Yahya Es-Sinvar Kimdir?
Sinvar uzun yıllar zindanda kalması nedeniyle fazla tanınmıyor. Ama onu çok iyi bilen biri var. O da uzun yıllar zindanda bileğini bir türlü bükemeyen; onun ilkeli ve onurlu duruşunu yakından gören işgal rejimidir. Sinvar’ın Gazze’de Hamas’ın başına geçmesine direniş cephesi sevinirken, işgal rejimi paniklemeye başladı. Birçok Siyonist yetkili bu konudaki endişelerini dile getirmekten kaçınmadı.
Peki, kimdir Sinvar? Düşmanın uykularını kaçıran bu adamı işgal rejimi niçin sevmiyor? İşgalci ondan neden korkuyor? Direniş güçleri onu niçin seviyor? Onun seçilmesiyle neden bu kadar yorum, analiz ve rapor yayınlandı?
Dosyamızda bu soruların cevabını vermeye çalışacağız:
Ama önce “Netanyahu’nun oturduğu makama ağlamasını sağlayacağım” diyen ve Netanyahu’nun uykularını kaçıran Hamas liderini tanıyalım:
Kimliği
1962 yılında Gazze’nin güneyinde yer alan Han Yunus Mülteci Kampında dünyaya geldi. Köken olarak Askalan/ Mecdel’dendir.
Küçük yaşından beri düzen, disiplin ve İslamî hassasiyetiyle biliniyordu. Lise eğitimini Han Yunus Erkek Lisesinde bitirdi.
Seksenlerde İslam Üniversitesi Arap Dili Fakültesine kaydını yaptıran Sinvar, üniversitenin kuruluşunda da önemli katkıları olan biridir.
Üniversite döneminde aktif çalışmalar yapan Sinvar, birçok Hamas liderinin yetiştiği ortam olan üniversitede etkili bir şekilde çalışan Hamas’a bağlı öğrenci konseyine beş yıl başkanlık etti.
Öğrenci konseyinde sanat biriminde görev aldığı gibi, başkan yardımcılığı ve başkanlık gibi görevler üstlenmesi, daha sonra öğrenci çalışmalarıyla ilgili geniş bir tecrübe edinmesine neden oldu.
İmam Yasin’le ilişkisi
Sinvar’ın Şeyh İmam Ahmed Yasin ile ilişkisi çok güçlüydü. Onun dizi dibinde terbiye gördü. İmam, hareketi içerde olduğu kadar dışarda da işgal güçlerine karşı korumak için Sinvar ile bazı arkadaşlarını bir güvenlik birimi kurmakla görevlendirdi. Mecd Güvenlik ve Davet Birimi ismini verdikleri bu birimin kurucularından biri Sinvar idi. Bu birime paralel yine Şeyh Ahmed Yasin’in talimatıyla bu kez Şeyh Ahmed Şehade komutasında Filistinli Mücahitler ismiyle bir başka birim daha kuruldu.
Sinvar Mecd’in başında
Mecd birimi ilk zamanlarda Siyonist işgal subaylarının hareketlerini takip ederken, daha sonra Sinvar başkanlığında sahaya inip, düşmana hizmet etmekten caydırmak için işgalci adına casusluk yapanları sorgulamaya ve cezalandırmaya başladı.
Tutuklanmalar
Sinvar ilk defa 1982 yılında işgal güçleri tarafından tutuklandı ve dört ay hapse mahkûm edildi. Serbest kaldıktan birkaç hafta sonra İslami çalışmalara katılma ve İslam Üniversitesi’ni kurma suçlamasıyla tekrar tutuklandı ve idari cezalı olarak altı ay hapse mahkûm edildi.
1985 yılında Hamas’ın Mecd ismiyle bilinen özel birimini kurma işine iştirak etti. Bu birim Gazze’de düşman güçlerine karşı direniş gösterirken, işgal güçleri için çalışanlara karşı da mücadele ediyordu.
1988 yılında tutuklanan Sinvar altı aylık hapse mahkûm edilirken, içerde iken yapılan soruşturma neticesinde dört müebbet ve 30 yıl hapse mahkûm edildi.
Tutukluluk süresi içinde kaldığı zindan defalarca değiştirilen Sinvar mahkûmiyetinin çoğunu tek kişilik hücrede geçirdi.
