Çin’deki iktidar partiye bağlı sivil gazetesi koronavirüsün Amerika ordusunun biyolojik laboratuvarlarından çıkıp çıkmadığı hususunun şeffaflaştırılmasını istedi. Çin iktidar parti gazetesi şöyle bir ifadede bulundu:” Amerika ordusunun mikrobik laboratuvarlarında koronavirüsün yayılması konusundaki faaliyetleri ile ilgili büyük soru işaretleri mevcuttur. Bu da halkın bu laboratuvarların faaliyetleri ile ilgili şeffaflaşma talebini doğurmuştur. ”
Bu rapora göre Amerika ordusunun laboratuvarlarının koronavirüs üzerindeki biyolojik araştırmaları hususunda büyük bir kaygı söz konusudur.
Çin’de koronavirüsün yeni tipinin ortaya çıkması ve diğer dünya ülkelerine yayılması ile bu virüsün biyolojik bir laboratuvarın ürünü olduğu ihtimali ve Amerika’nın laboratuvarlarından yayıldığı konusu ortaya çıktı.
Özellikle de Koronavirüsün Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkışından bir kaç hafta önce bu hastalığı ilk görüldüğü Meryland eyaletinde bulunan Amerika ordusuna bağlı bir laboratuvar ve araştırma merkezi kapatıldı. New York Times Gazetesi ise 5 Ağustos 2019’da bu kapatmanın sebebinin sağlık kaygıları ve tehlikeli maddelerin sızması olarak açıkladı.
Meryland’de bulunan Fort Detrich laboratuvarı Amerika medyasının bildirdiğine göre ölümcül virüslerin üzerine araştırmalar yapan kaynak bir laboratuvar olup Amerika ordusu denetimi altında faaliyet göstermektedir .
Amerika ordusu laboratuvarlarının son yıllarda kimi ölümcül virüsler üzerindeki çalışmaları Amerika’nın rakipleri karşısında biyolojik silahları kullanmak istediği ihtimalini de güçlendirmiştir.
Çin’de koronavirüsün yayılması ile Amerika-Çin ticari savaşının körüklenmesinin denk gelmesi şimdi de Amerika ordusunun böyle bir virüsü Çin’in lojistik merkezi sayılan Wuhan kentini hedef alarak Çin’i zayıflatmak istediği ihtimallerini her zamandan daha da güçlendirmiştir.
Ocak ayının sonlarında, koronavirüsün Çin’in Wuhan eyaletinde yayılması ile ilgili ilk haberlerin dolaşmasının ardından Avrupa’da olan eski Amerika güçleri komutanı James Stavridis Foreign Policy’deki köşe yazısında koronavirüse doğrudan temas etmeden günümüz dünyasında dünya nüfusunun beşte biri kadarını ölüme götürebilen biyolojik silahların olduğunu söyledi.
21’inci Yüzyıldaki ulusal güvenlik belgesinde Çin’i stratejik bir tehlike olarak belirleyen Amerika, Çin’in günden güne büyüyen ekonomisini dizginlemeyi Pekin’in gücü ile mücadele etmek için strateji olarak belirlemiştir.
Biyolojik silah ise Amerika’nın Çin’in ekonomisini zayıflatmak için kullandığı araçlardan olabilir. Böyle bir savaşta ise taarruzda bulunan ülke, fiziki güç göndermeden kurşun sıkmadan virüsleri yayarak sağlık krizi oluşturarak hedef ülkede kurbanlar alıp bu ülkenin ekonomisini felç edebilir.
Rusya biyolojik silahlar komitesi üyesi Rus biyolog ve bilim adamı İgor Nikolin ise koronavirüsün yayılmasının rastgele olmadığını muhtemelen Amerika’nın çalışması olduğunu düşünüyor.
Nikolin şöyle bir açıklamada da bulunmuştur: “Çin sınırları etrafında 25 Amerikan biyolojik laboratuvar faaliyet göstermektedir. Kazakistan, Kırgızistan, Filipinler, Tayland, Malezya ve Pakistan ve Afganistan’da bile, Çin’in etrafındaki tüm ülkelerde Amerika’nın biyolojik laboratuvarları faaliyet göstermektedir.
Amerika’da da koronavirüsün yayılması ve yüzlerce insanın bu ülkede yakalanması ve hayatlarını kaybetmesi ise bu virüsün Amerikan ordusu laboratuvarlarında koronavirüsün üretildiği konusunu tereddütle karşı karşıya bırakmıştır.
Halbuki 2008 yılında Amerika hükümeti soruları yanıtlama bürosu ise 1962 yılında uygulanmaya başlayan 112 isimli projesinin testlerinden ve diğer deneylerden dolayı on binlerce sivil insanın biyolojik etkenlerden etkilenebileceğini bildirdi. Aslında Amerikan ordusu kişilerin kirlenmesini inkar etse de ancak kişilere yapılan deneyler kimi deney konusu insanların enfeksiyon hastalıklarına yakalandıklarını gösteriyor.
Böyle bir ortamda ise Çin hükümetinin yanı sıra dünya kamuoyu da Amerika ordusu laboratuvarlarının koronavirüsün yayılmasındaki rolünün şeffaflaştırılmasını talep etmektedir.