Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Grip en çok elden ele geçiyor

, kategorisinde, 15 Eki 2016 - 11:33 tarihinde yayınlandı
Grip en çok elden ele geçiyor

Sağlıklı ortamın korunması amacıyla her türlü hastalık faktörünün ortadan uzaklaştırılması için hijyenin sağlanması birinci kural. Hijyen ise el yıkama alışkanlığının kazanılmasıyla başlıyor. Prof. Dr. Dilek Arman, tüm dünyada el yıkamanın yeterince yaygın olan bir alışkanlık olmadığına vurgu yaparak, bu alışkanlığın aileden başladığına dikkat çekti. Prof. Arman, “Doğru el yıkamak günümüzde en önemli sağlık tedbirleri arasında başta gelir. Grip virüsü, soğuk algınlığı virüsleri, nezle virüsleri hatta elde minicik bir yara varlığında Hepatit B virüsü de bulaşabilir” dedi.

Çocukları hijyen konusunda bilgilendirmek amacıyla Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu tarafından (UNICEF) belirlenen “Dünya El Yıkama Günü” nedeniyle açıklamalar yapan Arman, el yıkama alışkanlığının çok küçük yaşlarda anne-babadan kopya çekerek edinildiğini söyledi.

Sağlık okur-yazarlığının artmasıyla doğru orantılı olarak günlük yaşamdaki doğru uygulamaların da artacağını anlatan Prof. Dr. Dilek Arman, “Alışkanlık geliştirilmesi ile ilgili adımların erken çocukluktan itibaren atılması gerekiyor. Çocuklarda doğru el yıkama alışkanlığı geliştirmek için iyi bir rol model çok önemli. Aile ortamında anne ve babasının, kreşte ve okulda öğretmeninin davranışlarını gözlemleyerek hayatına uygulayacak çocuk, bu yönde eğitilmiş olacaktır. Diğer yandan günümüzde medya ve sosyal medyanın etkisi yadsınamaz olduğundan konuya yer verilmesi tüm toplumun eğitimi için yararlı olacaktır” dedi.

Arman, doğru el yıkama, elden ele geçen virüsler ve el yıkama ile önlenebilecek hastalıklarla ilgili şu bilgileri verdi:

Doğru el yıkama nasıl olmalı?

“Doğru el yıkama elin tüm kısımlarının ovulduğu, mikroptan arındırıldığı el yıkama olarak tanımlanabilir. Su ve sabunla ellerin yıkandığı durumda bu işlem mikroorganizmaların uzaklaştırılmasını sağlar. Bu nedenle avuç içleri, her iki elin sırtı, parmak araları, parmak uçları, başparmak üstü havuz ve bilek kısmının ovularak mikroorganizmadan arındırılması gereklidir.

Eller yemekten önce ve sonra, tuvaletten çıkarken mutlaka yıkanmalıdır. Farklı yüzeylerle temastan sonra her defasında ellere mikropların bulaşacağını akılda tutarak yıkanması önerilebilir.

Sıcak su, temizlik değil tahriş nedeni

Ellerin sıcak veya ılık su ile yıkanması daha iyi mikrop öldüreceği yanılgısı ile yapılıyor. Oysa biz laboratuvarda mikropları 35-37 derecelik fırınlarda daha iyi üresinler diye bekletiyoruz. Bu bizim vücut ısımız ve elimizin dayanabileceği ısı bu kadar bile yüksek değil. Mikropların öldürülmesi için kullandığımız ısı ise 100-125°C. Dolayısı ile ellerin ılık ya da sıcak su ile yıkanması temizlik açısından bir katkı sağlamayacaktır. Aksine ellerin daha fazla tahrişine neden olacaktır. Bu nedenle yararı olmadığı gibi zararlı bir uygulamadır.

Grip en çok elden geçiyor

Elden ele bulaşabilecek virüslerin başında solunum yolu enfeksiyon etkeni virüsler gelir ki grip virüsü en tehlikeli virüs olarak tanımlanabilir. Herhangi bir kişi ile tokalaşma sırasında ele bulaşabilecek tüm virüsler bu yolla vücuda giriş kapısı bulabilir. Aslında daha çok tokalaşma ile başka kişilerin ellerinden alınmasından söz etsek de çevre teması ile o alana bulaşmış tüm virüslerin de alınması söz konusu olabilir. Bu şekilde ele aldığımızda grip virüsü, soğuk algınlığı virüsleri, nezle virüsleri hatta elde minicik bir yara varlığında Hepatit B virüsü de bulaşabilir.

Enfeksiyonları ellerinizle uzaklıştırın

Eller, ağız ve solunum yoluna mikrop taşınması için çok uygun ve bu nedenle önemli aracılardır. Grip ve tüm solunum yolu virüs hastalıklarının yanı sıra, sindirim kanalına ulaşarak hastalık yapabilecek, mikrobik besin zehirlenmelerinden, tifo, paratifoya kadar çok sayıda hastalık önlenebilir. Ayrıca bazı enfeksiyonlar mikropların kişinin kendi florası yani koruyucu mikrop yuvasına eklenmesinden sonra oluşur. Örneğin idrar yolu enfeksiyonu veya ameliyat sonrası gelişen enfeksiyonlar hastanın kendinde zaten bulunan mikropların uygun ortam bularak hastalık oluşturması ile ilişkili durumlardır. Bu hastalıkları da dikkate aldığımızda bugün tedavi şansı bulmakta zorlandığımız enfeksiyonları oluşturan dirençli mikropların yayılımında da eller önemli aracılardır.

Islak mendil el yıkamanın yerini tutar mı?

Tam bir ovuşturma ile kısmen katkı sağlayabilirse de akan bir suyun etkisi ile uzaklaştırılan mikroplar kadar mikroptan arınmış olmayı beklememek gerekli. Ancak eğer alkollü mendil söz konusu ise mikroplara öldürücü etki gösterebilir. Bu nedenle temiz bir su ve sabun en önemli temizleyicidir. Bunun dışında alkol bazlı el dezenfektanları ovularak elde kurutulmak sureti ile işe yarayabilir. Bu kapsamda geleneğimiz kolonya da etkili olacaktır.”

Haber Editörü : Tüm Yazıları