Son aylarda Afganistan’da din alimlerine yönelik terör saldırılarında büyük bir artış yaşanmaktadır. Son olarak da Afganistan’ın Doğu eyaletlerinden Paktika eyaletinde bir din alimi silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti.
Paktika eyaleti valisi Muhip Allah Samim, bu saldırının Yusuf Hil bölgesinde vuku bulduğunu ve saldırı sonucu söz konusu din alimiyle eşinin öldürüldüğünü bildirdi. Gerçi şu ana kadar bu saldırı ve terör olayının sorumluluğunu üstlenen olmamıştır ama son dönemlerde Afganistan’ın muhtelif şehirlerinde özellikle din alimleri ve ailelerine yönelik terör saldırılarında önemli bir artış gözlenmekte olup, uzmanlar bu saldırıların belli planlar çerçevesinde ve kasıtlı olarak yapıldığını bildirmekteler.
Nengerhar eyaletinden ulaşan haberlere göre son üç ay içinde bu eyalette de çok sayıda din alimi uğradıkları terör saldırıları sonucu yaşamlarını yitirmişlerdir.
Afganistan’da başta IŞİD olmak üzere öteki şiddet yanlısı terör çeteleri kendi terörlerini Vahhabilikten esinlenen din anlayışı çerçevesinde gerçekleştirmekte ve kendi girişimlerine kılıf uydurmaya çalışmaktalar. Bunun için de camiler ve ibadet merkezlerinde din alimlerinin kendi hizmetlerinde olmasını ve kendi propaganda ve tebligatlarıyla onların cinayetlerini olumlu göstermelerini istemekte.
Halbuki son dönemlerde Şiisiyle Sünnisiyle İslam alimleri muhtelif fetvalar yayınlayarak, camilerdeki hutbe ve vaazlarıyla, terör örgütlerinin cinayetlerini kınayarak, bu cinayetlerin İslama ve İslami öğretilere tamamen ters olduğunu, İslam’da kesinlikle terör ve şiddetin yerinin bulunmadığını bildirmiş ve bildirmekteler. Şimdi ise şiddet yanlısı terör örgütleri din alimlerine karşı geniş bir terör dalgası başlatarak, onları ve ailelerini öldürmek suretiyle ulema içinde bir korku dalgası yaymaya çalışmakta ve onları kendi lehlerine propaganda bulunmaya, işledikleri cinayetleri olumlu göstermeye zorlamak istemekte veya en azından bu din alimlerinin sessiz kalmasını sağlamaya çalışmaktalar.
Tüm bunlara rağmen Afganistan din alimleri terörizm ve şiddet karşısında yer alarak teröristlerin cinayetlerini kınamayı ve ifşa etmeyi sürdürmekte olup, bunu kendi canları pahasına sürdürmekteler. Diğer yandan teröristler din alimleri ve ailelerini katletmek suretiyle Afganistan toplumunda etnik bir savaşın temelini de atmaya çalışıyorlar. Oysa Afganistan halkı artık teröristlerin hedeflerinin tamamen farkında olup, birlik ve dayanışmalarını daha da güçlendirerek, İslam ve Afganistan düşmanlarının komplolarını etkisiz bırakmaya çalışmaktalar. Çünkü Afganistan düşmanları iki meseleden aşırı derecede korkmaktalar. Birincisi halk kitlelerinin din alimleri tarafından şuurlandırılması ve ikincisi halkın birlik ve dayanışma içinde olması ve bu dayanışmanın her geçen gün daha da artması.
Bu bakımdan Afganistan halkı, hüktümetten de gerekli güvenlik önlemlerini artırmak suretiyle teröristlere ve şiddet yanlısı gruplara karşı amansız bir mücadele vermesini, halkın değerlerinin bundan daha fazla zayi edilmemesini, din alimlerinin terörünün bir an evvel engellenmesi ve sorumlularının cezalandırılmasını istemekteler.
Her halükarda din alimlerine yönelik terör eylemleri, din ulemasının ülkenin milli ve İslami menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğini ve halkın çıkarlarını düşündüğünü ve bunun için de ilk etapta kendi aralarındaki birlik ve dayanışmayı sağlamak suretiyle İslam düşmanlarının komplolarını etkisiz bıraktıklarını, terör örgütlerinin düşmanlığının da bundan kaynaklandığını gösteriyor. Zira şimdiye kadar Afganistan halkı her zaman kendi İslami değerlerine bağlı kalarak, kendi birlik ve dayanışmaları ile düşmanların komplolarını etkisiz bırakmış, ülke birlik ve bütünlüğüne, milli çıkarlarına, hakimiyetine kast eden emperyalist ve sömürgecileri bu ülke topraklarından dışarı atmışlardır.
Nitekim bugün Afganistan’da din ulemasına ve onların ailelerine yönelik sürdürülen terör eylemlerinin başlıca sebebi din ulemasının inzivaya itilerek toplum içinde kendi İslami vazifelerini yerine getirmemesi ve halkın birlik ve dayanışma halkasının kopmasını sağlamaktır.