Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Aşura günü musibeti ve Muharrem ayı

, kategorisinde, 29 Ağu 2020 - 14:44 tarihinde yayınlandı
Aşura günü musibeti ve Muharrem ayı

Aşura günü, onuncu gün anlamına gelir. Muharrem ayının onuncu günüdür. şehitlerin efendisi Hz. Hüseyin’in (a.s), oğullarının ve yarenlerinin şehadet günüdür. | Anadolu Haber

Aşura, cahiliye döneminde resmi bayram ve resmi tatil idi. Bugünde oruç tutarlardı.

Aşura gününde en güzel elbiselerini giyer, şehri ışıklandırır, saçlarına kına yakarlardı. İslam’ın Ramazan ayı orucunu farz kılmasıyla Aşura orucu nesh edilmiştir. Cahiliye döneminde Muharrem ayının onuncu gününe neden Aşura dendiği konusunda şöyle anlatılır:

“Cahiliye döneminde de Muharrem’in onuncu gününe Aşııra denirdi. çünkü on peygamber, böylesi bir günde Allah’ın keremiyle keramet sergilemişlerdir.”

İslami literatürde ise Aşura, İmam Hüseyin’in (a.s) 10 Muharrem’de şehadete ermesinden dolayı en büyük matem günü sayılmaktadır. Zira bu günde Peygamber ailesine en büyük zulümler reva görülmüş ve bundan dolayı İslam düşmanları, bugünü bayram ve sevinç günü saymışlardır. Ancak Ehlibeyt dostları bugünü yas günü olarak görür, Kerbela’da katledilen İslam kahramanlarının şehadetlerini gözyaşlarıyla yâd ederler.

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:

“Aşura öyle bir gündür ki Hüseyin, yarenleri arasında öldürülmüş, yere düşmüştü. Yarenleri de onun etrafında yere düşmüşlerdi ve bedenleri çıplaktı.”

İmam Rıza (a.s) da şöyle buyurmuştur:

“Kim Aşura’yı kendine musibet ve ağlama günü edinirse, Allah da kıyamet gününü ona sevinç ve mutluluk günü kılar.”

Ziyaret-i Aşura adlı duada Emevilerin bugünü kutladıkları ve sevinç günü ilan ettikleri açıkça belirtilmiştir. Nitekim sözü edilen ziyaretnamede şöyle geçer:

“Allah’ım, bugün öyle bir gündür ki Ümeyye oğulları ve ciğer yiyen Hinde’nin çocukları bugünü kutladılar…”

Masum imamlar bugünün anısını canlı tutar, matem meclisleri hazırlar ve İmam Hüseyin’e (a.s) ağlarlardı.

Hz. Hüseyin’i (a.s) ziyaret eder, halkı da ziyarete teşvik ederlerdi. Aşura, onların hüzün günüydü.

Aşura gününde eğlenmemek, çalışmamak, yas tutup ağlamak, öğle vaktine kadar bir şey yiyip içmemek, ev için bir şey biriktirmemek ve yas hâlinde olmak, başlıca müstahap (sevap) amellerdendir.

Emevîler ve Abbasîler döneminde geniş bir şekilde matem meclisleri düzenlemeye resmî olarak izin verilmiyordu. Ancak ehlibeyt tarafları fırsat bulduğu her yerde, Aşura gününde, teşkilatlı bir şekilde yas merasimleri düzenleniyordu.

Tarihçilerin yazdığı üzere Muizzu’d-Devle ed-Deylemî, Bağdat’ta İmam Hüseyin (a.s) için matem merasimi düzenlenmesini zorunlu kılarak Aşura günleri pazarların kapatılmasını, işlerin tatil edilmesini, hiçbir aşçının yemek pişirmemesini ve kadınların siyah giyinmiş bir halde dışarı çıkıp yas tutmalarını istemişti. Bu durum yıllarca devam etti ve kimse buna engel olamadı.

Aşura, asırlardır hak ile batıl arasında bir hesaplaşma ve din yolunda candan geçme, fedakarlık sergileme günü olarak bilinen bir gündür. İmam Hüseyin (a.s), böyle bir günde az sayıdaki imanlı, izzetli ve onurlu yarenleriyle Yezid’in taş kalpli, dinsiz ve zalim ordusuna karşı kıyam etmiş, Kerbela’yı Allah âşıklarının kalplerinde her zaman yaşayacak bir meşale kılmıştı.

Her he kadar bir günle sınırlı olsa da, Aşura’nın bıraktığı etkiler kıyamete kadar sürecektir.

Bugün, kalplerin derinliklerinde öyle derin izler bırakmıştır ki, her yıl Muharrem ayının ilk on günü, özellikle de Aşura günü, tüm Ehlibeyt dostları için hürriyet abidesi, şehadet ve cihat ekoli hâline gelmiş, İmam Hüseyin’e (a.s) karşı büyük bir sevgi seli oluşmasına vesile olmuştur. öyle ki, bu büyük insanlara karşı duyulan sevgi, sadece müslümanlarla sınırlı kalmamış hatta gayri müslimlere dahi sirayet etmiştir.

Haber Editörü : Tüm Yazıları