Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’nin koronavirüs salgınındaki son vaka ve can kaybı verilerini canlı yayınında değerlendirdi. | Anadolu Haber
Haber Global’de konuşan Mehmet Ceyhan, alınan tedbirlerle ilgili uyarılarda bulundu, “Biz kademeli kontrol yöntemine gidiyoruz. Fakat bu hastalıkta 5.5 gün ortalama kuluçka süresi var, biz bugün aldığımız tedbirin etkili olup olmadığını yaklaşık bir aydır görüyoruz. Bu hızla gidersek 6 günde vaka sayısı iki katına çıkıyor. Dolayısıyla biz bir haftayı beklersek iki misli vaka ile uğraşmak zorundayız. Bu da yapacağınız işleri iki mislinden daha fazla zorlaştırıyor. Dinamik yöntem dediğimiz, tedbirleri en başta almak avantaj sağlıyor.” dedi.
SALGININ KONTROLÜNDE ÇOK BAŞARILI DEĞİLİZ
Prof. Mehmet Ceyhan, vaka ve can kaybı oranlarını, “Burada (vaka sayıları) 1.15 gibi değere sahibiz. Dünya ortalaması 0,7, 2 kat artışımız var. Diğer yandan ölüm hızımız artmıyor. Vakada artış bizim salgının kontrolünde çok başarılı olmadığımızı gösterir. Ölüm sayısındaki fark ise hastalara iyi tedavi verdiğinizi gösterir.” şeklinde değerlendirdi.
BİZ BEDELLER ÖDEYEREK HASTALARI TEDAVİ ETMEYE UĞRAŞIYORUZ
Biz yoğun bakımda iyi hizmet veriyoruz, yoğun bakımlar dolu değil. Nüfus gibi faktörler de var ama temel faktör bu. Ölü sayısının az olmasının salgın kontrolü ile ilgisi yok. Biz orada çok büyük bedeller ödeyerek hastaları tedavi etmeye uğraşıyoruz ama ne yaparsak yapalım hastalar hayatını kaybetmeye devam ediyor. Henüz çok etkili bir ilaç da yok elimizde. Bir antibiyotiği bakteriyel enfeksiyona veriyorsunuz ve yüzde 90 iyileştiriyor diye bir şey yok elimizde. Salgını kontrol etmek için yapılacak çaba çok daha önemli.
BU HIZL GİDERSEK VAKA SAYISI İKİ KATINA ÇIKIYOR
Biz kademeli kontrol yöntemine gidiyoruz. Fakat bu hastalıkta 5.5 gün ortalama kuluçka süresi var, biz bugün aldığımız tedbirin etkili olup olmadığını yaklaşık bir aydır görüyoruz. Bu hızla gidersek 6 günde vaka sayısı iki katına çıkıyor. Dolayısıyla biz bir haftayı beklersek iki misli vaka ile uğraşmak zorundayız. Bu da yapacağınız işleri iki mislinden daha fazla zorlaştırıyor. Dinamik yöntem dediğimiz, tedbirleri en başta almak avantaj sağlıyor. Bizim ise şunu takip etmemiz lazım. Ertesi gün insanların yüzde kaçı eve kapanıyor kararın ardından. Bunun ülke genelinde bir örneklem modeli ile bilimsel takibinin yapılması lazım.
“İSTANBUL VE ANKARA’NIN SORUNU FARKLI GİBİ GÖRÜNÜYOR”
İstanbul’da vaka yoğunluğu ile nüfus yoğunluğu paralel gidiyor. Ankara’da ise tam tersine merkez değil, etraf bölgelerde yoğunluğu görüyoruz. İstanbul ile Ankara’nın sorunu farklı gibi görünüyor.
TOMOGRAFİ HIZLI ÇÖZÜM MÜ?
Çocuklarda çok bu hastalığa özel belirtiler görmüyoruz. Çocuklarda sadece radyoloji ile tamam bu Covid-19 tanısı koyamıyoruz. Moleküler test gerekiyor. Ama yetişkinde biraz daha bulgu varsa radyolojik, Covid-19 deme şansımız daha fazla. Dünyanın her yerinde radyoloji yetmiyor. Sonunda moleküler tanı gerekiyor. Yani test ile.
‘BCG AŞISI’NIN KORUYUCULUĞU İDDİASI
Henüz BCG aşısı yapılmış kişilerde Covid daha az görülüyor diye bir bulgu yok elimizde. Bu tamamen teorik düşünce. BCG aşısı genellikle her çocuğa uygulayan ülkeler gelişmekte olan ülkeler. BCG aşısı bağışıklık sistemini de aktive eden bir aşı ama bu hastalığa ne kadar iyi gelecek bunu ancak çalışmalar ile söyleyebiliriz. BCG aşısı uygulamayan ülkelerin teknolojik altyapısı daha uygun. Test yapıyorlar.
Bu aşının Türkiye’de de yapılmış olmasının bu hastalıktan koruduğuna dair hiçbir veri yok elimizde. Böyle bir şeyi kabul etmiyoruz henüz. Bunlar ümitler. Bazen hastaların akciğer dokusu virüsü öldüreyim derken hücrelerini öldürdükleri için deölüyorlar. O yüzden aşırı aktive edilmiş bağışıklık sisteminin hastanın aleyhine olabileceğini de düşünmek lazım.
İlaç başarılıdır demek istemedim. Bakım başarılı. Solunum cihazı bakımı iyi ama ilaç faydalı olur mu henüz bununla ilgili bilgimiz yok. Geriye dönük bakılacak. İşin enteresan tarafı. İlaç tedavilerini, hemen hemen aynı ilaçları bütün ülkeler uyguluyor. Hiçbiri henüz bu ilaçların sonucu ile ilgili bir veri uygulamadı.
Daha önce hastalıklarda denenmiş teorik düşüncelerle ilaçlar veriliyor. Belki de bunların etkili olmadığı çıkacak ortaya. Başka ilaçlar denenecek.”