Hamas siyasi büro üyesi Halil El-Hayye Biz dünya genelinde Filistin milletine destek verenleri takdir ediyoruz, bize sırtımızdan hançer vuranları da asla unutmayız. Biz dünya Kudüs günü yürüyüşüne tüm Müslümanların etkili bir şekilde katılmalarını istiyoruz.
Filistin İslamî direniş hareketi Hamas siyasi büro üyesi Halil El-Hayye büyük geri dönüş yürüyüşü ve Gazze kuşatmasının kırılması adlı hareket işgalci siyonistler için büyük bir kabus olduğunu ve bundan kurtulamayacaklarını açıkladı.
Hamas siyasi büro üyesi Halil El-Hayye açıklamasını şöyle sürdürdü: Biz dünya genelinde Filistin milletine destek verenleri takdir ediyoruz, bize sırtımızdan hançer vuranları da asla unutmayız. Biz dünya Kudüs günü yürüyüşüne tüm Müslümanların etkili bir şekilde katılmalarını istiyoruz.
Bilindiği üzere Filistin milleti geçen 30 Mart tarihinde ve toprak ünü yıldönümünde büyük geri dönüş yürüyüşü adlı büyük bir hareketi başlattı. Bu büyük yürüyüş o günden bu yana siyonist rejim İsrail’i büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya getirdi. Büyük geri dönüş yürüyüşü pratikte uluslararası arenalarda uluslararası dengeleri Filistin milletinin lehine çevirdi. Gerçekte Amerika yönetimi ve siyonist rejim bazı işbirlikçi Arap rejimlerin işbirliği ile çağın pazarlığı adlı yeni bir kumpasın çerçevesinde uluslararası dengeleri siyonist rejim İsrail lehine değiştirmeye çalıştığı bir sırada Filistin milleti ve deriniş grupları direnişin kapasitelerine dayanmak ve büyük geri dönüş yürüyüşünü başlatmakla pratikte Filistin milletine karşı kurulan kumpaslarla mücadelede yeni bir cepheyi açmış oldu.
Ortadoğu ve Filistin meseleleri uzmanı Saadullah Zarei, Filistin milleti ve direniş gruplarının stratejileri ve büyük geri dönüş yürüyüşünü düzenleyerek elde ettikleri kazanımları ve bu hareketle ulaşmak istedikleri hedefleri hakkında yaptığı değerlendirmede şöyle diyor:
Büyük geri dönüş yürüyüşünün bir amacı, bölgede son dönemde yaşanan gelişmelerden ötürü arka plana itilen ve marjinal hale gelen Filistin davasının üzerinde yeniden odaklanmaktır.
Filistin meseleleri uzmanı Saadullah Zarei ikinci hedefi, Filistinli mültecilerin meselelerini yeniden gündeme getirmek olduğunu, bu konu 6 milyon Filistinli mülteciyi doğrudan ilgilendiren bir konu olduğunu vurguladı.
Zarei büyük geri dönüş yürüyüşünün üçüncü hedefini ise Gazze şeridine dayatılan siyonist kuşatmayı bertaraf etmek şeklinde açıkladı. Bilindiği üzere bu kuşatma 2007 yılından beri Gazze şeridine uygulanıyor ve şimdi Filistin milletinin başlattığı yeni hareketin dikkatleri siyonist işgalcilerin zalimane bir şekilde dayattığı bu kuşatmaya çektiği ve Gazze şeridine dayatılan bu kuşatmanın kaldırılma zaruretine çektiği gözleniyor.
Öte yandan büyük geri dönüş yürüyüşü uluslararası camiaya Filistin milleti başta Suud rejiminin elebaşıları olmak üzere Arap rejimlerin liderleri tarafından ileri sürülen çözüm yolları peşinde olmadığı yönünde önemli bir mesaj içeriyor.
Bir süre önce Suud rejiminin veliaht prensi Muhammed bin Salman bir açıklamasında Filistin milleti siyonist rejimle uzlaşma sürecine boyun eğmeleri ve bu sürecin dayatmalarını kabul etmeleri ya da bir köşeye çekilip susmaları gerektiğini belirtmişti. Ancak Filistin milleti Muhammed bin Salman’ın bu sözlerine gösterdiği tepkide ne işgalcilerin uzlaşma dayatmasına boyun eğeceklerini, ne de bir köşeye çekilip sessiz kalacaklarını ve böylece Muhammed bin Salman gibileri Filistin milletinin kaderini iki eliyle siyonistlere peşkeş çekmelerine göz yumacaklarını ortaya koydu.
Gerçekte Filistin milletinin büyük geri dönüş yürüyüşü her ne pahasına olursa olsun işgalci siyonistlere karşı direnişin devam edeceğine yapılan bir vurgudur. Bu arada büyük geri dönüş yürüyüşü iç arenada da siyonist rejimin Filistin milletinin direnişine karşı şaşkınlığını ve hüsranını açıkça ortaya koyduğu belirtilmelidir. Siyonist rejimin bu yöndeki başarısızlığı e acizliği özellikle Filistinli direniş gruplarının İsrail’in cinayetleri ve tecavüzlerine füzeleri ile karşılık vermesinden sonra daha da belirgin hale geldi ve işgalci rejimin Filistin milletinin medeni direnişinden silahlı direnişine kadar her alanda daha da hüsrana uğradığını ortaya koydu.
Bu bağlamda Filistinli üst düzey yetkililerin de üzerine vurgu yaptıkları nokta,Filistin milletinin büyük geri dönüş yürüyüşünün dünya Kudüs günü yürüyüşü ile bütünleşmesidir. Kuşkusuz dünya Kudüs günü yürüyüşü Filistin ülküsüne destek vermenin güçlü motoru niteliğindedir.
İran İslam Cumhuriyeti nizamının büyük kurucusu İmam Humeyni’nin -ks- mübarek Ramazan ayının son Cuma gününü dünya Kudüs günü ilan etmesi Filistin ülküsüne destek verme açısından uluslararası camiaya yeni bir ruh kazandırdı ve Filistin milletine de işgalci siyonistlere karşı direniş yönünde çifte güç ve moral kazandırdı.