1989 yılında yargılanırken, işgal güçleri Sinvar’ın kaçma ihtimaline karşı Gazze’nin bütün caddelerini kapattılar. Sinvar mahkemede dini ve vatanı için yaptığı cihattan onur duyduğunu işgalcilerin yüzüne haykırdı.
Siyonist işgal rejimi zindanlarından kurtulmak için birkaç kez kaçma girişiminde bulunduysa da iki kez son anda engellendi.
Hamas’ın zindanlarda oluşturduğu Esirler Yüksek Komutanlığı Heyeti başkanlığına seçilen Sinvar içerdeyken defalarca cezaevi idaresiyle görüşmelere katılmış, arkadaşlarıyla birlikte birkaç kez açlık grevlerine girmişti. 2011 yılında yapılan Özgürlerin Vefası esir takas anlaşmasıyla özgürlüğüne kavuştu.
Özgürlüğe kavuştuktan sonra
2011 yılında özgürlüğe kavuşan Sinvar evlendikten sonra Hamas içinde çalışmalarına devam etti ve 2012 yılında yapılan seçimde hareketin Siyasi Birimi üyesi seçildi.
Hamas hareketi 2015 yılında Sinvar’ı işgalci İsrail esirleri dosyasını takip etmekle görevlendirdi. Dosyanın yanında esirlerle ilgili yapılacak görüşmeleri yürütme görevi de kendisine verildi. Kassam Tugayları ona güvendiği için bu dosyayı kendisine tevdi etti. Zindanda işgal rejimine karşı tavrının yanında son ateşkes konusunda yaptığı görüşmeler de onun atanmasında rol oynadı.
ABD, Hamas liderlerinden Sinvar ve birkaç lideri daha uluslararası terörist oldukları iddiasıyla kara listeye aldı.
2017 yılında hareketin içinde yapılan seçim- sonucunda Sinvar Hamas’ın Gazze’deki Siyasi Birim başkanı İsmail Heniyye’nin yerine geçerken, Halil El-Hayye de yardımcısı oldu.
Şahsiyeti
Küçüklüğünden dini hassasiyeti olan Sinvar, terbiye gördüğü İslami ilkelere bağlılığı, nerede olursa olsun fesat ve yanlışla mücadelesiyle biliniyor.
Zindandaki arkadaşlarının verdiği bilgiye göre, oldukça sakin ve vakarlı duruşu hareketin içinde güvenlik biriminde rol aldığını veya çalıştığını yansıtmıyor.
Sinvar işgale karşı direniş konusunda kararlı ve onurlu duruşu, tavizsiz tavrıyla biliniyor.
Proje üretme, yeni yöntemler bulma ve geliştirme konusunda yetenekli olan Sinvar, zindanda bile hep işgale karşı direnişi düşünmüştür. Hareketin bütün çalışmalarına vakıf olan Sinvar zindan da bile dışarıdaki hareketin liderlerine öneriler gönderirdi.
İbraniceyi çok iyi konuşan Sinvar’ın İsrail iç güvenlik birimi Şabak’ın çalışmalarını konu alan El-Mecd kitabı başta olmak üzere birkaç kitabı yayınlanmıştır.
Gazze’nin Han Yunus şehrinde bulunan evi 16 Kasım 2012 tarihinde işgal uçaklarının bombalanması sonucu yer bir olmuştur.
Siyonist basın Sinvar’ın seçilmesini nasıl gördü?
Hamas lideri Sinvar’ın hareketin Gazze’deki Siyasi Birim başkanı olması işgal rejimindeki basın yayın organlarında geniş yer aldı.
Birçok gazete ve televizyonu kanalı, analist ve gözlemci haberi Siyonist toplumu korkutarak verdi.
Siyonist işgal rejimindeki Şabak eski şefi Avi Dihter “Hamas’ın böyle bir adamı seçmesi kötü bir işaret ve bize açık bir mesaj verdi” derken,
İşgal rejimindeki Kanal-3 televizyonu haberi “radikal ve sert bir adım” olarak verdi.
