’81 ilde yeniden uzaktan eğitime geçilmesi ihtimali var mı?’ sorusuna yanıt veren Bakan Selçuk, “Durum Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’yla değerlendiriliyor. Önümüzdeki hafta da bu tür değerlendirme Cumhurbaşkanımızın başkanlığında hayata geçecek” dedi. | Anadolu Haber
Habertürk TV’de Kübra Par moderatörlüğünde gazeteciler Nagehan Alçı ve Muharrem Sarıkaya’nın sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ’81 ilde yeniden uzaktan eğitime geçilmesi ihtimali var mı?’ sorusuna verdiği yanıtta önümüzdeki haftaya işaret etti.
Bakan Ziya Selçuk, açıklamasında şunları söyledi:
“2 Mart’tan itibaren yerinde karar dönemine geçilmişti. Valilikler tedbirlerini iller seviyesinde alıyor. 9 il hariç ortaokul ve liseler eğitim öğretimde bir kapanma söz konusu oldu. Yalova, Eskişehir gibi ilkokullarda da kapanma oldu. İller kendi durumunu dikkate alarak ona göre karar verme sürecini hayata geçiriyorlar. Önümüzdeki süreç elbette kabine toplantılarında sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında tümüyle değerlendiriliyor. Durum Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’yla değerlendiriliyor. Önümüzdeki hafta da bu tür değerlendirme Cumhurbaşkanımızın başkanlığında hayata geçecek.”
Selçuk’a yöneltilen soru ve yanıtlardan bazıları ise şöyle:
-Bütün öğretmenlerin yüzde 10’u mu aşılandı?
“Evet. 1 milyon 259 bin öğretmenin, öncelikle köy okullarından başlamak üzere sıraladığımız, tanımladığımız öğretmenler var.”
-Neden köy okulları öncelikli?
“Köy okullarındaki öğretmenlerimizin seyahat imkanları kısmi olarak farklılık arz ediyor diğer öğretmenlerimize göre. Biraz önce Sağlık Bakanımızla görüşme imkanım oldu. Peyderpey aşılama yapılıyor. Sadece aşının gelmesinde gecikmeler olduğu için bu gecikmeler öğretmenlerin aşılanması da sözkonusu olabiliyor. 125 bin öğretmenimizin tekrar aşılanacağını ilk defa buradan söylemiş olayım.
Dünyanın hiçbir ülkesinde önce öğretmenler aşılansın ondan sonra okullar açılsın uygulaması yok. Öğretmenlerimiz çok kıymetli. Öncelikli olarak aşılanmalarını istemem çok doğal. Benim görevimin doğası bunu gerektirir. Sayın Bakanımız öğretmenlerle ilgili her zaman olumlu bakış açısına sahip olarak tabii ki aşılamayız bakış açısına sahip.”
-Öğrenci ve öğretmenlere düzenli test yapılması gibi bir durum sözkonusu mu? Düzenli test uygulamasına geçmeyi düşünür müsünüz?
“Sağlık Bakanlığımızın politikaları konusunda elbette beklentilerimiz var ama sağlık konusunda, hekimlerimizle ilgili konularda yorum yapmamız çok doğru değil. Ben nasıl eğitim bilimci olmayan kişilerin yorum yapmaması beklentisi içerisindeysem. Bizim şu anda aşılamayla ilgili toplumun tamamında süreç hızla ilerlediğinde birtakım göstergeler de karşımıza çıkacak. Toplumda vaka sayıların azaldığını, hastanelerde oranların düşüşünü göreceğiz.
Şu anda gerekir mi, gerekmez mi? Bilim Kurulu’nun kararı önemli. Bizim aşı konusuyla ilgili sıkıntımız yok. Testler konusunda Türkiye bu konularda gerçekten önü açık bakış açısına sahip. Sağlık Bakanlığı ve Cumhurbaşkanımızın başkanlığıyla bu konularda rahatlıkla karar verileceğini düşünüyorum.”
-Yeni mutant çocukları daha etkiliyor deniyor. Oransal olarak çocuklar daha fazla salgından enfekte olur hale geldi?
