ABD’de polis şiddetiyle hayatını kaybedenlerin sayısı 2015’in ilk üç ayında 292’ye ulaştı. Mart ayında öldürülen 111 kişi, İngiltere’de 1900’den bu yana öldürülenlerin sayısından fazla. Ölenlerin birçoğunun siyah ve Latin Amerika kökenli olması sebebiyle polisin ırkçılık yaptığını gerekçe gösterilerek zaman zaman protestolar düzenleniyor.
Son olarak ABD Adalet Bakanlığı da bir rapor hazırlayarak, siyah genç Michael Brown’ın geçen yaz öldürüldüğü Ferguson’da polisin, siyahlara karşı ırkçı hareket ettiğini ortaya çıkarmıştı.
ABD’de polisin özellikle siyah ve Latin Amerikalılara uyguladığı sert muamele uzun süredir gündemde. Polis, genellikle öldürülenlerin silah taşıdığını savunuyor. Siyah Amerikalı Eric Garner, 19 Temmuz’da New York’un Staten Island bölgesinde kaçak sigara sattığı iddiasıyla gözaltına alınırken, polis memuru Daniel Pantaleo tarafından boğazı sıkılarak öldürülmüştü.
Bir başka siyah Amerikalı, 18 yaşındaki Michael Brown, 9 Ağustos’ta St. Louis’in Ferguson bölgesinde polis memuru Darren Wilson tarafından öldürülmüştü. Kurulan jüri, polis memuru Wilson’un “kendisine verilen yetkiler dahilinde hareket ettiğine ve cezai yargılamaya gerek görülmediğine” karar vermişti. Bunun üzerine ülke çapında protesto gösterileri düzenlenmişti.
28 yaşındaki Akai Gurley, New York’un Brooklyn bölgesinde polis memuru Peter Liang tarafından 20 Kasım gecesi vurulmuş, olayın kazayla olduğu öne sürülmüştü. Tamir Rice adlı 12 yaşındaki bir başka siyah çocuk ise Cleveland’da parkta oyuncak silahla oynarken polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
Her yıl güvenlik güçlerinin 400 ile 500 arasında kişiyi öldürdüğü ABD’de, FBI rakamlarına göre geçen sene içinde 76 polis görevi başında hayatını kaybetti. Polislerin 49’u kazayla, 27’si de zanlılar tarafından öldürüldü.