Siyonist işgal rejimiyle, onun yanında yer alan başta Amerika olmak üzere bazı Avrupa ülkeleriyle Arap ülkelerinin sekiz yıldır kuşatma altında tuttukları ve adeta açık cezaevi haline getirdikleri Gazze’de kadınlar yaşadıkları zulmü protesto etti.
“Kuşatma ve zulüm yeter… Yıkım ve ölüm yetmez mi?… Özgürce ve kapılar açık bir şekilde yaşamak istiyoruz… Kapıların kapatılmasını, boğazların sıkılmasını ve maaşların kesilmesini istemiyoruz… İlaç ve gıdanın engellenmesini istemiyoruz… Bütün bunlara rağmen bize terörist diyorlar… Bu zulüm yeter… Bizler, kan ve etten oluşan insanlarız…” Bu cümleler kuşatma ateşiyle dağlanan Gazzeli kadınların haklarını istemek için dün Gazze semalarında yankılanan sözlerinden bazılarıdır.
Gazze limanında toplanan binlerce Filistinli kadın, sınır kapılarının açılması ve kuşatmanın kaldırılması için dünyaya seslerini duyurmaya çalıştılar.
Ummu Yahya şunları söyledi: “Herkesin yanımızda olmasını istiyoruz. Bizler gasp edilen hakkımızı istiyoruz. Biz insanız. Düşmanımız sadece Siyonistlerdir.”
Derinden çektiği bir nefesin ardından sözlerini sürdüren Ummu Yahya “niçin sınır kapılarını kapatıyorlar. Kuşatma altındaki Gazze’de durum gerçekten çok zor. Gıda ve ilaçtan mahrum bırakılıyoruz. Hastalarımız ilaçsızlıktan ölüyor” dedi.
Ummu Remzi ise Kuşatma, işsizlik ve fakirlik ateşiyle dağlanan insanların sıkıntılarını dünyaya duyurmak için gösteriye katıldığını belirterek, gençlerin işsiz, ceplerinin boş olduğunu söyledi.
Ummu Remzi “sınır kapılarını niçin kapatıyorlar? Hasta ve öğrencilerin yüzüne kapıyı neden kapatıyorlar? Kuşatma ve sıkıntı yeter artık. Bırakın biz de diğer insanlar gibi yaşayalım. Kuşatma bizi öldürüyor. Rafah’ın kapatılması da boğazımızı sıkıyor. Bu zulüm yeter…” diye haykırdı.