Macron’un “Fransa’nın Cezayir’i Osmanlı’dan kurtardığı” iddialarına Cezayir Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nden kınama geldi. | Anadolu Haber
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Fransa’nın Cezayir’i Osmanlı Devleti’nden kurtarıp Cezayir’e medeniyet taşıdığı” iddiasını kınayan Cezayir Cumhurbaşkanlığı Ofisi, Cezayir’in Fransız idaresinde olduğu 1830-1962 döneminde 5 milyon 630 bin Cezayirlinin Fransa tarafından katledildiğini belirtti.
Cezayir Cumhurbaşkanlığı Ofisi tarafından yapılan açıklamada Macron, “gerçek tarihi değil Fransa’nın sahte ve ideolojik resmi tarihini” ölçü almakla eleştirildi.
Cezayirli tarihçi Muhammed el Emin ise, Fransız sömürgeciliği döneminde Fransızlar tarafından katledilen Cezayirli sayısının yaklaşık 10 milyon olduğunu belirtiyor.
Fransa Cezayir Kurtuluş Savaşı’nda (1954-1962) ezici çoğunluğu sivil yaklaşık 1 milyon Cezayirliyi katletmiş, 150-200 bin kişinin hayatını kaybettiği 1991-2002 dönemindeki Cezayir’de darbe ve iç savaş sürecinde de Cezayir’deki krize müdahil olmuş, darbecileri desteklemişti.
Fransa’nın Cezayir’i sömürgeleştirmesi
Bir Osmanlı eyaleti olan Cezayir’e 1830’da çıkartma yapan Fransız güçleri Cezayir’i ele geçirmeyi hedeflemekteydi. Osmanlı, oldukça zayıf bir zamanına denk gelen bu işgale, Cezayir’in başkent İstanbul’a en uzak eyalet olmasının da etkisiyle gerekli direnci gösteremedi. Sahil kesimlerinde Osmanlı’nın zayıf direncinin kırılması üzerine Osmanlı Cezayir’den vazgeçmek zorunda kaldı.
Bununla birlikte başlangıçta Fransızlar da başkent Cezayir dahil sahil kesiminin bazı kısımlarını elde tutmaktaydı. Doğan güç boşluğu Cezayirlilerce dolduruldu. Fransızlara direnmek üzere ellerindeki zayıf imkanlarla bir devlet ve ordu kuran Cezayirlilere Abdulkadir Cezairi liderlik etti.
Abdulkadir Cezairi’nin direniş faaliyetlerini bastırabilmek için Fransa Cezayir’e büyük ordular sevketti ve Cezayirlilere yönelik katliamlar yaptı. 1847’de Abdulkadir Cezairi Fransızlarca esir alındı. Fakat Cezayir’de Fransızlara karşı silahlı direniş 19. yüzyıl sonuna kadar yoğun biçimde devam etti. Direnişe karşılık Fransız güçlerinin Cezayir halkına yönelik katliamları da sürdü. Bu katliamlarda milyonlarca insan öldürülecekti.
Fransa’nın Cezayirlileri Hristiyanlaştırma ve Fransızlaştırma çabaları
1830’da Cezayir’e çıkartma yapan Fransızlar Cezayir’i yalnıca sıradan bir sömürge olarak görmüyordu. Fransız makamlarınca Cezayir “Güney Fransa” ilan edildi. Cezayirlilerin 50 yılda Fransızlaştırılması ve Hristiyanlaştırılması gibi projeler de masadaydı.
Fransızlar, tüm çabalarına rağmen Cezayirlilerden Hristiyanlığa geçen olmaması üzerine, bu alandaki çalışmalarını Cezayirlileri İslam’dan koparma ve sekülerleştirme projesine çevirdiler.
