Irak Ehlisünnet Cemaati Başkanı Şeyh Abdulvahhab Molla, bir haber kanalına verdiği röportajda önemli saptamalarda bulundu. Şeyh Abdulvahhab Molla, Irak’ta meydana gelen olaylardan en fazla kazancı Amerika ve Arabistan gibi bazı Arap ülkelerinin sağladığını söyledi ve şöyle konuştu: Arabistan Dışişleri Bakanı, ancak İran’ın Irak’tan elini çekmesi halinde bu ülkenin Arap ülkelerinin kucağına döneceğini söylüyor. Ben gerçekten şaşırıyorum. Bugüne kadar Arap ülkeleri ne zaman Irak’a kucak açmışlar ki? Onlar Iraklıları hiçbir zaman savunmadılar. Oysa onlar bizimle irtibatlarını tamamıyla kestiklerinde İran yanımızda yer almış, Irak’a petrol ürünleri ve askeri teçhizat vermiştir.
Şeyh Nemir’in idam edilmesini Arabistan yönetiminin ciddi hatalarından biri olarak değerlendiren Şeyh Molla sözlerine şöyle devam etti: Arabistan Şeyh Nemir’i idam etmekle aynen Saddam yönetiminin Şehit Sadr’ın idamında düştüğü hataya düşmüştür. Zira Şeyh Nemir sadece kendi görüşlerini ifade ediyordu. Dolayısıyla onun meselesi İslami bir meseleden önce tamamen insani bir meseledir. Şeyh Nemir’in idamı, onu tüm insanların saygısını kazanmış bir sembole dönüştürdü. Arabistan onu idam ederek zannetmediği bir tuzağa düşmüştür. Kanaatim odur ki Suudi Arabistan tarzı yönetimler sonunda yok olacaktır. Onun yok olacağının nedenleri mevcuttur. Bu nedenlerin en önemlisi şu an Arabistan’a hâkim olan hanedan arasındaki iç çekişmelerdir. Ayrıca Yemen’e karşı başlattıkları savaş, Şeyh Nemir’in idamı ve “İslam ittifakı” adıyla sundukları koalisyon bu nedenlerdendir.
DAEŞ’in İslami argümanlarla işlediği cinayetleri kamufle etme konusunda başarılı olduğuna dikkat çeken Şeyh Molla sözlerini şöyle sürdürdü: Evet, DAEŞ bu konuda başarılı olmuştur. Bunun sebebi ise onların Irak mahfillerindeki tabloyu doğru okumalarının sonucudur. DAEŞ’in bu cinayetleri işlemesinin en önemli nedenlerinden birisi itidalli bir diyalog ikliminin sağlanamamış olmasıdır. İşte bu yüzden maalesef birçok insan ifratçı bir anlayış ve aşırıcılığa yönelmiştir.
Şeyh Molla, “Acaba Amerika’nın başını çektiği 104 ülkenin katıldığı uluslararası koalisyon ve Arabistan’ın başını çektiği İslam ittifakı ülkelerinin DAEŞ’e karşı savaşta aciz kalışını nasıl izah edersiniz?” şeklindeki soruya şu cevabı verdi: DAEŞ sıradan bir örgüt değil. Siyonist İsrail, Amerika, Avrupa ve Arabistan gibi bazı Arap ülkeleri bu örgütü desteklemektedir. DAEŞ terör örgütü daha önce Mekke imamı Adil Kelbani’nin de itiraf ettiği gibi Selefi düşüncenin mahsulüdür. Bu örgütten asıl yararı Siyonist rejim sağlamaktadır. Örgütün Yemen’de, Irak’ta ve Kuveyt’te işlediği cinayetlerden en fazla Siyonistler sevinmektedir. DAEŞ’e karşı kurulan ittifaklar ise sahtedir ve hiçbir ciddiyet taşımamaktadır. Zira bu ittifaklar aslında bu terör şebekesinin bir parçasıdır. Şunu tüm samimiyetimle söylüyorum: Eğer gönüllü halk güçleri, Ehli Hak birlikleri ve Hizbullah’ın istihbari ve askeri destekleri olmasaydı bugün Bağdat diye bir şehir kalmazdı.
Sekiz kez farklı konferans ve programlar için İran’a gittiğini ifade eden Şeyh Molla şöyle konuştu: Ben bu yolculuklarım esnasında İran’daki Ehlisünnet camileri ve medreselerine de gittim. İran’da yaşayan Ehlisünnet Müslümanlar tam manada bir serbestlik ve özgürlük içindedirler; inançlarını yaşama ve yayma konusunda hiçbir sınırlamayla karşılaşmamaktadırlar. Orada İmam Şafii ve İmam Ebu Hanife isminde caddeler gördüm. Dolayısıyla bizim Irak’ta İran’ın tecrübesine ihtiyacımız var. Irak’taki Ehlisünnet İran’da yaşayan Ehlisünnetten ders almalıdır; zira onlar ülkelerinde tam anlamıyla özgürlüğü yaşıyor ve hiçbir engele takılmıyorlar. Irak’ta yaşayan Şiiler 35 yıldan beri çok ağır bedeller ödemiştir. Ülkede patlatılan araçların yüzde doksanı Şiilere aittir. Yapılan saldırılarda yine hedefin yüzde doksanı Şiilerdir. Bununla birlikte onlar açıklama yaptıklarında mezhep vurgusu yapmaktan imtina ediyor “Iraklı vatandaşlar hedef alındı” diyorlar.