İran ziyareti sonrasında tepkilerle karşılaşan Mısır El Ezher Üniversitesi üstatlarından Prof. Dr. Ahmet Kerime suskunluğunu bozdu.

İran’a yapmış olduğu ziyaret sonrası aşırıcı grupların ithamlarına maruz kalan Mısır El Ezher Üniversitesi üstatlarından Prof. Dr. Ahmet Kerime, “Eğer ben İran’a değil de İsrail’e yolculuk etmiş olsaydım beni yargılayanlar aynı hassasiyeti göstermeyecekti” diye konuştu.

İran ziyareti sırasında Ayetullah Mekarim Şirazi ve bazı Şia ve Ehlisünnet âlimleri ile bir araya gelen Prof. Ahmet Kerime, “Tahran ve Kum’da bulunan İslam medreselerinde katılmış olduğum toplantılarda Ehlisünnet’in inanç ve fıkıhlarının da anlatıldığını gördüm. Kendim de Tahran’da bazı okullarda ve camilerde Ehlisünnet’in fıkhi kıstaslarını anlattım. İnsanların inançlarına derin bir bakış açısına sahip olduğunu müşahede ettim. Ancak Mısır’da Vahabilerin yapmış olduğu olumsuz tebliğler neticesinde insanlar adeta Şia’nın kimliği ve inançlarıyla yüzleşmekten korkuyor.

İslam mezhepleri yakınlaştırma düşüncesinin temellerini Şeyh Mahmut Şaltut ve Ayetullah Burucerdi atmıştı. İnşallah Amerika ve Mossad’ın bölgede planladığı oyunların başarıya ulaşmaması için bu yolu bizler devam ettireceğiz” dedi.

El-Ezher Üniversitesi’nin tanınmış üstatlarından Prof. Kerime, sözlerini şöyle devam ettirdi:

“Biz Şia mezhebini resmen tanıyoruz ve El Ezher Üniversitesi’nde Şia fıkhını ders olarak anlatıyoruz. Müslüman olmayanlarla toplumsal ilişkileri caiz gören bazı zihniyetler Amerika ve İsrail’in etkisi altında kaldıklarından Şia ile yakınlaşmaya karşılar. Şia mezhebinin fıkhi temeli, İmam Malik ve Ebu Hanife’nin öğretmeni olan İmam Sadık’a dayanmaktadır. Ehlibeyt mektebi, bizim iftihar kaynağımızdır ancak aşarıcı vahabiler herkesi kâfir kabul eden haricilerden başka bir şey değildir.”

Hatırlanacağı gibi tekfirci gruplar Prof. Ahmet kerime’nin İran’a yaptığı ziyaret nedeniyle kendilerinden özür dilemesini ve ‘pişmanlık duyduğunu’ söylemesini istemişti.