Suriye krizinin başladığı 2011’den savaşın en şiddetli olduğu 2013 yılına kadar Arap Birliği’nin dönem başkanlığını yapmakta olan Katar rejiminin başbakanı olan Hamad bin Casim, başta Arap Birliği üyeliğinin askıya alınması ve yaptırım uygulanması olmak üzere Suriye’ye karşı atılan tüm adımlara öncülük etmişti.

Hamad bin Casim, Suriye’deki savaşı, Ürdün’de kurulan MOQ operasyon odasından yönettiklerini belirterek bu operasyon odasında Amerika, Türkiye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’dan yetkililer bulunduğunu ve Suriye ile ilgili her kararın Türkiye’deki ana operasyon odasıyla MOQ operasyon odalarından geçtiğini söyledi.

2013’ten itibaren Suriye savaşında Suudi Arabistan istihbaratının rolünün belirginlik kazanmaya başlaması sebebiyle Amerika’nın Mısır darbesinden sonra Suriye dosyasını Katar ile Türkiye’den aldığı öne sürülmüştü.

Hamad bin Casim de bu duruma işaret ederek Suriye’de rejim devirme görevinin dönemin Suudi İstihbarat Servisi Başkanı Bender bin Sultan’a verildiğini söyledi.

Operasyon odasındaki tüm ülkelerin Suriye’de yönetimin devrilmesini istediğini; ancak Suudi İstihbarat Şefi Bender bin Sultan’ın yetkiyi ele aldıktan sonra “2 bin milyar dolar”lık bir bütçe istediğini ve planlamasını da buna göre yaptığı için ileriki aşamada anlaşmazlıklar yaşanmaya başladığını söyledi.