AK Parti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, Halkbank Genel Müdürü’nün evinden çıkan ayakkabı kutularındaki paraların, emanet para olduğunu ileri sürdü.
AK P arti Gümüşhane Milletvekili Feramuz Üstün, yolsuzluğun olmadığı hiçbir kurum ve partinin olmadığını dile getirdi.
AK Parti İl Başkanlığı binasında bir basın toplantısı düzenleyen Üstün, ülke ve Gümüşhane gündemine dair bazı değerlendirmelerde bulundu.
Gumushane.gen.tr’ye göre, Üstün’ün açıklamalarından dikkat çeken bölümler:
“Kim devletin bir kuruşunu yediyse, hangi makamda olursa olsun Edirne’den Hakkari’ye kadar herkesle helalleşmek zorundadır. Dolayısıyla devletin malını yemek kolay bir şey değildir. Yolsuzluğun olmadığı hiçbir kurum ve parti yoktur. İnsanın olduğu her yerde vardır.
Yaşadığımız ve bu toplumun kavuştuğu ve elde ettiği şeyleri bir düşünelim. Bugün toplumun her kesiminde başörtüsü rahatlıkla kullanılıyor. Allah rızası için iş yaptığını söyleyen bir cemaat bundan rahatsız olur mu?
Yolsuzluğun olmadığı hiçbir yer yoktur. Vicdanı yeten, çoluğuna çocuğuna bu devletin parasını yedirmeyi kafaya takmış insan artık kontrolden çıkmıştır. Kim olursa, hangi partiden olursa olsun bu aşamaya gelmiş bir insan artık kontrolden çıkmıştır. Haklıyı haksızı vatandaşımız takip ediyor ve görüyor. Allah hepimizi devlet malına dokunmaktan korusun.”
‘Ayakkabı kutusundaki paralar Makedonya Üniversitesi’nin parasıydı’
Ayakkabı kutusu meselesinde de algı olduğuna bizzat kendisinin şahit olduğunu belirten Üstün, şunları söyledi: “Aydın 14’ünde benim tesadüfen olduğum bir ortamda bir milletvekili arkadaşımız telefonda biriyle konuşuyordu. Halk Bankasının genel müdürüymüş. O para Makedonya üniversitesinin parasıydı. Demek bu paralel yapı dinliyormuş onları. Çünkü adam emanet parayı bankaya götürse daha büyük sıkıntıydı.(!) Evine götürdü.
Dinledikleri için de gidip alıyorlar oradan. Paraları ayakkabı kutularına koyup fotoğrafları medyaya servis ediyorlar. Bütün bunlar birer algı yönetimi. Bu millet de şunu biliyor: Tamam hırsız diyorsunuz da ben hırsız değilim demiyorsunuz. Falancı hırsız diyorsunuz? Sen?”