Bitlis’in Ahlat ilçesinde yaklaşık 25 yıldır aktarlık yapan Cüneyt Ayazer, her birinin kendine has özelliği bulunan doğal sirkelerin şifa deposu olduğunu söyledi.
Her sirkenin farklı bir faydası var
Piyasada oldukça çok bulunan bazı sirkelerin sağlık açısından da zararlı olduğuna değinen Aktar Ayazer, satışa sundukları doğal sirkeleri deneyenlerin ise tekrar kullandığını ifade etti. Tamamen organik olan sirkelerin yaklaşık bir yıl fermantasyon yöntemi kullanılarak bekletildikten sonra kullanıma hazır hale getirildiğini vurgulayan Ayazer, “Alıç, elma, enginar, nar, limon, böğürtlen, üzüm ve gilaburu olmak üzere 8 çeşit doğal sirkemiz bulunuyor. Bu sirkelerin her birinin kendine has özellikleri var.
Alıç sirkesi kalp, damar, sinir sıkışması ve ritim bozukluklarında fayda sağlıyor.
Elma sirkesi yağ yakıcı özelliğinin yanı sıra zayıflama ve diyet uygulamalarında da kullanılıyor. Ayrıca elma sirkesi karaciğer yağlanmasını engelliyor. Saç ve beden temizliğinde de kullanılabiliyor.
Enginar sirkesi karaciğer hastalıkları ve kolesterol için fayda sağlarken mide ve bağırsak rahatsızlıklarında dezenfekte özelliği taşıyor. Antioksidan, kan temizleme ile ishal kesmede oldukça fazla önerdiğimiz nar sirkesinin tansiyon ve kolesterol düşürücü özelliği de bulunmaktadır.
C vitamini özelliği bulunan limon sirkesi bağışıklık sistemi rahatsızlıkları, kan yağlarını temizleme ve enfeksiyon hastalıklarında kullanılıyor.
Böğürtlen sirkesinin iltihap kurutucu özelliği bulunurken, şeker hastalıkları ve bayan hastalıklarında da kullanılıyor. Ayrıca boğaz ve bademcik ağrıları içinde böğürtlen sirkesini öneriyoruz.
Üzüm sirkesi genelde turşu yapımı için kullanılıyor. Fakat ayak ağrılarında da fayda sağlayan bir özellik taşıyor.
Gilaburu dediğimiz sirke ise idrar yolları enfeksiyonlarında oldukça etkili bir şifa kaynağı olurken, böbrek hastalıkları için de önerilen bir üründür.