Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

İslami Cihad: Filistin direnişine olan desteğinden dolayı İran’a teşekkür ederiz

, kategorisinde, 28 Ara 2017 - 13:03 tarihinde yayınlandı
İslami Cihad: Filistin direnişine olan desteğinden dolayı İran’a teşekkür ederiz

Filistin İslami Cihat Hareketinin önde gelen simalarından Şeyh Nafiz İzam, Siyonistlere karşı, Filistin halkı ve direnişine olan desteğinden dolayı İran halkına teşekkür etti.

Filistin İslami Cihat Hareketinin önde gelen simalarından Şeyh Nafiz İzam, Amerika Başkanı Donlad Trump’ın Kudüs’ü resmi olarak işgalci israilin başkenti tanıma konusunda aldığı son karara değinerek, “Trump’ın aldığı bu karar çok tehlikeli ve Amerika’nın Filistin’deki çatışmalara karşı tutumunda bir dönüm noktası sayılmaktadır. Amerika hükümetlerinin hepsi işgalci israili desteklediler. Hatta Obama bile Amerika ve İşgalci israil arasında gerginliklerin yaşandığı dönemde işgalci israile hiçbir şey dayatamadı ama Donald Trump’ın işgalci israile olan desteği, benzeri görülmemiş bir destektir. Trump, daha önceki başkanların almakta tereddüt ettiği bir karar almıştır’ dedi.

Şeyh Nafiz Kudüs şehrinin önemi hakkında ise şunları söyledi: ‘Kudüs bizim açımızdan sadece işgal edilmiş bir şehir değil, Siyonist Rejim ile çatışmalarda en kutsal semboldür. Kudüs tarih boyunca her zaman Arap ve İslam ümmetinin parlayan bir cevheri olmuştur. Bu nedenle Trump’ın bu kadar bariz bir şekilde Kudüs’e el uzatması, bu milletin ve bu ümmetin tarihine el uzatmak sayılmaktadır. Bu eylem, Arapların ve Müslümanların inançlarına el uzatmaktır. Kudüs Müslümanların inançlarının bir parçasıdır ve adı Kur’an-ı Kerim’de Mescid-i Aksa olarak zikredilmiştir. Kudüs’e el uzatmak, yüzlerce milyon Arap ve Müslümanın inançlarına el uzatmaktır. Bu nedenle Amerika yöneticilerinin aldığı bu çirkin kararın sadece Filistin’de değil dünya çapında kapsamlı bir tepkiyle karşı karşıya kalması doğaldır.’

Şeyh Nafiz İzam, Trump’ın Kudüs konusundaki bu akılsızca kararına İslam dünyası tarafından verilen tepkilerin bu konun önemiyle eşdeğer olmadığını ve bu tepkilerin az olduğunu belirterek şu ifadelerde bulundu: ‘Filistin’de, İslam ve Arap ülkelerinde ve uluslararası boyutta bu karara gösterilen tepkilerden dolayı teşekkür etmekle birlikte, maalesef bu tepkilerin bu kararın oluşturduğu tehlike ile eş değer olmadığını belirtiyoruz. Trump, Güvenlik Konseyi’nin Kudüs konusundaki kararını veto ederek, yanlış tutumunda ısrar etmiştir.

Arap ve İslam ülkelerinin bir duruş sergileme konusunda eksiklik göstermelerinin, bu ülkelerin karşı karşıya olduğu krizler gibi çeşitli nedenleri vardır. Aynı zamanda bu ülkelerdeki halk, bağımsızlık, ifade özgürlüğü ve birçok haklarına yönelik kısıtlamalardan dolayı acı çekmektedir. Ekonomik sorunlar da onların İslam Dünyası konuları hakkında düşünmeleri için gerekli zamanı bırakmamaktadır. Maalesef hükümetler de Arap ve İslam ümmetinin Kudüs ve Filistin meselesinden uzaklaşmasında rol oynamışlardır.

işgalci israilin politikaları dikkate alındığında, bu rejim ile bir arada bulunmanın ve ilişkileri normalleştirmenin hiçbir bahanesi yoktur. Filistin, Arap ve İslam ümmetinde Trump’ın Kudüs konusundaki kararına öfke dalgasının yaşandığı bir dönemde, maalesef, barış mesajı taşıdığını iddia eden Arap ülkesinden bir heyetin Kudüs’e gittiğine şahit olduk. İsrail’e heyet göndererek Amerika ve işgalci israili memnun edeceklerini düşünen ülkeler hata içindedirler. Yaser Arafat’ın İsrail ile imzaladığı barış anlaşmasının sonucu, İsrail’in onlara hiçbir ayrıcalık vermeye hazır olmadığı çok iyi bir şekilde göstermiştir.

Mevcut şartlarda intifadanın halk formunun korunması, dahili ve uluslararası alanda Filistin için daha faydalı olabilir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 14 üyesinin Trump’ın kararına karşı Filistin ve Kudüs lehine oy kullandığına şahit olduk. Filistin ve Kudüs adına intifada için uluslararası desteğin sürdürülmesi, çeşitli şekillerde itiraz ve öfkelerin gösterildiği bu intifadanın halk formunun korunmasını gerektiriyor.

Biz İran’dan aldığımız yardımlardan gurur duyuyoruz ve her ortamda bu konuyu dile getiriyoruz. İran güçlü bir şekilde Filistin halkının yanında durdu ve geçtiğimiz yıllarda bu ülkeye yapılan bütün baskılara ve zor durumlara rağmen, Filistin halkını destekleme konusundaki duruşunda kararlılığını sürdürdü ve sadık kaldı. İran’a yaptığı yardımlardan dolayı teşekkür ediyoruz. İran’ın geçmişte ve şimdi Filistin halkına ve Filistin direnişine yaptığı yardımlardan dolayı minnettarız.’

Haber Editörü : Tüm Yazıları