Filistinli Gazeteci Adnan Abu Amer, İsrail’in Hamas’a karşı tüm çatışmaları bitirecek, İkinci Dünya Savaşı’na benzer bir savaş açacağına dair bir hazırlık yaptığını yazdı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne karşı başlattığı son savaşın üzerinden iki yıl geçti. O günler iki tarafın da hafızasından henüz çıkmamışken İsrailli siyasilerin resmi açıklamaları ve askeri uzmanların demeçleri Hamas’la yeni bir çatışmanın sadece kaçınılmaz olduğuna değil, hareketi tamamen ortadan kaldıracağına işaret ediyor.

Hamas ise bir yandan bunların boş tehditler olduğunu söylerken bir yandan da her şeye karşı hazırlıklı olduğunu vurguluyor.

Söylentiler haziranda başladı.

Savunma Bakanı Avigdor Liberman’a yakın İsrailli bir askeri kaynak 15 Haziran’da sıradaki savaşın Hamas’ın Gazze’deki iktidarına son vereceği ve bunun Hamas’ın son savaşı olacağı tehdidinde bulundu. İsrail’in yıpratma savaşlarını yıllar boyu sürdüremeyeceğini belirten kaynak er ya da geç gerçekleştirilecek yeni harekâtın sonuncu olacağını savundu.

İsrail Savunma Kuvvetleri’ne (IDF) bağlı Teknoloji ve Lojistik Daire Başkanı General Kobi Barak da 30 Haziran’da Gazze Şeridi’ne karşı başlatılacak yeni harekâtın acımasız olacağını açıkladı. İsrail’in maruz kalacağı olası yoğun bombardımana işaret ederek sıradaki savaşı İkinci Dünya Savaşı’na benzeten Barak, Filistinlilerin Gazze’nin eteklerindeki İsrail yerleşimlerine sızmak için tank savar füzeleriyle saldıracağını söyledi.

10 Ağustos’ta ise askeri uzman Yohay Awfar İsrail’in NRG haber sitesine Gazze sınırlarındaki sakinliğin Hamas’ın 2014’teki savaştan bu yana sürdürdüğü caydırma politikasına işaret ettiğini söyledi. Awfar İsrail’in de Hamas’ı son bir kez daha vurmak için savaş sistemlerini geliştirdiğini belirtti.

Filistinli emekli Tümgeneral Vasıf Erekat ise Al-Monitor’a şu değerlendirmeyi yaptı: “Mücadele içinde olduğumuz İsrail yönetimi Gazze’ye karşı acımasız bir savaş başlatabileceğini ilan ediyor. Tel Aviv için asıl tehlike arz eden şey yıkıcı boyutları nedeniyle bu senaryonun ihtiva ettiği risklerdir. İsrail’in yol açacağı herhangi bir zarar sadece Gazze’yi etkilemez çünkü Filistinliler de görece daha zayıf olmasına rağmen İsrail kentlerine benzer zararlar verebilecek askeri yeteneğe sahiptir. İsrail, öldürücü silahları, bombalarıyla Gazze’deki binaları, sokakları, altyapıyı ve elektrik santrallerini hedef alabilir ama bu bence İsrail’in topyekûn bir savaştan kaçınarak Gazze’ye her iki yılda bir başlattığı insan biçme harekâtlarından biri olur”.

İsrail’in Hamas’a yönelik çıkışları sadece basın açıklamalarıyla sınırlı değil. IDF, son haftalarda olası bir Gazze savaşında uygulanacak senaryoların tatbik edildiği askeri eğitimler başlatmış durumda. İsrail Deniz Kuvvetleri’nin 13 Ağustos’ta Akdeniz’de yaptığı tatbikatta Gazze ya da Lübnan’dan İsrail’e ait bir askeri gemiye düzenlenecek bir saldırı canlandırıldı. Nitekim silahlı Filistinli grupların İsrail’in Gazze’nin güneyinde konuşlu donanmasına yönelttiği tehlike giderek artıyor ve askeri gemiler Hamas için en tepe hedeflerden biri hâline geliyor.

