Sana Valilik Şurası üyesi, Yemen’de verdiği röportajda Arabistan’ın Yemen halkına karşı müdahalelerinin her geçen gün arttığını belirtti.
Sana Valilik Şurası Üyesi Hamir Rezzak şu açıklamalarda bulundu: Suudi koalisyon Yemen’in altyapısına yaptığı saldırıyla Yemen halkının tüm yaşam kaynaklarını kopardı. Düşman sadece Yemen halkını zalimce kuşatmakla yetinmedi. Yemen’in Batısında tüm olanaklarını ve askeri gücünü kullanarak ve halkı aç ve susuz katlederek Babul Mendep’te hakimiyet kurup bir sonraki müzakerelerde milli uzlaşı hükumetine baskı uygulamak istemektedir. Hava saldırıları, bombardımanlar ve Mensur Hadi ile tecavüzcü güçlerin saldırıları Taiz ve Meha ilçelerinde son bir aydır devam etmektedir ve bu saldırılar şuana kadar onlarca Yemenlinin yaralanmasına ve halka tüm hizmetlerin durmasına neden olmuştur.
Rezzak daha sonra sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: Şuan Meha’da bulunan halk Suudi koalisyonun kuşatması nedeniyle insani yardımlara muhtaç durumdadır ancak çatışmalar insani yardım kuruluşların bölgeye ulaşmasını engellemektedir. BM de yaptığı açıklamada Yemen’in batı sahillerinde yaşanan insanlık faciası konusunda uyararak, Arabistan liderliğindeki Arap koalisyonunun Yemen’deki tüm yolları, köprüleri ve yaşam alanlarını tahrip ettiğini vurguladı. Suudiler kuşatma altındaki El-Hadide Limanı’nın Yemenlilerin dış dünyaya açılan tek penceresi olduğunun farkındadır ve bu nedenle Yemenlilere yönelik kuşatma çemberini daraltmak amacıyla dünyanın gözü önünde bu limanı hedef aldı ve Suud medyası da ülkeleri tarafından işlenen bu cinayeti örtbas etmek için El-Hadide Limanı’nın Batısında patlatılan Arabistan’a ait Medine Savaş gemisinin, El-Hadide Limanı’ndan hareket eden kayıklar tarafından patlatıldığı iddiasında bulundular, ancak Yemen savaşıyla ilgili verilen haberlerde yayımlanan olaya ilişkin görüntülerde geminin yakınlarında herhangi bir kayık görülmemektedir. Suudi düşman El-Hadide Limanının, Yemen halkı için Sanaa havaalanının kapanmasının ardından dünyaya açılan tek pencere olması dolayısıyla ne kadar önemli olduğunu iyi bilmektedir.
Yemenli bu yetkili açıklamalarının bir başka bölümünde ise şu ifadeleri kullandı: Yemen’deki savaşın devam etmesi; Amerika, İsrail, İngiltere, Arabistan, BAE ve diğer saltanat rejimlerini endişelendirmiştir. Bu ülkeler bölgede Amerika ve İsrail’in menfaatlerine aykırı yeni bir gücün ortaya çıkmasından hem korkuyor hem de böyle durumun çok zor bir durum olarak görüyorlar. Düşman tarafından Ensarullah’ın gücünü kırmak amacıyla askeri ve siyasi ofisler kurulmuştur ancak hesapları tutmamış ve çabaları sonuçsuz kalmıştır çünkü düşmanın askeri ve siyasi danışmanlarının gerçekler karşısındaki yanlış çıkarımları olumsuz sonuçları beraberinde getirdi. Ensarullah’ın 2000 yılının başında bölgede ortaya çıkmasıyla Amerikan büyükelçisi bu hareketin yayılması konusunda uyarıda bulunmak için Saade’ye geldi ve 2002 yılında Yemenli çocukların donandığı bu inançsal ve kültürel silahı durdurmak amacıyla Ensarullah’a karşı ilk savaş başladı.
Sanaa Valilik Şurası üyesi daha sonra Siyonist Rejim’in “Yemen’deki olaylar Tel-Aviv’i, İran’ın nükleer çalışmalarından daha çok tedirgin etmektedir” açıklamasına değinerek şu ifadeleri kullandı: Yemen’de Siyonistlerin endişelenmelerine sebep olan şey meydandaki olaylar ve askeri gelişmeler değildir, onları endişelendiren asıl şey Yemen halkı, ordusu ve halk komitelerinin uğruna mücadele ettikleri hedeftir.
Rezzak yerli füze yapımı ve meydandaki başarıların savaştaki belirgin gelişmeler olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: Bundan daha önemlisi kültürel hareket savaşıdır ve bu savaş meydanda ve siyasi alanda başarılara ve kazanımlara sebep olmaktadır ve bu kültürün yayılması Siyonist Rejimin endişelerinin kaynağıdır. Arabistan uçakları her ne kadar Yemen’deki ekonomik ve askeri tesisleri hedef almış olsa da ancak geriye kalan şey Yemen halkının imanı ve mücadele kültürüdür. Siyonist Rejim eğer perde arkasında füze savunma sistemleri ve askeri danışmanlarıyla Suudi koalisyonu destekliyorsa bunun sebebi Arapların kaşına gözüne aşık olması değil bölgede kendi menfaatlerini korumaktır. Bugün Siyonist Rejim ve Amerika’nın sesi, Arabistan ve BAE’den daha fazla çıkmaktadır ancak ilginçtir ki Yemenli mücahitler tarafından saldırıya uğrayan Arabistan toprağıdır ve yine Babul Mendep, Marib ve diğer cephelerde onların yerine ölen Birleşik Arap Emirlikleri askerleridir.
Yemenli yetkili sözlerinin sonunda şu ifadeleri kullandı: Amerika ve İsrail şunu çok iyi biliyor ki bölgedeki en büyük müttefikleri ve menfaatlerinin savunucusu olan Suud Hanedanı Rejimini sadece Yemenliler yıkabilir ve Arap ümmetini boğazladıkları bıçağın düşmesi İsrail’in bölge haritasından tamamen silinmesi anlamına gelmektedir.