Lübnan Parlamentosu’nda Direnişe Vefa Partisinin Başkanı, Amerika’nın Lübnan’daki komplolarının ve ayaklanmalarının başarısızlığına değinerek şunları söyledi: ‘Geçici Siyonist rejim daha fazla dayanamayacaktır.’ | Anadolu Haber
Amerika, ülkeleri birbirleriyle çatışmaya ve savaşa sürüklüyor ve kirli oyunlarını her yerde siyah odalardan yönetiyor.
Düşmanlar neden direnişin silahlarını ve yöntemlerini ortadan kaldırmaya çalışıyor? Çünkü biliyorlar ki direniş bu bölgede kalan ve Siyonist düşmana karşı duran taraftır. Bu düşmanı destekleyen, onun terör suçlarını örtbas eden ve bölgedeki politikalarını destekleyen herkes, Amerika’nın istediği şeyi uyguladığını bilmelidir.’
Muhammed Raad ayrıca Lübnan ile işgal altındaki Filistin arasındaki sınır anlaşmazlığına da değindi ve şunları söyledi: ‘Tağuta karşı durduğumuzda ve Lübnan’ın tüm hakları geri verilene kadar düşmanın gaz kaynaklarını sömürmesine izin vermediğimizde Amerika, öfke ve hoşnutsuzlukla Lübnan’ın siyasi konularına girmiştir ve ülkemizin cumhurbaşkanının seçimine müdahale etmek ve farklı ülkelerin büyükelçilerini birbirine kışkırtmak istemektedir.
Amerika, Lübnan’da direnişin hakkını resmi olarak tanımayan ve Washington’un emirlerini yerine getiren bir cumhurbaşkanın göreve gelmesini istiyor.
Geçici Siyonist rejim uzun süre dayanamayacaktır ve Siyonistlerin ömrü bizim irademize bağlıdır. Onlar direnişle savaşmanın peşinde oldukları sürece biz de direniş yoluna ve verdiğimiz sözlere devam edeceğiz.’
Hizbullah Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali Damuş da pazar günü yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘Direniş, tüm baskılara ve meydan okumalara rağmen gücünün ve varlığının zirvesindedir ve Amerika, israil, Suudi Arabistan ve Lübnan’daki paralı askerlerinin tüm komplolarıyla mücadele etmektedir. Dürüst ve sadık Lübnanlılar direnişi destekliyor ve baskılar ve meydan okumalar artsa bile direnişin hedeflerini ve silahlarını savunmaktan vazgeçmiyorlar. Çünkü onlar, ülke hedefleri yolunda direnişin ihlasını gördüler ve direnişin zaferlerini ve başarılarını hatırlıyorlar.’