Merzuk’a göre, Gazze yapımı roketlerin geliştirilmesi 2001’de, hatta İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesinden önce başladığını ve benzer deneylerin Batı Şeria’da da yapıldığını ortaya koydu.

İran’ı, Gazze’deki Filistin direnişinin cephaneliğini teçhiz etmede ve geliştirmedeki rolünden dolayı öven Merzuk, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın İsrail’e karşı bir savaş durumunda cepheleri birleştirme olasılığına ilişkin açıklamasını da destekledi.

Bu açıklamalar, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın “savaş hazırlığını geliştirmek ve çeşitli senaryoları simüle etmek” amacıyla Kudüs Kalkanı adlı bir askeri tatbikat düzenlemesinden birkaç gün sonra gerçekleşti.

Al-Akhbar gazetesi, tatbikatın amaçlarından birinin, olası bir mahkûm takası anlaşması için Mısır’ın aracılık ettiği müzakerelerin bir parçası olarak İsrail’e baskı yapmak ve İzzeddin El Kassam Tugayları’nın daha fazla İsrail askerini ele geçirme kapasitesini göstermek olduğunu bildirdi.

Hamas tarafından yayınlanan tatbikatın görüntüleri gerçekten de, uygulanan senaryolardan birinin, Gilad Şalit’in kaçırılmasına benzer şekilde, bir İsrail üssüne saldırmak ve Zırhlı Birlikler askerlerini ele geçirmek olduğunu gösteriyor. Tatbikatın ardından Filistin direniş gruplarının Ortak Harekât Odası, yakında gerçekleşecek ve tüm Gazze örgütlerinin askeri kanatlarının katılacağı başka bir tatbikatın planlandığını duyurdu.

Ebu Merzuk, İran’ın Gazze’nin roket cephaneliğine ve farklı menzilli füzeler üretme kabiliyetine katkısı sorulduğunda, “Allah’a şükür, Filistin Direnişi, Yahudi çetelerine karşı başlatılan halk ayaklanmasının ilk günlerinden bu yana, hatta 1948’deki Nekbe’den önce bile cephaneden yoksun kalmamıştır” dedi…

“Savaştık ve elimizden gelenin en iyisini yaptık. Gazze’deki direniş bugün, onlarca yıldır devam eden ve Filistin halkı, Araplar ve İslam ümmeti için gurur kaynağı olan Filistin mücadelesini sürdürüyor. Filistin Direnişi bugün, şehit olmaya hazır, iyi eğitimli ve morali yüksek binlerce askeriyle düzenli bir orduyu andırıyor. Ayrıca Direniş stratejik bir yaklaşımla cephaneliğini geliştirmeye odaklanmaya başladı. 2001’de, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesinden önce roketlerin geliştirilmesine başlamıştık. Üstelik Gazze’deki yerleşimcilere karşı mücadele için başka uygun silahların varlığına ve rokete gerek olmamasına rağmen. Bununla birlikte mücadeleye stratejik yaklaşım, mücahidleri yeteneklerini geliştirmeye ve Gazze’deki yerleşimcilerle mücadeleden sonraki aşamaya hazırlanmaya sevk etti. Benzer deneyler Batı Şeria’da da yapıldı.”

“Bu çabalar devam etti ve ardından mücahitlerimiz; bizi silahlandıran, birikmiş deneyim ve teknolojisini paylaşan ve İşgal Altındaki Filistin’in her yerine ulaşabilmeleri için roket geliştiren İran’dan önemli yardımlar aldılar…” açıklamasında bulunan Ebu Merzuk, Filistin direnişinin, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın Haziran 2021’de yaptığı “Kudüs’e ve kutsal mekânlara yönelik herhangi bir ihlal bölgesel bir savaşa yol açacaktır” açıklamaları karşısındaki konumu kendisine sorulduğunda şöyle cevap verdi: “Kutsal mekânlarla ilişkili olan her savaş bizim savaşımızdır ve Siyonist düşmanın onlara zarar vermesine izin vermeyeceğiz. [İsrail’e karşı] cepheleri birleştirmekte hayati bir çıkarımız var, çünkü bu durum İsrail ordusunun kuvvetlerini dağıtacaktır. Biz mümkün olduğunca her zaman Siyonist düşmanla savaşmayı tercih ettik, üzerlerindeki baskıyı artırıyoruz ve bunu sürdürüyoruz…” ifadesini kullandı.