Medya, Kudüs’teki işgal rejimi Merkez Mahkemesinin 26 Haziran Pazar günü dünyanın en küçük çocuk esiri sıfatına sahip 12 yaşındaki Kudüslü Şadi Ferah’ın duruşmasını 7 Eylül 2016’ya ertelediğini bildirdi.
Kudüs’e bağlı Kefer Akab köyü sakinlerinden olan Şadi Ferah, arkadaşı Ahmed Ez-Zateri ile birlikte bıçaklama eylemi planladığı iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra altı aydır işgal zindanlarında tutuluyor.
Esir Şadi Ferah’ın babası, oğlunun yaşının küçüklüğüne bakılmadan sorgusu sırasında işgal subayı tarafından kendisine işkence yapıldığını belirterek oğlunun derhal serbest bırakılmasını istemişti
İşgal güçleri Şadi Ferah’ı ve arkadaşı Ahmed Ez-Zateri’yi çantalarında bıçak taşıdıkları ve işgalcilere yönelik bıçaklama eylemi planladıkları iddiasıyla gözaltına almıştı.
Kudüs İntifadası’nın başladığı Ekim 2015’ten bu yana Filistinli onlarca genç ve çocuk işgal askerlerine ve Yahudi yerleşimcilere yönelik bıçaklama eylemi planladıkları iddia edilerek gözaltına alınmış ve işkencelere tabii tutulmuşlardır.
Filistinli esir işleri merkezi, halı hazırda siyonist rejim cezaevlerinde ağır hasta olan 22 Filistinli esirin ölüm döşeğinde bulunduklarını açıkladı.
Şu anda İşgal rejimi zindanlarında 7 bini aşkın Filistinli esir bulunmakta.
Öte yandan işgal altındaki Filistin topraklarından ulaşan haberlere göre İsrail hapishanelerinde işkence suçları artıyor. Yetkililer hapse giren her Filistinlinin fiziksel ya da psikolojik işkence gördüğünü belirtiyor.
İsrail hapishanelerinde en az 71 Filistinli işkenceler sonucu hayatını kaybettiği bildirilirken, İşkenceyle Uluslararası Mücadele Günü Eski tutuklular dökümantasyonu komitesinin başkanı Abdülnasır Farvaniya tarafından yapılan açıklamaya göre, İsrail hapishanelerinde psikolojik ve fiziksel işkenceler sebebiyle binlerce insan mağdur oldu.
Abdülnasır Farvaniya, İsrail’in hapishanelerdeki sistematik uygulamalarına dikkat çekerek, “İsrail dünyada fiziksel ve psikolojik işkenceleri yasal olarak kullanan tek rejim. İşgal güçleri tarafından hapishanelerde esir kamplarındaki formlar uygılanıyor” diye konuştu.
Bu arada Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da, işgal rejiminin cezaevlerinde ve gözaltı merkezlerinde Filistinli çocuk esirlere yönelik ihlallerini sürdürdüğünü ve uluslararası anlaşmaları çiğnediğini açıkladı.
UNICEF tarafından konuyla ilgili yayınlanan raporda, Filistinli çocukların korunmasının uluslararası anlaşmalara göre iyileştirilmesi hakkında hazırlanan raporun üzerinden yedi ay geçmesine rağmen işgal rejiminin Filistinli çocuklara yönelik ihlallerinin devam ettiği, işgal ordusunun Mart ayında yayınlanan raporda yer alan toplam 38 tavsiyeden sadece 3’ünü yerine getirdiği bildirildi.
Daha önce, Filistinli eski mahkûmlar ve esirler komitesi, İsrail askerlerinin geçtiğimiz yıl Ekim ayında, Filistin’in üçüncü İntifadasıyla eş zamanlı olarak 5 bin 677 Filistinliyi tutukladığını açıkladı. Bu komite bu haberi yayınlayarak, kuvvet ve tutuklama ve Filistinlileri günlük olarak hapse göndermek suretiyle, İsrailli yetkilileri Filistinliler arasında korku ve panik yaymakla suçladı.
Şu an 7 binden fazla Filistinli İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunuyor ve yayınlanan raporlara göre bunların birçoğu “idari tutuklama” çerçevesinde hapse mahkûm edilmiştir. İşgal rejimi aslında özellikle üçüncü intifadanın yani Kudüs intifadasının başlaması ardından tekrar muhtelif bahanelerle Filistinli gençleri ve halkı tutuklama, katletme ve korkutma taktiğini seçmiş ve bu baskılarla Filistin davasını engellemeyi planlamaktadır. Bunun için de tutuklananlara karşı zindanlarda akıl almaz işkence taktiklerine baş vurulmakta ve çocuklara da acımayacağını göstererek ileriye dönük gelecek nesil içinde Filistin davasının önüne sert germek istemektedir.
İşgal altındaki Filistin topraklardı işgalci siyonist İsrail rejimi tarafından çocuklar da dahil Filistinlilere yönelik uygulanan işkence karşısında dünyanın vurdum duymazlığı ve uluslararası kuruluşların kendi üzerlerine düşen görevi yerine getirmemeleri ise siyonist rejimin bu konuda daha da cesaretlenmesine sebep olmuş bu arada Amerika gibi bir takım batılı devletlerin sayesi altında zulüm, katliam ve işkence uygulamalarını artırarak sürdürmektedir. İsrail’in Filistinli çocuklara yönelik ağır işkenceler uyguladığı bir ortamda ne yazık ki Filistinli çocukların haklarını müdafaa etmesi gereken BM Teşkilatı genel sekreteri Ban Ki Moon dünya genelinde tüm talep ve baskılara rağmen bundan kısa bir süre önce işgal rejiminin adını çocuk haklarını ihlal eden yönetimler listesine almaktan kaçınmıştır.
