgal rejimine verdiği destekle tanınan G4S şirketinin birçok kesimle yaptığı sözleşme ve anlaşmaların bozulduğunu belirten hareket, UNICEF’in Ürdün’deki teşkilatının söz konusu şirketle anlaşmayı sonlandırdığı gibi, Kuveyt Sosyal Sigortalar Genel Kurumu da şirketle anlaşmasını durdurdu. Ciddi çabalar ve çalışmalar neticesinde aynı şirket Kolombiya’da büyük bir anlaşmayı kaybetti.
Raporda verilen bilgilere göre, Boykot Hareketi, Brezilya ve İtalya’da birçok akademisyenin boykot hareketine iştirak etmesini sağladı.
Oscar film ödüllerinin dağıtıldığı törenlere kadar uzanan Boykot Hareketi, ödül kazananların birçoğunu işgal altındaki Filistin topraklarını ziyaret etmekten vazgeçirdi. Bu yılki Oscar ödüllerini kazananlar işgal altındaki Filistin topraklarını ziyaret etmeleri için işgal rejimi tarafından davet edilmişti.
Boykot Hareketi, işgal rejimini dünyanın birçok yerindeki Boykot Hareketi liderini tehdit etmekle suçlayarak, bunun insan hakları sözleşmeleriyle, uluslararası hukukun güvence altına aldığı bireysel güvenliği, kişilerin hayatını ve insanların barışçıl yollarla gösteri yapma özgürlüğünü tehdit eden bir girişim olduğunu belirtti.