“Bir yazılım oluşturduk. Bütün sınıflarda hangisinin ailesinde ne kadar temaslı var, günlük olarak izleyebiliyoruz. Hangi sınıflarda ne tür tedbirler almalıyız? Bizim bu konularla ilgili herhangi bir diyelim ki mutant virüslerin çocuklara etkisi konusunda danıştığımız yurt içi, yurt dışı hekimler var. Bize söylenen; çocuklarla ilgili bulaşma ve bulaştırma riskine baktığımızda çocukların bulaştırma riski daha düşük deniyor. Bir çocuk okulda olmazsa nerede olacak? Okulda olmadığında bulaş riski nedir? Okullar kapalı iken bu istatistikleri izliyorduk. Bizim gördüğümüz okullardaki çocuklardaki temaslı sayısının oranıyla toplumun genel temaslı oranına baktığımızda, okullardaki oranın kısmi olarak yüzde 20 düşük olduğunu görüyoruz. Bunu söylerken illere göre, okuluna göre değişebilir, yaş grubuna göre değişebilir. Günlük olarak baktığımızda bazı sınıfın renk haritası var. Kırmızılaştığını, yeşile döndüğünü görüyoruz. Genel ortalamaya baktığımızda toplumun genel eğrisinden biraz düşük olduğunu görüyoruz. Bunu genel ortalama ama özellikle ilkokul, ortaokul için söylüyorum.”
-Bazı aileler korkarak çocuklarını okula göndermemeyi tercih edebiliyor. İlkokul için ailenin tercihine bırakmak ne kadar doğru?
“Zorunlu hale getirmeyi hiç düşünmedik. Her evin kendine özgü şartları var. Bazı evlerde yaşlılar, kronik hastalar, çalışan, çalışmayan fertleri var. Toplumda bu işi zorunlu hale getirmek eğitimin doğasına aykırı. Bizim yapmamız gereken ben evde de olsam, okulda da olsam bana hizmet vermek zorundasın. Ailelerimize baktığımızda neden ilkokullarda yüzde 82, köy okullarında yüzde 86, liselerde yüzde 71 civarında bir katılım var? Aslında aileler bunu destekliyor. Bazı şartlar onları zorluyor. Bazen mecburiyetten yapıyorlar. En çok da çocukların okuldaki durumlarını görseniz. İl il, ilçe ilçe dolaşıyorum. O kadar mutlular ki…”
-Çocukların psikolojilerinin nasıl onarabileceğine dair araştırmanız oldu mu?
“Elbette. Bizim bir listemiz var, sosyal duygusal liste. Okullar açılmadan önce hangi sosyal duygusal becerilerle ilgili rehberlik paketi olacak? Arkasından çocuklara nasıl uygulanacak? Bunun videoları hazırlanacak? Şu anda yaptığımız iş bu.”
-Yüzyüze eğitime geçildiğinden bu yana kaç öğretmen ve öğrenci koronaya yakalandı?
“Biz bu verileri Sağlık Bakanlığı’ndan günlük alıyoruz. Ancak kendi kararlarımızı alırken veriye dayalı almak için alıyoruz. Bunu ilan etmek için almıyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın verilerini açıklarsak doğru olmaz.
Bilim Kurulu ile istişarelere baktığımızda farklı görüşler var. Küçük çocukların okula devam etmesi konusunda daha büyük mutabakat var. Yaş büyüdükçe riskin arttığı noktasında değerlendirmeler var. Farklı görüşler var ama şuna bakmak durumundayız. Dünyada hangi üniversitede, bilim çevrelerinde, DSÖ’de neler söyleniyor. Veriye dayalı bilgiler neler? Biz sadece eğitimsel kararlarımıza katkı sağlasın diye bu araştırmalara bakıyoruz.
Biz bu verileri Sağlık Bakanlığı’ndan günlük alıyoruz. Ancak kendi kararlarımızı alırken veriye dayalı almak için alıyoruz. Bunu ilan etmek için almıyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın verilerini açıklarsak doğru olmaz.”