Kanaldaki meşhur analist Ehud Yaari, Sinvar’ın geçmişinden bahsederken “karizmatik yapısı olan bir adam, Hamas içindeki şahin kanattan sayılan Sinvar basından uzak, İsrail’e ise düşman… Konuşkan değil, ama büyük bir liderlik ruhuna sahip. İşleri sakin, tartışmaları da gürültüsüz yürütür. İbraniceyi çok iyi bildiğinden İsrail’de olup bitenden iyi haberdardır” yorumunda bulundu.
Yediot Ahranot gazetesi onun Hamas içindeki askeri ve siyasi kanat arasındaki bağ olduğu üstünde durdu.
Gazete başka bir gün Sinvar’dan bahsederken, sahip olduğu askeri ve güvenlik bilgi ve becerisi nedeniyle ‘Hamas’ın Savunma Bakanı” olduğunu yazdı.
İşgal rejimindeki Kanal-10 televizyonu da Sinvar’ın seçilmesine geniş yer verdi. Televizyon Sinvar’ın İsrail’e yönelik radikal düşünce ve fikirlere sahip olduğunu, askeri yöntemlerin üzerinde duracağını ve yeni yöntemler bulacağını iddia etti.
İşgal rejimindeki askeri kaynaklara yakınlığıyla bilinen Walla sitesi de Sinvar’a haberlerinde geniş yer verdi:
Konuyla ilgili haberi “Şahin askeri kanadın zaferi” başlığıyla verirken, Sinvar’ın radikal düşüncede olduğunu belirterek onun zindanda bile işgal rejimine karşı direnişi ve eylemleri planladığını, Şalit’e karşı salıverilen Filistinli esir sayısı az olduğu gerekçesiyle anlaşmaya karşı çıktığını ifade etti.
Maariv gazetesi Sinvar’dan bahsederken “Hamas mensuplarının bile karşısında titrediği Sinvar sen kimsin?” diyerek verdiği haberde Sinvar’ın hareket içerisinde büyük bir saygı gördüğünü yazdı.
Gazete başka bir gün yayınladığı makalede, Sinvar’ın Hamas’ın başka liderlerinin aksine Gazze’de büyüdüğünü ve İsrail’e karşı birçok operasyona bizzat iştirak ettiğini ifade etti.
İsrailli analistlerden Reuven Barco yazdığı makalede “biz şurada burada hotellerde ağırlanan bir kişiden değil, Gazze’de büyüyüp yaşayan bir savaşçıdan bahsediyoruz” dedi.
Siyasi tavırları
-Filistin ulusal projesinin hayat bulması için ulusal birlik şarttır.
-Filistin halkının taşıdığı umutların zemin bulması için birlik gereklidir.
-Şati Anlaşması olarak bilinen anlaşmayı ve uzlaşı hükümetini destekliyor.
-Filistin davası bütün Arap ve Müslümanların çabalarına muhtaçtır. İslam ve Arap ülkeleri Filistin davasının dayanağıdır.
-Bütün Arap ve İslam ülkeleriyle ilişkilerin güçlendirilmesi, Filistin davasına maddi ve manevi destek olacaktır.
-Saldırılarına son vermesi ve Filistin halkının hakkını teslim etmesi şartıyla işgalciyle ateşkesi savunuyor.
-İşgal bitmeden Hamas’ın askeri kanadını dağıtmak hiçbir şekilde mümkün değildir.
-Esirler konusunu kişisel davası olarak görmekte. Kassam Tugayları’ndan bu meseleyi omuzlamasını isteyen Sinvar, Hamas’ın düzenlediği bir etkinlikte yaptığı konuşmada işgal rejimine seslenerek şunları ifade etmişti:
“Bize başka seçenek bırakmadınız. 20 yıldır bahsettiğiniz barış sürecini seraba dönüştürdünüz. Yerleşim inşaatını sürdürmektesiniz. Kudüs’ü Yahudileştirdiniz, halkımızı kuşattınız ve esirlerimizi serbest bırakmaya yanaşmadınız. Peki, halkımızın bütün bunları görmezlikten gelebileceğine ve esirleri unutabileceğine inanıyor musunuz?”
Hamas’ın Gazze’deki Siyasi Birim Başkanlığına seçildikten sonra kişisel hesabından Siyonist Başbakan Benyamin Netanyahu’ya sert eleştiriler yönelterek “Makam mevki peşinde değilim, ancak ben Netanyahu’nun makamına ağlamasını sağlayacağım” dedi.