Anadolu Tıbbi Onkoloji Derneği (ATOD) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Benekli, 31 Mayıs Dünya Sigarasız Günü’nde sigara alışkanlığının kanser türlerine yol açan etkileri ve bu alandaki son gelişmeleri kamuoyu ile paylaştı.
Kansere neden olan en net etken sigara bağımlılığı
Sigaranın hemen hemen tüm kanser türleri ile bağlantısı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Benekli, içerdiği kanserojen maddeler nedeniyle sigaranın en çok neden olduğu kanser türlerinin akciğer ve gırtlak kanseri olduğunu vurguladı. Sigaranın, kansere neden olan tüm etmenlerden daha net bir etkiye sahip olduğunun altını çizen Benekli, akciğer kanserlerinin %90’ının sigara kullanımına bağlı oluştuğunu söyledi.
Sigarayı bırakarak kanser riskini azaltabilirsiniz
“Kanser hastalarının %90’ından fazlası sigara kullanıyor” diyen Prof. Dr. Mustafa Benekli, son 10-15 yıllık süre içerisinde özellikle kadınlarda sigara kullanımının ve buna bağlı akciğer rahatsızlıklarının arttığına dikkat çekti. Sigara alışkanlığını bırakmanın kanser riskinin azaltılmasına olan etkilerinden de bahseden Prof. Dr. Benekli, “Sigarayı uzun yıllar boyunca ağır bir şekilde kullananlar için kanser riski bulunuyor. Sigara bırakıldıktan 20 yıl sonra beden, hiç sigara içilmemiş bir duruma kavuşuyor. Sigara bırakıldıktan 10 yıl sonra kanser riski %60 oranında azalıyor” ifadelerini kullandı.
Tertemiz bir akciğer için sigarayı bırakın
Sigaraya bağlı akciğer hastalıklarından örnekler veren Anadolu Tıbbi Onkoloji Derneği (ATOD) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Benekli, “Sigara doğrudan akciğerdeki alveollerin yapısını bozuyor ve akciğeri işlev göremez hale getiriyor. Bu hasar arttığında akciğerde hipoksi adını verdiğimiz oksijensizlik durumu oluşuyor ve dokulara yeterli oksijen gitmediği için kalbe aşırı bir yük biniyor. Dolayısıyla kalp yetmezliği ve tansiyon artışı oluyor” diye konuştu. Sigaranın kanserin yanı sıra anfizem ve kalp yetmezliği gibi hastalıklara da yol açtığını hatırlatan Prof. Dr. Benekli, akciğerde oluşan bazı hasarların geri dönüşü olmadığını ve bu durumun hiç oluşmaması için sigaranın hemen bırakılmasının gerektiğini sözlerine ekledi.
Masum sigara diye bir şey yok
“Dudak tiryakiliği” ve “günde 1-2 sigara içme” gibi sigara kullanımına dair yaygın iyimserlik kanılarına da değinen Prof. Dr. Benekli, “Sigara kullanımın yoğunluğu kanser riskinin ölçülmesinde bir miktar etkili olsa da sigara sigaradır” dedi. Sigara kullanmayıp sigara içilen ortamlarda bulunanların da belirli oranda risk altında olduğunu vurgulayan Mustafa Benekli sözlerini şöyle sürdürdü: “Sigaraya bağlı kanserlerin oranı dünyanın her yerinde aynı. Sigarayı bırakmak her ne kadar zor olsa da, ömrü uzattığı kesindir. Bu bağlamda sigarayı bir uzman nezaretinde bırakmanın önemine dikkat çekiyor, özellikle kanser riski altındakilerin sigarayı hemen bırakmalarını tavsiye ediyoruz.”