Yenileniyor
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • K.Maraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

İnsan ihlaslı olursa güçlü olur

, , kategorisinde, 15 Ağu 2015 - 01:25 tarihinde yayınlandı
İnsan ihlaslı olursa güçlü olur

Hayatını ormandan odun keserek kazanan bir zât vardı. Allah’a karşı kulluk vazifesini yapar, kimsenin de etlisine sütlüsüne karışmazdı.

Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı, onlar da dağda kutsal diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan medet beklerlerdi.

Oduncu, bir gün “şunların ilah diye taptıkları ağacı kesip odun edeyim, pazarda satarak ekmek parası kazanırım; hem de bir kavmi Allah’a isyandan kurtarmış olurum” diye düşünerek Allah rızası için ağacı kesmeye karar verdi.

Dağa doğru giderken karşısına acayip suratlı, pis bir adam çıkarak “nereye gittiğini” sordu. Oduncu da “halkın mabud diye taparak Allah’a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum” dedi. Suratsız adam “ben şeytanım ve o ağacı kesmene müsaade etmiyorum” deyince oduncu, şeytana çok kızdı ve öldürmek için hücum ederek onu yere yatırdı, sonra da üzerine oturup hançerini boğazına dayadı.

Şeytan, oduncuya “ey zahid, sen beni öldüremezsin! Boşuna uğraşma! Allah, bana kıyamete kadar müsaade etmiştir. Fakat gel o ağacı kesme, seninle anlaşalım. Ben sana her gün bir altın lira vereyim, sen de ağacı kesmekten vazgeç. Hem ‘el ağaca tapıyormuş, günah işliyormuş’ senin neyine gerek, altınını al, işine bak” dedi.

Adam da bu söz üzerine şeytanı bıraktı. Şeytan, adama “akşam yatıp sabahleyin yastığının altına bakmasını” söyledi ve anlaşarak ayrıldılar.

Oduncu, ağacı kesmekten vazgeçip evine dönmüştü. Akşam yatıp sabahleyin yastığının altına baktığında, altını gördü. Memnun olmuştu.

İkinci gün oldu. Fakat bu sefer şeytan yastığın altına birşey koymamıştı. Adam kızıp baltasını aldığı gibi dağa ağacı kesmeye gitti. Yolda yine şeytanla karşılaştılar. Adam şeytanı görünce, öfkeyle “seni sahtekâr seni! Kandırdın değil mi beni?” diyerek üzerine hücum etti.

Fakat evvelkinin tam tersine bu sefer şeytan adamı tuttuğu gibi altına aldı. Adam şaşırmıştı. ‘Bu nasıl hâl’ der gibi şeytanın yüzüne bakıyordu.

Şeytan “hayret ettin değil mi? Bana ne için yenildiğinin sebebini söyleyeyim: Dün sen, Allah rızası için ağacı kesmeye gidiyordun. Seni değil ben, dünyadaki bütün şeytanlar bir araya gelseydik yine yenemezdik. Lâkin şimdi Allah rızası için değil de, sana altın lirayı vermediğim için kızdığından gidiyorsun, işte o yüzden bana mağlup oldun ve bu yüzden de ağacı kesmene müsaade etmeyeceğim” dedi.

Haber Editörü : Tüm Yazıları