Alman Tıp Ödülü bu yıl Almanya doğumlu cerrah Dr. Dilek Gürsoy’a verilecek. Yapay kalp alanındaki çalışmalarıyla tanınan Dr. Gürsoy, ödülünü 18 Kasım’da Düsseldorf’ta alacak.
Almanya, Avusturya ve İsviçre’de tıp alanında başarılı çalışmalar yapan hekimlere ve tıbbi kuruluşlara verilen German Medical Award’a (Alman Tıp Ödülü) bu yıl Avrupa’da yapay kalp naklini gerçekleştiren ilk kadın cerrah Dr. Dilek Gürsoy layık görüldü.
“Ödül geçmişte tıp alanındaki çalışmalarımdan dolayı verildi ama bana gelecekteki çalışmalarım için motivasyon oldu” dedi.
Gürsoy 1960’lı yıllarda Almanya’ya göç eden bir işçi ailesinin çocuğu olarak Düsseldorf yakınlarındaki Neuss kentinde dünyaya geldi. Babasını 10 yaşındayken, kalp yetmezliği sonucu kaybeden Gürsoy, Düsseldorf Tıp Fakültesi’nden kalp cerrahı olarak mezun oldu.
“Belki de tıp okumak istememde babamın kalp rahatsızlığı nedeniyle yaşamını yitirmesi de rol oynamıştır ama benim için asıl motivasyon kaynağı insanlara yardım etme isteğim oldu” diyen Gürsoy, bugüne dek yüzlerce kalp hastasına şifa dağıttı.
‘İNSANLAR ORGAN NAKLİ KONUSUNDA HENÜZ TAM BİLİNÇLENMİŞ DEĞİL’
Yapay kalp konusunda laboratuvar çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Gürsoy, “Ne yazık ki insanlar organ nakli konusunda henüz tam bilinçlenmiş değil. Özellikle kalp nakli konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyor. Çünkü bağışçıların sayıları yeterli değil. Bağışçı bulunamadığı için çok sayıda insan yaşamını yitiriyor. İşte bu noktada yapay kalp büyük önem kazanıyor” ifadesini kullandı.
Dünyada yapay kalp çalışmalarına 1960’larda başlandığını, ancak büyük bir ilerleme kaydedilmediğini sözlerine ekleyen Dr. Gürsoy, “2019 yılındayız ve halen neredeyse yapay kalple ilgili 40-50 yılık bir teknolojiyi kullanıyoruz. Ben 2012 yılında ilk kadın olarak yapay kalp nakli gerçekleştirmiştim. Aradan bunca zaman geçti ve hâlâ aynı yapay kalpleri takmaya devam ediyoruz. Çünkü hiçbir yenilik yapılmadı. Bu durum beni sinirlendiriyor” dedi.
Amacının Avrupa genelinde bir Yapay Kalp Merkezi kurmak olduğunu belirten Gürsoy, “Şu anda kullanılan yapay kalp kablo ile enerjiyi vücudun dışından alıyor. Ayrıca sesli çalışıyor. Hem kablolu hem de de sesli olması nedeniyle çok kullanışlı değil. Hastalar yanlarında sürekli bir akü taşımak zorundalar. Üzerinde çalıştığımız sistem ise kabloyu ortadan kaldırıyor ve rahatsız edici ses de olmayacak. Yapay zekâ ile bağlantılı bir sistem olacak. Bütün bu çalışmalarımızı yaşama geçirebilmek için başlı başına bir yapay kalp merkezi kurulmasında yarar var. Amacım bunu gerçekleştirmek” diye konuştu.