İncirlik Üssü’ndeki ABD’li askerlerin Türk ailelerinin çocuklarını satın alıp ABD’ye götürdüğü, çocukların adının ve dininin değiştirildiği ileri sürüldü.

Sabah’tan Murat Karaman’ın haberine göre, Adana’da iki kardeşin küçük yaşta İncirlik Üssü’nde görevli ABD’li askerlere satıldıkları ortaya çıkarken, bölgede yaşayan vatandaşlar, “ABD’li askerler para karşılığı çok sayıda çocuk satın alıp ülkelerine götürdü. Benim kızımı da istediler, vermedim” açıklamasında bulundu.

‘BAKKALDAN ALIŞVERİŞ YAPAR GİBİ ÇOCUKLARI İSTİYORLARDI’

Bebek
© AFP 2017/ LOİC VENANCE
Sri Lanka’dan ilk itiraf: Binlerce bebeği sattık
40 yıldır İncirlik’te yaşadığını söyleyen Mahmut Açar, “ABD’li askerlerin Türk çocuklarını satın almaları doğrudur. ABD’lilere evlatlık veren çok aile var. Bir tanıdığım hem kızını, hem de oğlunu ABD’lilere verdi. Bir süre önce de öldü. Sanki bakkalda alış veriş yapar gibi çocukları para karşılığında ailelerden istiyorlardı” diye konuştu.
İncirlik Üssü’nde görevli ABD’li bir kadının evine gelip, o zaman 1.5 yaşında olan kızını eşinden para karşılığı istediğini anlatan Mahmut Açar, “Eşim bana kızımı satın almaya geldiklerini söyledi. O an beynimden vurulmuşa döndüm. Bir insan yavrusunu nasıl satar? Dünyayı verseler çocuğun satılır mı? Çocuğunu satan insanın deli olması lazım” dedi.

‘AİLELERİ ARAŞTIRIYORLARDI’

Uzun yıllar İncirlik Üssü’nün girişinde taksicilik yaptığını söyleyen 65 yaşındaki Ali Aslan, ABD’li askerlerin Türk ailelerden çocuk satın almalarını çok duyduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Özellikle yoksul aileleri seçip çocuklarını satın alıyorlardı. İncirlik Üssü’nde çalışan Türkler ya da İncirlik’i iyi bilen ABD’li kadın mahallede kimin maddi durumunun iyi olmadığını araştırıyor, ona göre ailelerin yanlarına gidip çocukları alıyorlarmış.”

İsminin yayınlanmasını istemeyen bir vatandaş ise, bazı ailelerin çocuklarıyla görüştüğünü belirtti.

NE OLMUŞTU?

ABD askerlerine babaları tarafından para karşılığında evlatlık verilen kardeşlerine yıllar sonra kavuşan Sebiha Berberoğlu, katıldığı TV programında şunları anlatmıştı: “Ben 13, kardeşim Cumali 2 yaşındaydı. Önce Hatice’yi sonra Seçil’i aldılar. Eve Elife Kumak’la birlikte yabancı bir aile geldi. Bize içinde bulgur, simit ve yağ bulunan erzak getirmişlerdi. O gün Hatice’yi alıp gittiler. Annem hiçbir zaman bu olaylara müdahale edemedi. Babama gücümüz yetmezdi. Babam çocuklarını para karşılığında sattı. Kumar ve alkol onun zaaflarıydı. Annem yaşıyor ama babam hayatını kaybetti.”

sputnik