Bundan tam 2 yıl önce, 2 Eylül 2015’te, Suriye’de yaşanan kanlı savaşın en acı karelerinden bir tanesi Bodrum kıyılarında çekilmişti.

Henüz 3 yaşındaki Aylan Kurdi, ailesiyle birlikte Bodrum’dan Yunanistan’ın Kos adasına geçmeye çalışırken, botlarının batması sonucu boğularak hayatını kaybetmiş ve Aylan’ın minik bedeni Bodrum kıyılarına vurmuştu. Aylan Kurdi’nin Bodrum sahilinde yatan cansız bedeni uluslararası kamuoyunda infial yaratmış, dünya basının ön sayfaları kırmızı tişörtlü minik Aylan’ın fotoğraflarıyla dolmuştu.

Aylan’ın hafızalara kazınan ikonik fotoğrafının yarattığı infial bazı Avrupa ülkelerinin mültecilere kapılarını açmasını sağlasa da, bu durum fazla uzun sürmedi. Avrupa’da yükselen göçmen karşıtı akımlar ve sınırlara çekilen tel örgüler mültecilerin kaderini yine şişme botlara bağladı.

2 YILDA 8500 KİŞİ CAN VERDİ

3 yaşındaki Aylan Kurdi’nin hayatını kaybettiği 2 Eylül 2015’ten bu yana, Akdeniz ve Ege’de tam 8500 mülteci can verdi. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre Eylül 2015-Ağustos 2016 arası dönemde Avrupa’ya ulaşmaya çalışan 4,185 kişi, Ağustos 2016-Eylül 2017 arası dönemde ise 4,337 kişi boğularak hayatını kaybetti.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Suriye ve Libya gibi ülkelerdeki kötü koşullar devam ettiği sürece, insanların hayatlarıyla kumar oynayarak umutsuz yolculuklara çıkacaklarını belirtti ve Avrupa’ya ulaşmaya çalışan birçok çocuğun (2017’de İtalya’ya ulaşan 13.700 çocuğun yüzde 92’si) yola tek başına çıktığı bilgisini paylaştı.

Uluslararası Göç Örgütü’nün rakamlarına göre ise bu yıl 120 binden fazla kişi deniz yoluyla Avrupa’ya ulaştı. Bu kişilerin yüzde 82’sinin Libya’dan İtalya’ya geçtiği belirtilirken, en çok kullanılan diğer rotalar Türkiye-Yunanistan ve Fas-İspanya olduğu belirtildi.