Çin yönetimi, Doğu Türkistan’nın Gulca bölgesinde Kur’an kursuna baskın düzenleyerek 300 öğrenciyi tutukladığını açıklandı.
Pekin’in geçtiğimiz Ağustos ayında Doğu Türkistan’a atadığı, Tibet’teki diktatörlüğü esnasında sergilediği Nazi usulü uygulamaları ile tanınan Hiyayist Çinli Faşist Çin işgal yönetiminin başı ÇKP Sekreteri Çin Çinggu’nun Doğu Türkistan’daki acımasız ve vahşet derecesindeki uygulamalarına bir yenisini daha eklediği, Gulca’da Kur’an kursuna bıskın düzenleyerek 300 kişiyi tutukladığı açıklandı.
Özgür Asya radyosu’nun verdiği habere göre tutuklama olayının şu şekilde gerçekleştiği bildirildi;
‘Çin İşgal yönetimi Gulca’da 300 kadar kişiyi tutuklayarak hapsetti. Uygurlar kutsal islam akidelerini korumak ve devam ettirmek için ağır bedeller ödemektedir. 15 Aralık 2016 günü Gulca şehir merkezindeki Aydıng Mescidinin imamının evi Çin işgal güçlerince aramaya tabi tutulmuştur.
Arama esnasında evin mutfağında bulunan kap kaçağın fazlalığı İşgalcıların dikkatini çekmiş ve evi daha ayrıntılı olarak kontrol ve aramaya tabi tutmuştur. Bu aramalar sırasında evin altının kazılarak bodrum kat haline getirildiği ve bu mekanın Medrese olarak kullanıldığını tesbit etmiştir.
Arama sırasında 10 kadar Kur’ani kerim hıfzına çalışan Çocuk, evin sahibi imam ile birlikte tutuklanarak götürülmüştür. İmam ve Çocukların Çin usulü işkenceli sorgularında çocukların aileleri ve Kur’an Kursu’na yardım eden veya bu kursun varlığından bilgisi olan ve bu Medrese ile her hangi bir şekilde ilintili olduğundan şüphlenilen toplam 300 kişi tutuklandı.’
Özgür Asya radyosu muhabirleri kendilerine ulaşan mektuptakı tutuklama olaylarını teyit etmek için İli Kazak Özerk İli Emniyet Müdürülüğüne telefonla ulaşarak bilgi almaya çalıştıklarını,Polislerin olay hakkında bilgi vermeyi reddettiklerini ancak, tutuklama olayını de inkar edemediklerini açıkladı.,
Çin işgal makamları bu ve benzer olaylara ait bilgilere sıkı sansür uygulamakta ve bilgilerin dışarıya sızmasını sert cezai tedbirlerle önlemeye yönelik tedbirler almaktadır.Ancak,buna rağmen,geç te olsa İşgalcı Çin’ın Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve acımasız ve vahşet derecesinde uygulamalarının dışarıya sızmasının önüne geçilmesinde ve gizlenmesinde başarısız oldukları böylece görülmüş oluyor.
İşgalcı Çin’in Doğu Türkistan’da Son Yıllardaki Kur’an Kursu Baskınları
1. 15 Aralık 2014 Urumçu Saybağ olayı: Bulaksu Polis Merkezi’nde görevli bir Polis Memurunun anlatması ile olay su yüzüne çıkmıştır. Bulaksu mahallesindeki bir yeraltı Medresenin tesbit edilmesi ile bu bölgeye yönelik genel bir arama ve tutuklama operasyonu gerçekleştirilmişti.
Çin işgal güçlerinin bu Operasyonlarında 20 Kur’an kursu öğrencisi ile ahaliden 50 kişi olmak üzere toplam 70 kişiyi tutuklamıştır. Bu operasyonlar esnasında bu bölgenin en nüfuzlu ve kalabalık ailelerinden İslam İsmail’ın tutuklanması esnasında çatışmaların de meydana geldiği bildirilmiştir.
2. Eylul 2012 Hoten Vilayeti Loskuy Bostan kenti 2. Mahalle Kur’an Kursunun Basılması: Evinin altına kazdığı bodrumu Medrese haline getiren din alimi Abdulhekim Sabit Çin işgal güçlerince vurularak şehit edilmiş ve sayıları tesbit edilmeyen medrese talebeleri de tutuklanarak götürülmüştür.’
Radyo’ya gönderilen mektupta şu fadeler de yer alıyor; ‘Çin yönetimi her türlü tedbirler,çareler uygulamakta ve kanlı operasyonlar düzenleyerek Uygurları dini inancından ayırmaya ve vageçirmeye çalışmaktadır. Ancak Müslüman Uygur Türkleri mukaddes İslam dininin kendi kimleklerini koruma ve devam ettirmelerindeki kesin rölü ve yerinin öneminin çok iyi şekilde bilmektedir. Kurtuluş ve hürriyetlerinin elde edilme mücadelesinde kutsal İslam dininin en büyük dayanak ve manevi güç olduğunun bilincindedir.
Buna inanan bir kısım seçkin Müslüman Uygur genç aydınları ve din alimleri geleceklerini teminatı olan çocoklarını yer altında kurdukları Medreselerde her türlü bedeli göze alarak dini eğitim vermeyi sürdürmeketedir. Ancak,Müslüman Uygur Türkleri bunun bedelini çok ağır ödemektedir, Ancak bu mücadeleden vazgeçmek niyetinde asla değildirler. Müslüman Uygurlar Kutsal islam dini ve inanaçları için her türlü bedel ödemeye ve zorluklara göğüs germeyi her zaman derin bir inanaçla sürdürecektir.’