“Kalpleri ve gözleri çeviren” anlamına gelen “mukallibul kulub vel ebsar” ifadesi Kur’an-ı Kerim’de iki yerde geçmiştir. Her iki yerde de mead meselesinden söz edilmiştir. Biri En’am suresinin 110. Ayetinde şöyle buyurmuştur: Onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz, ilk defa iman etmedikleri gibi (yine de iman etmezler) ve onları şaşkınlık halinde azgınlıkları içinde bırakırız.

Nur suresinin 37. Ayetinde de şöyle buyurmuştur: Ticaret ve alışverişin kendilerini Allah’ı anmaktan, namazı hakkıyla kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoymadığı kişiler, kalplerin sarsılacağı ve gözlerin afallayıp döndüğü günden (kıyamet gününden) korkarlar.”

Kıyamet günü kalpler ve gözlerin ters çevrilmesi günahkârların başına gelecek en tehlikeli durumlardan biridir. Yılın değiştiği şu bahar günleri aslında bize ölümden sonraki dirilişi hatırlatmalıdır.

Onun için Allah’a yönelerek şöyle niyazda bulunuyoruz: Ey kalpleri evirip çeviren Allah! Ey gözleri evirip çeviren Allah! Ey gece ve gündüzü yöneten Allah! Ey yılları birbiri ardınca getiren Allah! Hallerimizi en güzel bir hale dönüştür. Kalplerimizi tersine döndürme, gözlerimizi tersine çevirme ve bizi hallerin en güzeline nail eyle. Yılın değiştiği anda okunan duanın özeti budur. Yani özetle şunu diyebiliriz: Bahar bize meadı ve ölümden sonra başlayacak ölümsüz hayatı hatırlatmakta ve bu ölümsüz hayatta bizi sıkıntıya düşürecek olumsuz işlerden uzak durmamız için ilham kaynağı olmaktadır. Rivayetlerde de bahar geldiğinde meadı hatırlamamız istenmiştir. Yani kalplerin sarsılacağı ve gözlerin afallayıp döneceği bir günden kurtulmak için Allah’a yönelmemiz istenmiştir.