Türkiye’nin Afrin harekatı Washington’da SETA adlı düşünce kuruluşunda tartışıldı. Panele katılan konuşmacılardan Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey Türkiye’nin desteği ve iki ülke arasında koordinasyon olmadan Amerika’nın Suriye’de bir politikası olmayacağını, muhtemelen Irak’ta da olmadığını kaydetti.
Türkiye’nin Afrin’e harekatı, Washington’da Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı SETA tarafından düzenlenen panelde tartışıldı.
Panelin konuşmacıları Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, düşünce kuruluşu Heritage Vakfı’ndan Luke Coffey ve SETA araştırma direktörü Kılıç Kanat’tı.
Emekli Büyükelçi Jeffrey, Amerika’nın Suriye’de bir politikası olmadığını belirtti.
Jeffrey, “Türkiye’nin desteği ve bizimle Türkiye arasında bir koordinasyon olmadan Suriye’de bir Amerikan politikası olmaz, muhtemelen Irak’ta da yok. Bu kadar basit. Dolayısıyla o bölgelerde diplomatik, askeri ve diğer desteklerden yoksun operasyon yapmak Türkiye için de zor” dedi.
Jeffrey, Suriye’deki örgütlerden daha önemli bir sorun olduğuna dikkat çekti.
James Jeffrey, “Hangi terörist grupla daha acil olarak ilgilenilmesi gerektiği konusunda farklı bir algılama var. Fakat Suriye’de bundan daha önemli büyük bir sorun var. Bu, DAEŞ, PKK ve terörist gruplar için kullanılan bütün ifadeleri aşıyor. O da İran, Rusya ve Esat rejimi. İran bölgede 1979’dan buyana en dramatik gelişimi gösteriyor. Terörist grupları, PYD’yi destekliyor. Amerika kendini göstermeden çok önce Suriye rejimi PYD bölgelerinden çekilmişti. Suriye krizi İran’ın yayılması ve Rusya’nın 1973’ten sonra bölgeye askeri olarak gelmesiyle bağlantılı” dedi.
Jeffrey, koordinasyon eksikliğinden yakındı ve Türkiye Amerika’nın ne yapmasını istiyor, ne amaçla istiyor, bu sorular üzerinde çalışmalıyız dedi.
Eski Büyükelçi, “Herşeyden önce koordinasyon eksikliği var. Daha önce hiç bu kadar kötüsünü görmemiştim. Daha kendi içimizde koordine olamazken Türklerle nasıl koordine olabiliriz? Türkiye, Amerika’dan ne istiyor, ne amaçla gibi sorular üzerinde çalışmalıyız” dedi.
Kaynak : Amerikanın Sesi