Cezayirliler Fransızlaştırmak üzere, öncelikle eğitim dili Fransızca haline getirildi ve Arapçanın önüne engeller konuldu. Bunun yanı sıra, birçok Fransız Cezayir’in başkent başta olmak üzere sahil şehirlerine yerleştirildi ve toplumda ayrıcalıklı bir sınıf oluşturuldu. Cezayir halkı arasında sorunlar çıkarılması için, Arap ve Berberi kimliğini birbiriyle çatıştırılmaya çalışıldı. Aynı politika Fransa’nın 2013 yılında müdahalede bulunduğu Mali’de de tatbik edilecekti.
20. yüzyıla girilirken Fransızlar, sekülerleştirdikleri Cezayirlilerden kendileri ile ortaklık yapacak kimseleri seçmeye özen gösterdiler. 1. Dünya Savaşı’nda Fransa Cezayirlileri zorla askere alarak savaştırdı.
Abdulhamid bin Badis ve Müslüman kimliği koruma çabaları
Cezayir’in Fransızlarca asimile edilmesi tehlikesinin arttığı 20. yüzyıl başında, Cezayirli İslam alimi Abdulhamid bin Badis ve öncülük ettiği Müslüman Alimler Cemiyeti de işgale karşı İslami çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Bin Badis’in çalışmaları, Cezayir’in İslami kimliğinin korunması ve Fransız sömürgeciliğinden kurtulmanın gerekliliği konusunda Cezayir’de bir kırılmaya neden oldu.
2. Dünya Savaşı ve Cezayir
2. Dünya Savaşı’nda (1939-1945) Fransa’nın Almanya tarafından işgali üzerine, Almanya’ya karşı savaş veren Fransız yönetimi başkentini İngilizlerin korumasında Cezayir’e taşıdı. Fransa bu dönem Almanya’ya karşı savaşına katılmaları durumunda Cezayirlilere bağımsızlık vaadinde bulundu. Bu söz üzerine Cezayirlilerden bu savaşta Fransızlara destek veren ve savaşa katılanlar oldu. Fakat savaşın bittiği 1945’te Fransa sözünü bozarak Cezayir’e bağımsızlık vermeyeceğini ilan etti.
Setif Katliamı (1945)
Fransa’nın bağımsızlık sözünü bozması üzerine Cezayirliler protesto gösterilerine başladılar.
Fransa, Cezayirlileri sindirebilmek için Mayıs-Haziran 1945’te protestoların en yoğun olduğu Setif şehri ve çevresinde katliama girişti.
Bu süreçte sadece Setif’te 30-40 bin Cezayirliyi katletti.
Cezayir Kurtuluş Savaşı (1954-1962)
1954’e gelindiğinde Cezayir’de 9 milyon yerli Müslüman ile çoğu Fransız 900 bin Avrupalı ve 130 bin Yahudi yaşamaktaydı.
Cezayirliler, Fransa’nın Cezayir’i Güney Fransa ilan etmesinden ve ülkeye bağımsızlık vermeye niyeti olmamasından çok rahatsızlardı. 1954’te Cezayirlilerin isyan etmesi üzerine Fransa Cezayir’e yüz binlerce asker yığdı. Halkın geneline yönelik çok büyük bir katliam ve tutuklama kampanyası başlattı. İşkence, tecavüz gibi suçlar Cezayirlilere karşı çok yaygın bir biçimde işlendi. Cezayir’in pek çok yerleşim birimi napalm bombalarıyla yerle bir edildi. Savaş sürerken Fransa Cezayir’de nükleer silah denemeleri yaptı.
Savaş 1962’de, 1 milyona yakın ve çoğunluğu sivil Cezayirlinin ve 40 binden fazla Fransız askerinin ölümüyle sona erdi.
Fransa 1962’den Cezayir’den çekilmeyi kabul etti. Fransız idaresiyle birlikte Cezayir’deki Avrupalı ve Yahudi nüfusun yüzde 90’ı da ayrıldı. Fransız idaresi, Avrupalılar ve Yahudiler Cezayir’den çekilirken Cezayirlilere hiçbir şey bırakmak istemediklerinden ülkeyi ve özellikle şehirleri baştan aşağı tahrip ettiler.