Bu kapsamda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı-UAEA, İran’ın FORDO bölgesinde İR-6 santrifüjleri aracılığıyla yüzde 60 uranyum üretimine başladığını da onayladı.  Bu uluslararası kuruluş ayrıca yeni raporunda İran’ın düşük düzeyde uranyum zenginleştirme çalışmalarını da geliştirmek ve genişletmek istediğini yüzde 5 ila 20 düzeyinde de zenginleştirme yapılacağını duyurdu.  İran Atom Enerjisi Ajansı-İAEA salı günü NATANZ ve FORDO nükleer tesislerinde yeni adımların atıldığını duyurmuştu.

Bu bağlamda yayınlanan bildiriye göre NATANZ tesislerinde yüzde 60 zenginleştirme faaliyetleri devam etmektedir. Bu doğrultuda bu komplekste birinci nesil santrifüjlerin gelişmiş IR-6 santrifüjleri ile değiştirildiği ve üretimin artacağı da vurgulandı.

2015 yılında İran nükleer anlaşma çerçevesinde, ajansın sorularını ve belirsizlik olarak gördüğü hususları “PMD” veya “Olası Askeri Boyutlar” çerçevesinde yanıtladı ve bu sorun çözüldü.  Şimdi ise, ajans Siyonist rejimin iddialarına dayanarak bazı sitelerin denetlenmesini talep etti. Bu bağlamda, Yönetim kurumu’nun son kararında, şüpheli olarak görülen bazı bölgelerin olduğu ileri sürüldü.

Tahran ise bu iddiaları sahte olarak değerlendirdi ve reddetti.  İran Atom Enerjisi Kurumu başkanı Muhammed İslami ise bir süre önce şunları söylemişti: “Tahran, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun sorduğu sorulara ayrıntılı cevaplar verdi, ancak ajans, raporlarını İran’ın düşmanlarından aldığı bilgilere dayandırıyor.”

İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndaki temsilcisi Muhsin Neziri Asl ise, Yönetim kurulunun İran karşıtı kararını reddederek, “Bu kararın kurucularının siyasi hedefleri gerçekleşmeyecek, ancak onaylanması süreci İran ve Ajans arasında işbirliği ve yapıcı ilişkileri etkileyebilir.”  dedi.

Batı’nın Tahran’a yönelik düşmanca eylemlerine bir yanıt olarak değerlendirilen yüzde 60’lık zenginleştirmeyi genişletme konusunda İran’ın kararlı adımları, Batı’dan olumsuz tepki aldı. Avrupa Troykası, İran’ın nükleer adımlarını kınayan ortak bir bildiri yayınladı: “İran’ın nükleer programının tırmanmasıyla başa çıkmanın en iyi yolu konusunda uluslararası ortaklarla danışmaya devam edeceğiz.”

Aslında ABD ve Avrupa Troykası’nın Yönetim kuruluna sunduğu yeni kararın onaylanması, Batı’nın İran’a karşı baskısını sürdürme isteğini de gösteriyor. Bir yandan İran’daki huzursuzluklardan, diğer yandan da mevcut gelişmelerden kaynaklanabileceği yanılgısına dayanarak baskıları artırma girişimi içerisindedir. Viyana müzakereleri yolundaki çıkmaz ve Amerika’nın İran’ın yaptırımları kaldırıma taleplerine karşı çıkması ve koruma konularının sona erdirilmesi konusundaki haklı taleplerini kabul etmemedeki ısrarına karşı ABD baskı yoluyla Tahran’ı mantıksız ve zalimane taleplerini kabul ettirmeye çalışmaktadır.  İran’ın zenginleşmenin gelişmesiyle gösterdiği kararlı tepki ise Batı’nın baskılarına hiçbir şekilde boyun eğmeyeceğini gösteriyor.