Katar’ın İran ile ilişkileri ve ülkenin yasa dışı silahlı örgütlere destek verdiği iddiası üzerine Suudi Arabistan liderliğindeki birkaç ülke, Katar ile diplomatik ilişkileri kesti.
Bağları koparan diğer ülkeler arasında Bahreyn, Mısır, Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, Maldivler ve Moritanya. Ürdün ise diplomatik ilişkilerinin seviyesini düşürdü.
Uzmanların çoğu, ani olarak ortaya çıkan ve hızlı bir şekilde tırmanmaya devam eden bu krizin büyük ölçüde suni olduğunu iddia etmekte.
Bu durumda krizin ortaya çıkış esas sebebi ne? Kriz, kısa vadede çözülebilir mi? Krizin tırmanması, bölgede yürütülen terörle mücadeleyi etkileyebilir mi?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Oya Akgönenç Muğisuddin, şu değerlendirmelerde bulundu.
Bu Katar olayı gerçekten çok ani bir şekilde ortaya çıktı ve hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu biraz anormal bir durum. Genelde krizlerin bir çıkış sebebi, bir hazırlık dönemi olur. Burada adeta bu geçildi. Tabir-i caizse bir gece içinde bu iş gerçekleşti. Bu aslında çok tehlikeli bir durum. Çünkü çok sıçramaya hazır bir ateş gibi hissedilebiliyor. Bunu tabi herkes görüyor ve bunun olmaması için gayret sarfediyor. Neden? Çünkü Suriye henüz bitmedi, Libya berbat vaziyette, Yemen ve diğer yerlerde birçok sıkıntı var vs. Bir tane daha sıkıntıya ihtiyaç yok, bunu Orta Doğu kaldıramaz.
Fakat bunu isteyenler var. Ve sebep bir tane değil. Birincisi, bu çatışmalar arasında çok büyük mali ve ekonomik çıkarlar çatışmasını görüyorum. Resmen kocaman bir ekonomik kazançtan kim pay alacak kavgası yapılıyor. Yani küçük Katar’ın elindeki zenginliği paylaşmak isteyen devletler tabir-i caizse hır çıkartmaya çalışıyorlar.
İkincisi, mezhepsel bir tehlike var. Ortaya hiç yoktan bir Sünni-Şii münakaşası ve kavgası atılıyor. Bu bir felaket olur.
Üçüncüsü, Orta Doğu’da dengeler değişiyor. Yeni dengelerin kurulması için gayretler sarfediliyor. Bu bütün ülkeleri yakından ilgilendiren bir durum. Demek ki, bu mücadele tek katmanlı değil. Birçok katı, birçok yönü var.
Peki bu kriz, kısa vadede çözülebilir mi? Nasıl bir çözüm yöntemi uygulanmalı?
Burada en etkili olacak ülkeler bence Türkiye ve Rusya’dır. İran’ı koymuyorum. Çünkü İran da hedeflerden biridir. Amerika, İran üzerinden birtakım hesaplar yapmaktadır. Dolayısıyla hedef olan bir ülkenin arabulucu olabilmesi bir hayli zordur. Ama Türkiye ve Rusya daha sağlam bir şekilde arabuluculuk yapabilirler. Daha sakin olarak ve de bütün ülkelerle eşit şartlar altında görüşerek ve onları sakinleştirerek. Zannediyorum buradaki ana rol, bu iki ülkeye düşecek.
(Bu arada Katar Dışişleri Bakanı Abdurrahman el Sani, Moskova’ya gelip yarın Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la görüşme gerçekleştirecek.)
Bu kriz, özellikle Suriye ve Irak’ta yürütülen terörle mücadele sürecini nasıl etkileyebilir?
Tam Rakka harekatının başlama noktasında birden bire bu olay çıktı. İnsan ister istemez şunu soruyor: Acaba bu bir sis perdesi midir? Veya dikkati başka yere çekme arzusu mudur? Şimdi gerek Türkiye, gerek diğer ülkeler Katar’la meşgulken bir bakıyorsunuz Rakka’da operasyon, aynen Amerika’nın planladığı gibi Kürt devletinin kurulması yönünde bir hamle olarak yapılabilir. Fakat ne var ki, bu iş bu kadar kolay değil. Amerika 14 bin kilometre öteden bunu bu şekilde görebilir, ama bir de alandaki gerçekler var. Yani Orta Doğu’da olan insanlar olarak hepimiz buradaki olayların farkını görüyoruz. Orada bir Kürt devletinin kurulması, bölgedeki bütün dengelerin alt üst olması, en azından dört ülkenin birbirine girmesi anlamına gelir. Yani öyle “cetveli koy, çizgiyi çiz, bu olsun” şeklinde kolay bir iş değil. Dolayısıyla bu gayret olmakla beraber ki, ben buna inanıyorum, zamanlama birbirinin üstüne çok oturdu. Tam Rakka olayı başlarken Katar olayı başladı. Fakat bu çok tehlikeli ve yanlış bir oyun, yanlış bir stratejidir.