Lübnan Sayda şehri Kudüs Camii imamı Şeyh Mahir Hammud, bu haftaki Cuma hutbesinde İşgalci israil’de çıkan yangını değerlendirdi.

Şeyh Mahir Hammud’un 25 Kasım 2016 tarihli Cuma hutbesi şöyle:

“İşgal altındaki Filistin topraklarında çıkan bu korkunç yangının Rabbani bir ceza olduğunu söyleme hakkımızın olduğunu düşünüyorum. Kur’an-ı Kerim’deki çok sayıda ayet AllahuTeala’nın çeşitli şekillerde kafirlere ve düşmanlarına azap ettiğini bize bildirmiyor mu? “Onlardan her birini günahı sebebiyle cezalandırdık. Kiminin üzerine taşlar savuran rüzgarlar gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimine de suda boğduk. Allah onlara zulmetmiyordu. Asıl onlar kendilerine zulmediyorlardı.” (Ankebut; 40)

Müfessirler bu ayeti müşriklerin cezasının müminlerin eliyle verilecek olması hasebiyle Hz. Muhammed(sav)’den önce gelen ümmetler için nazil olduğu şeklinde yorumluyorlar. Fakat şunu söyleyebiliriz ki, şu anda zulme uğrayanlar Müslümanlar olduğu için zalimler de Allah’ın azabını hak etmişler demektir.

Eğer böyle değilse işgal altındaki topraklarda yaşananları nasıl açıklayacaksınız? Ezanı yasaklamak, Kudüs’ü başkent edinmek, Yahudi devletini ilan etmek, güvenliklerini sağlamak vs. bir sürü tarihi hedeflerinde başarısız olmuş bir oluşumdan söz ediyoruz. Bu sadece bizim düşüncemiz değil, kendileri de başarısızlıklarının farkındalar… Söndürmekten aciz oldukları bu yangın işgal devletinin ne denli başarısız olduğunu ortaya koymaya yetiyor. Öyleyse ey Müslümanlar siz neredesiniz? Sizler, en sağlam akideye, en kutsal kitaba sahip olanlar… Yalnızca içinizden çıkan az sayıda Filistinli ve Lübnanlı kahraman mücahit sayesinde Siyonist düşman yenilgiler yaşıyor.

İsrail yangın ya da tufan gibi bir doğa olayı ile değil bizzat Müslümanların eliyle yok olmalıdır. Bu Müslümanlara verilmiş Rabbani bir ödevdir.

Bir diğer konu; dini ne olursa olsun bir insanın bu duruma düşmesiyle alay edilmemeli diyenler için şunu söylemeliyiz: Evet, bu doğru… Ancak bu söz işgalci, suçlu, saldırgan ve düşman olan Siyonistler için geçerli değil!”

Ayrıca Ayn El-Hulve Mülteci Kampının etrafına duvar örülmesi hususunun müzakere edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuyu gündeme getiren ve konunun kızışmasını sağlayan medya organının merkezinin teröre destek veren bir batı ülkesinde yer aldığı unutulmamalıdır. Bu komploya yenik düşmeyelim!”