Akıllı telefonların, bir yandan bilgiye anında ulaşılabilmesi, mekana bağlı kalmadan işlerin yürütülebilmesi gibi birçok fayda sağladığı belirtilirken, fiziksel ve psiko-sosyal sağlık sorunlarına da neden olduğu öne sürülüyor.
Uzmanlar, akıllı telefonların, insanların özel ve iş hayatına etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Psikolog Levent Duran, teknolojinin, hayatın daha iyi kontrol edilebilmesini sağlamak için var olduğunu belirterek, “Her nesne de olabileceği gibi akıllı telefonlarda da farkında olmadan kötüye kullanım ortaya çıkmaktadır. Farklı nedenlerden dolayı cihazlara bağımlılık geliştirmemiz kolaylaşır. Bu nedenlerin farkında olmak tüm bu sorunların yeni bir çerçevede ele alınmasını sağlayacaktır” dedi.
AA’nın haberine göre Cihaz bağımlılığının, öncelikle kişisel sınırların ortadan kalkmasına, özel ihtiyaçlarını görmezden gelmelerine, kendilerini sosyo-psikolojik anlamda savunmasız bırakmalarına, konsantrasyon kaybına bağlı olarak performans düşmesine, dolayısıyla iş kaybına neden olduğunu iddia eden Duran, sınırları olmayan hiçbir sistemin kendisini koruyamayacağını ifade etti.
Bu sorunların iş yerinde koyulacak radikal yasaklarla ya da internete ulaşım engellemeleriyle çözümlenemeyeceğini dile getiren Duran, “İş yerlerinde düzenlenecek psiko-sosyal eğitimlerle ve kişisel farkındalık kazandırılarak sağlanabilir” diye konuştu.
“MEKANİKLEŞEN BİR İNSAN MODELİ OLUŞTURUYOR”
İş sağlığı uzmanı doktor Derya Fidancı da akıllı telefonların fiziksel ve zihinsel sağlığını önemli ölçüde etkilediğini belirtti.
Sürekli ekrana bakmanın baş ağrısı ve göz problemlerine, sürekli elde taşıyarak yapılan kavrama hareketinin de zamanla baş parmakta eklem rahatsızlıklarına yol açabildiğini anlatan Fidancı, “Akıllı telefonlarla gün içinde sürekli e-postaları ve sosyal medyayı takip etmek, birçok kişi için bilinç dışı bir davranış, bir bağımlılık haline geliyor. Bu durum ise insanlarla birebir ilişki kurma becerisini zayıflatarak asosyal, içe dönük, mekanikleşen bir insan modeli oluşturuyor” dedi.
“İNSAN HAFIZASI ZAYIFLIYOR”
Fidancı, akıllı telefon teknolojisiyle insan hafızasının zayıfladığı öne sürerek, şunları kaydetti:
“İstediği bilgiye büyük bir hızla ulaşan kişi aynı hızla unutuyor. Sürekli bir ulaşılabilirlik ve her şeyden haberdar olma isteği insanda stres yaratıyor. Uyku düzeni bozukluğu, depresyon ve daha birçok psikolojik problemlere zemin hazırlıyor.”
“ZAMANIN DAHA VERİMLİ KULLANMASINA İMKAN VERİYOR”
Cep telefonu operatörü AVEA’dan yapılan açıklamada ise her iki abonelerinden birinin akıllı telefon kullandığını bildirildi. Günümüzde, mobilleşen hayata ve hayatlara erişebilmek için teknoloji kullanımının lüksten öte adeta bir zorunluluk haline geldiği vurgulanan açıklamada, akıllı telefonların da aslında bu mobil yaşam trendinin baş rol oyuncularını olduğunu belirtildi.
Akıllı telefonlarla birlikte mesai saati veya iş yükünün artmadığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“İş, zamandan ve mekandan bağımsız kılındı. Böylece, iletişim ve takip kolaylaştığı için bir nevi zaman yönetimi daha etkin bir hal aldı. Akıllı telefonların iş süreçlerine entegrasyonuyla birlikte işi ofis dışından da takip etmek, yurtdışı ile daha sürekli ve pratik bir iletişim kurmak mümkün. Dolayısıyla günümüzün en kıymetli aracı olan zamanı daha verimli kullanma fırsatı yakaladık.”
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun verilerine göre Türkiye’de 3G abone sayısı 51 milyona ulaştı. GFK Türkiye’nin Perakende Paneli verilerine göre 2013’te 9 milyon, bu yılın ilk yarısında ise 5 milyon akıllı telefon satıldı.