Nitekim Hamas lideri ve Filistin Yasama Meclisi Başkan Yardımcısı Ahmet Bahar da nisan başında Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’na bağlı deniz kuvvetlerinin gelecekte çıkabilecek olası bir savaşta İsrail ordusunun dengelerini değiştireceğini söyledi. Bahar, hareketin askeri gücüne ve İsrail’le savaşma hevesine de övgüler yağdırdı.

15 Ağustos’ta ise bir diğer İsrail birimi tarafından düzenlenen tatbikatta 20 kişilik silahlı bir Filistin hücresinin Gazze ile İsrail arasındaki tünellerden Gazze Şeridi’nin bitişiğindeki İsrail yerleşimlerine sızmaya çalıştığı bir senaryo canlandırıldı.

Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zühri Al-Monitor’a şu açıklamayı yaptı: “Gazze’de çıkacak savaşın son savaş olacağına dair art arda gelen İsrail tehditleri sadece propagandadan ve İsrail hükümeti ile muhalefet arasındaki el yükseltmelerden ibarettir. Sahada Gazze’ye yönelik yeni bir savaşa işaret eden bir emare olmasa da Filistin halkı kendisini savunmaya hazır ve tehditlere aldırış etmiyor. Bu arada direniş de emsalsiz sürprizler hazırlıyor. İsrail, muhtemelen 2014’teki Gazze savaşından ve direnişin muazzam performansından bir iki ders çıkarmıştır”.

Gazze’deki güvenlik durumu ağustosun başından bu yana gergin. İsrail uçakları sık sık Gazze semalarında dolaşıyor, balıkçı botlarına her gün ateş açılıyor ve Gazze Şeridi’nin doğu sınırı sık sık ihlal ediliyor. Filistin halkı da savaşa yol açabilecek olası bir tırmanmayı bekliyor.

Gazze İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İyad El Bozom Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Nisanda Gazze Şeridi’nde genel tatbikatlar düzenledik. Amacımız 2014’teki Gazze savaşından çıkardığımız derslerle Gazze kentlerindeki güvenlik ve hizmet performansını ölçmek ve Filistin’deki iç cephenin zayıf ve güçlü yanlarını görmekti. İlerleyen haftalarda da Gazze Şeridi’nde yeni tatbikatlar düzenlemeye hazırlanıyoruz ve bunlarla ilk kez İsrail’in saldırganlığına karşı hazırlıklarımızı test edeceğiz”.

Öte yandan İsrail’in Hamas’ı yok etmek için düzenleyeceği kanlı bir olası savaşı değerlendirirken hareketin bölgedeki müttefiklerinin, başta da Katar ve Türkiye’nin siyasi tutumlarını düşünmek gerekiyor. Bu müttefiklerin Hamas yanlısı tutumları, bilhassa da haziranda sağlanan Türk-İsrail uzlaşısının ardından İsrail’i caydırmakta ne kadar etkili olur?

Gazze’deki El Ezher Üniversitesi’nde siyaset bilimi dersleri veren Mukamer Ebu Seda Al-Monitor’a şu değerlendirmeyi yaptı: “Hamas’ı çevreleyen bölgesel siyasi ortam, hareketin tarihindeki en kötü ortam. Mısır’la ilişkiler gergin. Arap Körfezi, başta da Katar ve Suudi Arabistan ise Suriye ve Yemen’le meşguller. Türkiye ile İsrail de uzlaşmış durumda”.

Bunun İsrail için de durumu karmaşıklaştırdığına işaret eden Seda şöyle devam etti: “İsrail acımasız bir savaşla Hamas’ı hazırlıksız yakalamak istiyor olabilir ama Türkiye’yle ilişkilerde yeni bir boykot istemiyor. Dolayısıyla İsrail’in duruşu da net değil, Gazze’ye yeni bir harekât başlatmakla başlatmamak arasında sıkışmış durumda”.

Gelecek olası savaşın 2008, 2012 ve 2014’tekilere benzemeyeceğini muhtemelen İsrail de Hamas da biliyordur. Zira iki taraf da bu savaşlardan askeri ve pragmatik dersler çıkarmış durumda. Sıradaki savaş çok daha fazla kanlı, şiddetli olabilir ve İsrail’in bu savaşın son olacağını iddia ettiği bir ortamda iki taraf da ilk taşı atmadan önce çok iyi düşünmeli.

Kaynak: Al Monitor