“Eşimin kanı satılık değil”
Açıklamalarında Mavi Marmara sürecine de değinen Topçuoğlu, Mavi Marmara davasının 2 Aralık tarihine ertelendiğini belirterek yeni atanan hakimin davayı alelacele bitirmek niyetinde olduğunu gördükleri için reddi hakim talebinde bulunduklarını söyledi.
Topçuoğlu, “Bu dava sonuçlanmadı. Ben ceza davası açtım, tazminat davası açmadım. Benim eşimin kanı satılık değil, abluka kalkana Filistin işgal sona erene kadar mücadele edeceğiz. Benim Mescidi Aksa’mın davası satılık değil. Kim ki Mescidi Aksa’nın kalbine hançeri saplamış, buyursun bu tazminatı kabul etsin ya da bu bağışı kabul etsin.” dedi.
Türkiye ile Siyonist Rejim arasında yapılan anlaşmayı da eleştieren Topçuoğlu, İsrail’in dürüst olmadığını ifade etti.
Topçuoğlu, “Eğer Aşdot serbestse, ‘Abluka kalktı’ diyorlarsa hadi beni bırak o zaman gideyim Mescidi Aksa’ya özgür bir şekilde gireyim. Ben deport yiyorum, milli takım antrenörüyüm aynı zamanda sporcuyum. Kulübüm var, ben bu çocukları yurt dışında ve yurt içinde müsabakalara sokuyorum. Bu yurt dışı çalışmasının bir ayağı da puan toplayıp 2020 Olimpiyatları’na gençlerimizi kazandırmak. Ama İsrail karşıma çıkıyor. Filistin Ramallah’a hizmet pasaportuya gidiyorum, ‘Sen İsrail için tehlikeli bir kadınsın’ diyerek deport yiyorum. Ülkem 15 Temmuz’da kan gölüne çevrilmişti İsrail maşaları tarafından. Ben 17 Temmuz’da 9 saat gözaltına alınıyorum, 2,5 saat sorgulanıyorum. Burası Ramallah değil, Telaviv diyorlar, kabul etmediğim için oluyor bunlar ve orada çocuklarım her türlü engellemelere rağmen bir altın, iki gümüş aldılar.” diye konuştu.