Bizler; Milli Eğim Bakanlığı – Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği ve Türkiye ile Avrupa Birliği’nin ortak yürüttükleri “Suriyeli Öğrencilerin Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonu Projesi”nin Kasım-2016’da; Sınıf, Türkçe ve Türk Dil ve Edebiyatı Öğretmenliği mezunlarından KPSS puanı ve mülakat sınavı puanı üstünlüğüne göre atanarak, maksimum iki yıl süreceği belirtilerek göreve başlatılan; aldığımız hizmet içi eğitimle yabancılara Türkçe öğretimi hususunda yetiştirilmiş, sayısı 4200’ü bulan geçici “Türkçe Öğreticileri”yiz.
Büyük bir çoğunluğumuz Suriyeli muhacirlerin çoğunlukta olduğu Suriye sınırındaki illerde görev yapmakla birlikte ülke içerisine dağılmış Suriyeli muhacirler için farklı illerde görev yapmakta olan arkadaşlarımız da azımsanmayacak derecededir. Maddi imkânları konusunda en ufak bir bilgimiz dahi olmadan başvurduğumuz ve göreve başladığımız bu vazifede konteyner kentlerde, çadır kentlerde yaşayan; eğitim açısından fiziki yetersizliklerle boğuşan; bulunduğu şehri bırakıp, eşini çocuklarını bırakıp her türlü maddi ve manevi zorluklara göğüs germeye çalışan; psikolojik danışmanlar olmamasından ötürü; Türkçeyi öğretmekten önce yakınlarını, ailelerini kaybeden savaş mağduru çocukların yaşadıkları travmaları atlatmaları ve gülümsemelerine vesile olmak gayesiyle gayretini esirgemeyen ve bu ülkenin mazlumlara uzanan ilk şefkatli elleri, eğitim neferleriyiz.
Bizler; bu ahvalde dahi, durumundan şikâyet etmeden, “Yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevmek” düsturuyla canını dişine takarak mücadele eden, Osmanlı coğrafyasının bu yetim çocuklarına, bu mazlum muhacirlerine uzanan bir “Ensar” eli olmak gayesiyle ceddimizden bizlere miras kalmış bu kutlu vazifeyi, yılmadan da tüm gayretimizle yapmaya devam edeceğiz. Ancak bu kutlu yolda; bir yandan bu mazlumlara umut dağıtmaya çalışırken; diğer yandan da içimizi kemiren ve dağıtamadığımız bir umutsuzluk tufanıyla, iki yıl sonra işsiz kalmak korkusuyla, evimize ekmek götüremeyecek olmak korkusuyla ve gelecek kaygısıyla yaşıyor ve bunu bastırmaya çalışıyoruz. Bir yandan yeniden KPSS’ye çalışıp bir yandan da geçici iki yıllık bir işle günü kurtarmaya çalışırken işimize gereken motivasyonu veremiyoruz.
Bizler; 2016 KPSS puanı ve mülakat sınavı ile hak ederek atandığımız bu mesleğimizde iki yıl sonra görevinin ve işinin sona ereceğini bilen “geçici öğretmenler” olarak değil “sözleşmeli öğretmenler” gibi kalıcı olarak istihdam edilmek istiyoruz. Devletimizin, görevlerimiz bittiğinde bizleri uygun olan kadrolarda aktararak işsiz bırakmayacağının umuduyla değil güveniyle ve taahhüdüyle yaşamak istiyoruz. Sizlerden; içimizi ferahlatacak müjdeli bir haber alabilmek için, kalıcı olarak istihdam edilebilmemiz için yardımlarınızı ve desteklerinizi bekliyor ve umut ediyoruz.
MEB Personel