Doktorun biri başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor.
“Doktordum ve çok zengindim. Ankara da büyük bir evde zevkle tatil yapıyordum. Çalıştığım hastane İstanbul’daydı. Ve bir gün telefon çaldı. Hastane den arıyorlardı. Acil bir hastaya müdahale gerekiyordu, benim hemen dönmem gerektiğini söylüyorlardı. Yetişemeyeceğimi bildiğim halde gitmeye karar verdim. Yola çıktım her yer karanlıktı. Adamın biri yolumu kesti “ in aşağıya” diye tehditle beni arabadan indirdi. Arabama bindi ve uzaklaştı gitti. Bende arabasız kalınca eve dönmek istiyordum. Ama İstanbul’a iki saatlik yol kalmıştı. Yürüyerek İstanbul’a yetişmek istiyordum. Yürüdüm zor kötek hastaneme ulaştım fakat hastam ne yazık ki ölmüştü. Bu duruma çok üzülmüştüm. Bir doktor arkadaşım beni ölen hastanın babası ile tanıştıracaktı. Gözlerime inanamıyordum. Ölen hastanın babası, arabamı gasp eden adamdı.”